Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 587 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 433 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ : Türkeli Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 16.07.2010NUMARASI : 2010/92 E-2010/106 K. Taraflar arasındaki “El atmanın önlenmesi, yıkım ve temliken tescil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Türkeli Asliye Hukuk Mahkemesince asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne dair verilen 29.04.2009 gün ve 2008/132 E-2009/73 K. sayılı kararın, incelenmesi davacı Cafer Erdoğan vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 14.Hukuk Dairesi’nin 20.01.2010 gün ve 20009/13256-2010/240 sayılı ilamıyla önce onanmışsa da, davacı C. E.vekilinin karar düzeltme istemi üzerine Yargıtay 14.Hukuk Dairesi’nin 09.04.2010 gün ve 2010/3374-4113 sayılı ilamıyla;(“...Davacı C.Ö., 78 ada 85 parsel sayılı taşınmazına davalının taşkın bina yaptığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve kal isteminde bulunmuştur.Davalı C. E., davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, elatmanın önlenmesi ve kal isteminin kabulüne, davalı C. E.’ın eldeki davadan tefrik edilen 2005/143 sayılı dosyada C.. Ö.’e karşı temliken tescil, Hazine ve Köy Tüzel Kişiliği aleyhine de zilyetlik iddiası ile tescil istemli davasının ise reddine karar verilmiştir.Hükmü, davalı C. E. temyiz etmiş, yerel mahkeme kararının onanması üzerine de karar düzeltme isteminde bulunmuştur.Davalı C. E.’ın karar düzeltme istemi incelenmeden önce taraflar arasındaki dava konusu uyuşmazlıklar ve davalara kısaca değinmek gerekir.Eldeki davanın davalısı C.E., C.Ö. adına kayıtlı 78 ada 85 sayılı parsel üzerine taşkın binasını iyiniyetle yaptığını ileri sürerek temliken tescil istemiş, ayrıca binanın üzerinde bulunduğu tescil harici bırakılan yer için de zilyetlik iddiası ile tescil talep etmiştir. 27.10.2005 tarihinde açılan 2005/143 Esas sayılı bu dava görülmekte iken C.Ö. tarafından da 14.06.2006 tarihinde C. E.’ın çaplı taşınmazına elattığı iddiasıyla 2006/53 Esasta kayıtlı elatmanın önlenmesi ve kal davası açılmıştır. C. E.’ın açtığı dava tapu iptali ve tescil davası ile birleştirilmiş, 31.07.2008 tarihinde ise elatmanın önlenmesi, kal davası 2005/143 Esas sayılı davadan ayrılarak 2008/132 Esasa kaydedilmiştir. Bu arada tapu iptali ve tescil istemli davanın da açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Kısaca söylemek gerekirse, karar düzeltmeye konu olan dava C.Ö. tarafından açılan elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir.Elatmanın önlenmesi ve kal davasında davalı C. E.’ın davacı taşınmazına elatması sabit olmuş ve mahkemece dava kabul edilmiştir. Davanın kabulünde bir usulsüzlük yoktur. Ancak, mahkemece davalı C.E.’ın açtığı tapu iptali ve tescil davası ayrı bir esasta yürütülerek sonuçlandırıldığı halde bu hususta da karar vermiştir.Birleştirilerek görülen davaların HUMK’nun 46. maddesi uyarınca ayrılmasına karar verilebilir. Davalar ayrıldığında birbirinden bağımsız olarak yürütülür. Her bir davada davacının istem sonucunun incelenerek sonuçlandırılması gerekir. Somut olayda; sadece elatmanın önlenmesi ve kal istemi bulunduğu halde tefrik edilmiş davadaki istem sonucu hakkında da hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Davalı C. E.’ın karar düzeltme istemi bu nedenle yerinde görülmüş ve hükmün bozulması gerekmiştir...”)gerekçesiyle bozularak, dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.TEMYİZ EDEN : Davacı C. E.. vekili HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Bozma ve direnme kararlarının kapsamı itibariyle uyuşmazlığın çözümü için öncelikle eldeki davanın niteliğinin belirlenmesi ve buna göre sonuca varılması gerekir.Dosya kapsamına göre;Türkeli Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/143 esas sayılı dosyasında: Davacı C.. E. tarafından 27.10.2005 havale, 31.10.2005 harç tarihli dava dilekçesi ile, Davalılar Hazineyi temsilen Mal Müdürlüğü, Düzler Köyü Tüzel Kişiliği ve C. Ö. aleyhine dava açılmış; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu(TMK)’nun 713 ve 996.maddeleri dayanak alınarak, sınırları bildirilen tapusuz taşınmazın zilyetliğe dayalı olarak davacı adına tescili istenmiş; ikinci olarak da davalılardan C.’in arsasına taşkın durumda olan evin taşan kısmının davalı adına olan tapusunun iptali ile 4721 sayılı TMK’nun 724-725.maddeleri gereğince muhik bir tazminat karşılığında kendisi adına tescilini talep edilmiştir.Yukarıda açıklanan 2005/143 esas sayılı dosyasındaki davalılardan olan C. Ö. 30.05.2006 havale ve harç tarihli dava dilekçesi ile yine 2005/143 esas sayılı dosyanın davacısı C. E. aleyhine karşı dava açarak; bu kişinin davasının reddi ile davasına konu ettiği 85 parsel sayılı taşınmaza taşkın bina yapmak suretiyle haksız ve kötüniyetli müdahalesinin menini ve binanın kal’ ini istemiş; mahkemece karşı davanın süresinde açılmaması nedeniyle ayrı bir esasa kaydına ilişkin 14.06.2006 tarihli kararı üzerine bu dilekçe, ayrı bir esasa kaydedilerek, aynı mahkemenin (Türkeli Asliye Hukuk Mahkemesinin) 2006/53 esas numarasını almıştır.Yerel Mahkeme 2006/53 esas sayılı dosyada, 28.06.2006 gün ve 2006/53-2006/66 sayılı kararıyla, dosyanın aynı mahkemenin 2005/143 esas sayılı dosya ile birleştirilerek esasının kapatılmasına, yargılamanın 2005/143 esas sayılı dosya üzerinden yürütülmesine, karar vermiştir. Böylece 2005/143 esas sayılı dosyada; ilk açılan davada; tapusuz taşınmazın zilyetliğe dayalı tescili (tescil) ve ayrıca davalı adına tapulu taşınmaza taşan davacıya ait binanın isabet ettiği kısmın davalı adına olan tapusunun iptali ile davacı adına tescili(Tapu iptali ve tescil) olmak üzere iki; açılıp bu dosyayla birleşen karşı davada da el atmanın önlenmesi (meni müdahale) ve yıkım(kal) istekli bir talep olmak üzere üç ayrı talep bulunmaktadır. Yerel mahkemece, 2005/143 esas üzerinden yargılama bir süre bu üç taleple ilgili olmak üzere yürütülmüş; 31.07.2008 tarihinde verilen (1) nolu ara kararı ile tescil talebi ile ilgili dosyada harç ikmaline ve gelecek celseye kadar yatırılmasına karar verildikten sonra (2) nolu ara kararı ile de aynen “davacının açtığı temliken tescil (Tapu iptali ve tescil) davası ile davalı Cafer E. tarafından buna karşılık olarak açılıp, bu dosya ile birleşen 2006/53 esas sayılı dosyadaki elatmanın önlenmesi (meni müdahale) ve yıkım(kal) dava dosyalarının, iş bu tescil dava dosyasından ayrılmasına ve başka bir esasa kaydedilmesine” ifadeleri kullanılarak tescil dışındaki dava dosyalarının 2005/143 esas sayılı dosyadan ayrılmasına, karar verilmiştir. (1) nolu ara kararı gereğince ikmali gereken harç, davacı yanca ikmal edilmediğinden 24.09.2008 tarihli celsede senetsizden tescil davasında yenileninceye kadar işlemden kaldırılmış; nihayetinde de 02.01.2009 gün ve 2005/143 E. 2009/1 K. sayılı kararla davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.(2) nolu ara kararı ile tefrik edilen (tapu iptali ve tescil) ve (meni müdahale ve kal /el atmanın önlenmesi ve yıkım) davaları ise, aynı Mahkemenin (Türkeli Asliye Hukuk Mahkemesinin) 2008/132 esasına kaydedilmiştir ki, bu da eldeki dava dosyasıdır.Eldeki davada; asıl dava tapu iptali ve tescil; birleşen dava ise el atmanın önlenmesi ve yıkım istemlidir. Mahkemenin 29.04.2009 tarih ve 2008/132 E. 2009/73 sayılı kararı ile Davacı/birleşen dosya davalısı C. E. tarafından açılan tapu iptali ve tescil davasının reddine, Davalı/birleşen dosya davacısı C.Ö. Tarafından açılan elatmanın önlenmesi ve yıkım davasının kabulü ile C.Ö.’nün taşınmazına C.E. tarafından yapılan elatmanın önlenmesine ve binanın taşınmaza tecavüzlü olan bölümünün yıkımına karar verilmiştir. Asıl dava davacısı/birleşen dava davalısı C. E.’nin temyizi üzerine Yüksek Özel Dairece, karar önce onanmış; daha sonra karar düzeltme isteminin kabulü ile diğer gerekçeler yanında “…Elatmanın önlenmesi ve kal davasında davalı C. E.’ın davacı taşınmazına elatması sabit olmuş ve mahkemece dava kabul edilmiştir. Davanın kabulünde bir usulsüzlük yoktur. Ancak, mahkemece davalı C.E.’ın açtığı tapu iptali ve tescil davası ayrı bir esasta yürütülerek sonuçlandırıldığı halde bu hususta da karar vermiştir. Birleştirilerek görülen davaların HUMK’nun 46. maddesi uyarınca ayrılmasına karar verilebilir. Davalar ayrıldığında birbirinden bağımsız olarak yürütülür. Her bir davada davacının istem sonucunun incelenerek sonuçlandırılması gerekir. Somut olayda; sadece elatmanın önlenmesi ve kal istemi bulunduğu halde tefrik edilmiş davadaki istem sonucu hakkında da hüküm kurulması doğru görülmemiştir.”gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkeme, eldeki davada birleşmiş iki davanın bulunduğu, ayrılan davanın tescil istemli dava olduğu, gerekçesiyle önceki kararında direnmiş; hükmü temyize C.E. getirmiştir.Eldeki davada taleplerden birisinin el atmanın önlenmesi ve yıkım olduğunda, Özel Dairece bu taleple ilgili hükmün uygun bulunduğunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, tapu iptali ve tescil (temliken tescil) talebinin eldeki davadan ayrılıp ayrılmadığı, dolayısıyla bu talebin de eldeki davaya konu olup olmadığı, noktasında toplanmaktadır.Yukarıda ayrıntısıyla açıklanan yargılama sürecine ve özellikle 2005/143 esas sayılı dosyada 31.07.2008 günlü celsede verilen ara kararında aynen “…Davacı vekilinin açmış olduğu temliken tescil davası ile davalı vekilince 2006/53 esas sayılı dosyası ile açmış olduğu meni müdahale ve kal davasının,iş bu tapu tescil dosyasından HUMK 46.madde gereğince ayrılmasına ve başka bir esasa kaydedilmesine…” karar verilerek, temliken tescil ve el atmanın önlenmesi-yıkım istekli davaların ayrılıp, eldeki davaya ilişkin 2008/132 Esasına kaydedilmiş olmasına göre; eldeki davanın konusunu temliken tescil (Tapu iptali ve tescil) ve el atmanın önlenmesi ve yıkım istekleri oluşturduğundan, yerel mahkemece her iki talep hakkında karar verilmiştir.Özel Daire de ilk onama kararında tapu iptal-tescil ile ilgili kararı, el atmanın önlenmesi ve yıkım talebi ile birlikte hükme bağlanmış ve doğru olarak tapu iptal-tescil istemini reddetmiştir. Karar düzeltmede ise el atmanın önlenmesi-yıkım istemli dava ile bu talebin değil, senetsizden tescil istemi birlikte görülüyormuş gibi algılanmış ve dava konusu edilmeyen bir hususta karar verildiği düşüncesi ile yerel mahkeme hükmü bozulmuştur.Oysa mahkemenin esastan reddettiği tapu iptal-tescil istemi derdest dosyada dava konusudur. Özel Dairenin değerlendirmesi tamamen maddi hataya dayalı olduğundan yerel mahkemenin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 724- 725.maddelerine dayalı temliken tescil (tapu iptal-tescil) davasını reddetmesi usul ve yasaya uygun olup yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.S O N U Ç : Davacı Cafer E. vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının yukarıda açıklanan gerekçelerle ONANMASINA, gerekli temyiz ilam harcı peşin alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 05.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.