Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5865 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 13593 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü.I-Sanık hakkında müşteki ...’na karşı işlediği hırsızlık suçu nedeniyle verilen hükme karşı yapılan temyiz nedenlerinin incelenmesinde;5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin uygulanması sırasında aynı maddenin birinci, ikinci ve dördüncü fıkralarındaki bazı sözcüklerin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete' de yayınlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararının anılan Kanun maddesinin 1. fıkrasındaki ''hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak'' hükmü gereğince infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı hakkındaki Yasa'nın 108/2. maddesi uyarınca tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktarın, tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamayacağının anlaşılması karşısında; sanığın adli sicil kaydına ve getirtilen mahkeme ilamlarına göre, önceki suçların içinde tekerrüre esas alınabilecek en ağır mahkumiyetin ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 13.12.2006 gün ve 2005/1994 Esas, 2006/945 Karar sayılı kararına konu hırsızlık suçundan hükmedilen “3 yıl hapis” cezası olduğu halde, yazılı şekilde uygulama yapılması; müştekiden çaldığı takım elbiseyi kolluk güçlerinin sanığın üzerinde ele geçirdiğinin anlaşılması karşısında, somut olayda sanığın etkin pişmanlık iradesi ile hareket etmediğinin kabulü gerekirken, “etkin pişmanlık” müessesesine yanlış anlam verilerek cezasından uygulama yeri olmayan 5237 sayılı TCK'nın 168/1. maddesi ile indirim yapılması; kabule göre de, teşebbüs aşamasında kalmış suçlarda etkin pişmanlık hükümlerinin uygulama olanağı bulunmadığı düşünülmeden sanığın cezasından indirim yapılması ve sanığın müşteki Mine'nin iş yerinden takım elbise çaldıktan sonra kesintisiz takip olmaksızın başka bir eylem sonrası yakalandığının anlaşılması karşısında; hırsızlık suçunun tamamlandığı gözetilmeden, teşebbüs aşamasında kaldığı kabul edilerek uygulama yapılması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, sanık ...'in temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,II-Sanık hakkında müştekiler ... ve ...’a karşı işlediği hırsızlık suçları nedeniyle verilen hükümlere karşı yapılan temyiz nedenlerinin incelenmesinde ise;5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı hakkındaki Yasa'nın 108/2. maddesi uyarınca tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktarın, tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamayacağının anlaşılması karşısında; sanığın adli sicil kaydına ve getirtilen mahkeme ilamlarına göre, önceki suçların içinde tekerrüre esas alınabilecek en ağır mahkumiyetin ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 13.12.2006 gün ve 2005/1994 Esas, 2006/945 Karar sayılı kararına konu hırsızlık suçundan hükmedilen “3 yıl hapis” cezası olduğu halde, yazılı şekilde uygulama yapılması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.Ancak;1-5237 sayılı TCK'nın 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK'nın 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanun koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 15.12.2009 gün ve 6/242-291 sayılı içtihadında belirtildiği üzere, "...daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma" görüşünün, TCK'nın 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir. 145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır. TCK'nın 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK'nın 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “işlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır. Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır. TCK'nın 145. maddesinin uygulanmasında hâkime takdir hakkı tanınmış olup, hâkim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır.Somut olayda ise; sanığın suç tarihinde müşteki ...’nin cebine elini sokarak 5,00TL parayı; müşteki Alaattin’in işyerindeki 10,00TL değerindeki pantolonu alması karşısında hırsızlık konusunu oluşturan malların değerinin az olması nedeniyle TCK'nın 145. maddesi gereğince verilen cezalardan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,2-Müştekilerden çaldığı para ve eşyayı kolluk güçlerinin sanığın üzerinde ele geçirildiğinin anlaşılması karşısında, somut olayda sanığın etkin pişmanlık iradesi ile hareket etmediğinin kabulü gerekirken, “etkin pişmanlık” müessesesine yanlış anlam verilerek cezasından uygulama yeri olmayan 5237 sayılı TCK'nın 168/1. maddesi ile indirim yapılması,3-Sanığın, müşteki ...'nin cebinden 5,00 TL para çaldıktan sonra kesintisiz takip olmaksızın başka bir eylem sonrası yakalandığının anlaşılması karşısında; müşteki ...'ye yönelik hırsızlık suçunun tamamlandığı gözetilmeden, teşebbüs aşamasında kaldığı kabul edilerek uygulama yapılması,Kabule göre de;4-Teşebbüs aşamasında kalmış suçlarda etkin pişmanlık hükümlerinin uygulama olanağı bulunmadığı düşünülmeden sanığın cezasından indirim yapılması,5-T.C. Anayasa Mahkemesi'nin, TCK'nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK'nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’in temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın korunmasına, 20.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.