1)Sanık Kıymet’in mağdur Hilal’i kasten yaralama ve 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçlarından kurulan hükümlerde, CMK’nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar aynı Yasanın 231/12. maddesi uyarınca itiraza tabi kararlardan olduğundan ve temyiz kabiliyeti bulunmadığından, bu suçlardan kurulan hükümlerin, sanık müdafiinin dilekçesinin itiraz niteliğinde kabul edilerek mahallince incelenmek üzere temyiz incelemesi dışı tutulmasına karar verilmiştir.2)Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Kıymet'in eşi olan maktül Deniz'i kasten öldürme suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedeni dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık müdafiinin delillerin takdirinde hata yapıldığına, vasfa ilişen, katılan İsmail vekilinin vasfa, tahrikin bulunmadığına, katılan Kibar vekilinin tahrikin bulunmadığına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,Ancak;Sanık Kıymet ile maktül Deniz'in evli oldukları, maktülün çalıştığı barda barmeid olarak çalışan mağdur Hilal ile maktül arasında gönül ilişkisi bulunduğu, sanık Kıymet’in bu durumu maktülün cep telefonuna gelen mesajlardan öğrenmesi üzerine müşterek evi terk ettiği, işyerine giderek mağdur Hilal ile konuştuğu, Hilal'in ilişkiyi inkar etmesi ve maktül Deniz’in de sanığı ikna etmesi üzerine Kıymet ile Deniz’in barıştıkları, olay tarihinde maktülün eve gelmemesi üzerine sanığın, GSM şirketinin kim nerede servisinden maktülün bulunduğu yeri öğrendiği, kayınbiraderi olan katılan Yılmaz ile birlikte maktülün bulunduğu yere gittikleri, sokak üzerinde maktülün aracında maktül ile mağduru otururken görmeleri üzerine, sanığın “maktül ve mağdurun yüzlerine tüküreceğini” söyleyerek Yılmaz’ın yanından ayrılıp maktülün aracının yanına geldiği, burada çantasından çıkardığı tabanca ile 2 el ateş ederek maktülün yaralanıp ölmesine, mağdurun da basit tıbbi müdahale ile giderilemez nitelikte yaralanmasına neden olduğu anlaşılmakla,TMK'nun 185. Maddesi uyarınca kayden evli olan eşlerin birbirlerine bağlılık yükümlülüğüne aykırı davranmaları haksız eylem oluşturmakla birlikte, tahrik nedeniyle 18 yıldan 24 yıla kadar hapis cezası öngören 5237 sayılı TCK'nın 29. maddesi uyarınca yapılan uygulama sırasında, Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre, yukarı sınıra yakın indirim yapılması yerine 18 yıl hapis cezası verilerek eksik ceza tayini,Bozmayı gerektirmekle, sanık müdafii, katılan İsmail vekili ve katılan Kibar vekilinin temyiz itirazlarının bu itibarla kabulüyle, re’sen de temyize tabi bulunan hükmün tebliğnamedeki düşünce hilafına (BOZULMASINA), 03/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.