Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 583 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1828 - Esas Yıl 2013





Taraflar arasındaki “istihkak” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; ...İcra Hukuk Mahkemesi’nce davanın reddine dair verilen 11.01.2011 gün ve 2010/13 E-2011/1 K. Sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 29.09.2011 gün ve 2011/7785 E-2011/8398 K. Sayılı ilamıyla; (...Davacı (üçüncü kişi) vekili, ... İcra Müdürlüğü’nün 208/180 Esas sayılı dosyasında, davacının işletmecisi bulunduğu otelde yapılan 31.07.2008 günlü hacze konu menkullerin davacı tarafından bedeli ödenerek satın alındığını, borçlunun üçüncü kişinin eşi olması dışında otelle ve içindeki eşyalarla ilgisinin bulunmadığını, belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına ve tazminata karar verilmesini istemiştir.Davalı (alacaklı) vekili, haczin takibe dayanak senette bildirilen, aynı zamanda ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste borçlunun huzurunda yapıldığını, bu sırada istihkak iddiasında bulunulmadığını, borçlunun mahcuzların bedelinin kendisi tarafından ödendiğini belirttiğini, üçüncü kişinin borçlunun eşi olduğunu ve haczin yapıldığı yerde birlikte yaşadıklarını, borçlunun otelle ilgili tüm işlemler için vekaletname ile yetkilendirildiğini, istihkak iddiasının alacaklıdan mal kaçırmak için kötü niyetli olarak yapıldığını, borçlunun hasım gösterilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine ve tazminata karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece toplanan delillere göre;“mahcuzların takibin dışında kalan üçüncü kişiye ait olduğunun kanıtlandığı” gerekçesi ile davanın kabulü ile 31.07.2008 günlü hacze konu mahcuzlar üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına ve İİK’nun 97/15.maddesi uyarınca mahcuzların değerinin %15’i oranında tazminatın davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, Dairemizce verilen 11.03.2010 gün, 1348–2175 sayılı ilamı ile davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulmuş, Mahkemece uyma kararı verilerek yapılan yargılama sonucunda “dava konusu haczin takibe dayanak senette gösterilen, aynı zamanda ödeme emrinin tebliğ edildiği yerde, takip borçlusunun huzurunda yapıldığı, İİK’nun 8/son maddesi gereğince aksi sabit oluncaya kadar geçerli haciz tutanağı içeriğine göre borçlunun mahcuzların kendisine, haczin yapıldığı otelin işletmesinin ise üçüncü kişi adına kayıtlı olduğunu beyan ettiği, istihkak iddiasının alacaklıdan mal kaçırmak için danışıklı olarak ileri sürüldüğü“ gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili ile davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere, uyulan bozmaya göre, davacı üçüncü kişi vekilinin tüm, davalı alacaklı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2.Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir.İstihkak davaları, İİK’nun 97/11.maddesi uyarınca genel hükümler dâhilinde basit yargılama usulüne tabidir. Hacizli malın değeri ile alacak miktarından hangisi az ise ona göre belirlenecek dava değeri üzerinden hesaplanacak nispi karar ve ilam harcının başlangıçta 1/4’ünün peşin olarak alınması, vekâlet ücretinin de karar tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca nispi olarak hesaplanması gerekir. Somut olayda başlangıçta maktu harç alınarak bununla yetinilmesi hatalı ise de; dava red ile sonuçlandığına ve başlangıçta alınan harç da maktu red harcını karşıladığına göre bu husus tek başına bozma nedeni yapılmamıştır. Bununla birlikte alacaklı vekili yararına dava değeri olan alacak miktarı (30.250,00.-TL) üzerinden hesaplanacak nispi vekâlet ücreti yerine 360,00.-TL maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir...)gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. TEMYİZ EDEN : Davalı (alacaklı) vekili HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, üçüncü kişinin takip hukukuna ilişkin istihkak istemine ilişkindir. Yerel Mahkemece; davanın reddine dair verilen karar taraf vekillerinin temyizleri üzerine, Özel Daire’ce yukarıda yazılı gerekçe ile bozulmuş; yerel mahkemece önceki hükümde direnilmiştir. Direnme hükmü, davalı (alacaklı) vekili tarafından temyiz edilmiştir.Hukuk Genel Kurulu'nda yapılan görüşmede işin esasının incelenmesine geçilmeden önce, dava dilekçesinde harca esas dava değeri olarak herhangi bir miktar gösterilmediği ancak icra takibinde tahsili istenilen alacak miktarının 30.250,00 TL olduğu, yargılamaya belirtilen dava değeri üzerinden alınması gerekli yargı harçları tamamlanmadan devam edilmesi karşısında, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 11, 28, 30 ve 32.madde hükümleri gözetildiğinde, eksik yargı harcının (nispi karar ve ilam harcı) tamamlanması için dosyanın geri çevrilmesi gerekip gerekmediği önsorun olarak tartışılmış; yapılan değerlendirmede dosyanın bu bakımdan geri çevrilmesine gerek olmadığı kabul edilerek, önsorun aşılmış ve işin esasının incelenmesine geçilmiştir. İşin esasına gelince:Uyuşmazlık; eldeki istihkak davasında hükmedilecek vekalet ücretinin maktu mu yoksa nispi mi olması gerektiği, noktasında toplanmaktadır.Haczedilen bir mal üzerinde üçüncü kişinin, bu haczin tamamen kaldırılması veya sınırlandırılması sonucunu doğuracak nitelikte bir hak iddia etmesi ve bu iddiaya alacaklı ve/veya borçlu tarafından itiraz edilmesi halinde (ya da doğrudan) üçüncü kişinin (veya mal üçüncü kişi elinde haczedilmiş ise alacaklının), söz konusu mal üzerindeki haczin caiz olup olmadığının somut icra takibi bakımından sonuç doğuracak şekilde karara bağlanması amacıyla, yedi gün içinde, icra mahkemesinde açtığı takip hukukuna ilişkin davaya, hacizde istihkak davası adı verilmektedir (İİK.m.96 vd.;Kudret Aslan, Hacizde İstihkak Davası, Ankara 2005, s.21; HGK’nun 09.04.2014 gün ve E:2013/17-770, K:2014/505 sayılı ilamı). İstihkak davaları, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 97/11.maddesi uyarınca, genel hükümler dâhilinde basit yargılama usulüne tabidir. Kural olarak, hacizli malın değeri ile alacak miktarından hangisi az ise, ona göre belirlenecek dava değeri üzerinden hesaplanacak nispi karar ve ilam harcının başlangıçta 1/4’ünün peşin olarak alınması, vekâlet ücretinin de karar tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca nispi olarak hesaplanması gerekir.Ne varki, dava dilekçesinde herhangi bir dava değeri belirtilmemiş, yargılamanın hiçbir aşamasında dava değeri bildirilmediği gibi, davalı tarafça da bu yönde bir itiraz yapılmamış; ayrıca mahkemece de bu yönde bir saptama yapılmaksızın alınması gerekli peşin nispi karar ve ilam harcı tamamlanmamış olduğu durumda, mahkemece davanın esası hakkında (kabul veya ret) karar verilirken, alınan harç maktu ise, hükmedilecek vekalet ücretinin de maktu olması gerekir. Nitekim, Hukuk Genel Kurulu’nun 06.12.1972 gün ve E:1970/8-642, K:1972/1323 sayılı ilamında, gayrimenkulün keşif sonunda tesbit edilen değeri üzerinden noksan harç tamamlanmamış ise, vekalet ücretinin (keşifte tesbit edilen değer üzerinden değil) dava dilekçesinde gösterilen değer üzerinden takdir edilmesi gerektiği vurgulanmıştır (Aynı yönde bakınız. HGK’nun 26.11.1976 gün ve E:1975/8-315, K:1976/297102.02.1977 gün ve E:1976/8-15, K:1977/95; sayılı ilamları).Somut olayda; davalı-alacaklı tarafından dava dışı borçlu hakkında yapılan icra takibinde 31.07.2008 tarihinde yapılan hacizde davacı-üçüncü kişinin mallarının haczedildiği iddiasıyla eldeki davanın açıldığı; dava açılırken dava dilekçesinde dava değeri gösterilmediği gibi, yargı harçlarının da maktu olarak yatırıldığı anlaşılmaktadır. İstihkak davalarında, davanın değeri, hacizli malın değeri ile takibe konu alacak miktarından hangisi az ise ona göre belirleneceğinden, eldeki davada takibe konu alacak miktarı (30.250 TL), hacizli malın değerinden (40.000 TL) daha az olduğu için, alacak miktarı (30.250 TL) üzerinden hesaplanacak nispi karar ve ilam harcının başlangıçta 1/4’ünün peşin olarak alınması gerekirken, maktu harç ile yetinilmiş; yargılama aşamasında davalı tarafın eksik harcın tamamlatılması konusunda bir itirazı olmadığı gibi, mahkemece de eksik nispi harç ikmal ettirilmeksizin yargılamaya devam edilerek, davanın esası hakkında ret kararı verilmiş; davalı taraf lehine de, tarife uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmiştir. Buna göre, eldeki istihkak davası nispi harca tabi davalardan olmasına rağmen, başlangıçta yatırılan maktu harç ile yetinilerek, mahkemece eksik nispi harç ikmal edilmeksizin yargılama bitirilip davanın esası hakkında ret kararı verilirken, maktu vekalet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.S O N U Ç : Davalı (alacaklı) vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan gerekçelerle ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı (2.042,08 TL) harcın temyiz edenden alınmasına, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’na 5311 Sayılı Kanun’unun 29.maddesi ile eklenen “Geçici Madde 7” atfıyla aynı Kanun'un 366/III. maddesi uyarınca tebliğden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.05.2014 gününde yapılan ikinci görüşmede oyçokluğu ile karar verildi. Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar TİCARİ DEFTERLERİN TALEP EDİLMESİNE RAĞMEN İBRAZ EDİLMEMESİ / ALEYHE YORUMLANAMAMASI Taraflar arasındaki “menfi tespit” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Yalova 2.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 21.09.2011 gün ve 2010/507 E.-2011/342 K. sayılı karar davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 12.06.2012 gün ve 2012/4241 E- 2012/99 Kesinleşmeden icraya konulamayacak kararlar Taraflar arasındaki “şikayet” kanun yolundan dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 11.İcra Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 22.03.2013 gün ve 2013/294 E., 2013/251 K. sayılı kararın incelenmesi şikayetçiler vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 22.11. Davadan feragat nedir?- Davanın geri alınması nedir? Davayı takipsiz bırakmak ya da davanın müracaata bırakılması nedir? Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda.....Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği Yargıtay Yargıtay Karar Arama Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ? Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Kanunu Yargıtay İş Bölümü Yargıtay Haberleri Karar Arama Yargıtay Kararları Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Yargıtay Ceza Dairesi Kararları BAM Kararları Danıştay Kararları Anayasa Mahkemesi Kararları Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları Karar Arama Nasıl Yapılır? Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir? Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır? BAM Karar Arama Nasıl Yapılır? Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır? Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?