Taraflar
arasındaki “istihkak” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda;
...İcra Hukuk Mahkemesi’nce davanın reddine dair verilen 11.01.2011 gün
ve 2010/13 E-2011/1 K. Sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri
tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 29.09.2011
gün ve 2011/7785 E-2011/8398 K. Sayılı ilamıyla; (...Davacı
(üçüncü kişi) vekili, ... İcra Müdürlüğü’nün 208/180 Esas sayılı
dosyasında, davacının işletmecisi bulunduğu otelde yapılan 31.07.2008
günlü hacze konu menkullerin davacı tarafından bedeli ödenerek satın
alındığını, borçlunun üçüncü kişinin eşi olması dışında otelle ve
içindeki eşyalarla ilgisinin bulunmadığını, belirterek istihkak
iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına ve tazminata karar
verilmesini istemiştir.Davalı (alacaklı) vekili, haczin
takibe dayanak senette bildirilen, aynı zamanda ödeme emrinin tebliğ
edildiği adreste borçlunun huzurunda yapıldığını, bu sırada istihkak
iddiasında bulunulmadığını, borçlunun mahcuzların bedelinin kendisi
tarafından ödendiğini belirttiğini, üçüncü kişinin borçlunun eşi
olduğunu ve haczin yapıldığı yerde birlikte yaşadıklarını, borçlunun
otelle ilgili tüm işlemler için vekaletname ile yetkilendirildiğini,
istihkak iddiasının alacaklıdan mal kaçırmak için kötü niyetli olarak
yapıldığını, borçlunun hasım gösterilmesi gerektiğini belirterek davanın
reddine ve tazminata karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece
toplanan delillere göre;“mahcuzların takibin dışında kalan üçüncü kişiye
ait olduğunun kanıtlandığı” gerekçesi ile davanın kabulü ile 31.07.2008
günlü hacze konu mahcuzlar üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına ve
İİK’nun 97/15.maddesi uyarınca mahcuzların değerinin %15’i oranında
tazminatın davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm,
Dairemizce verilen 11.03.2010 gün, 1348–2175 sayılı ilamı ile davanın
reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulmuş, Mahkemece uyma
kararı verilerek yapılan yargılama sonucunda “dava konusu haczin takibe
dayanak senette gösterilen, aynı zamanda ödeme emrinin tebliğ edildiği
yerde, takip borçlusunun huzurunda yapıldığı, İİK’nun 8/son maddesi
gereğince aksi sabit oluncaya kadar geçerli haciz tutanağı içeriğine
göre borçlunun mahcuzların kendisine, haczin yapıldığı otelin
işletmesinin ise üçüncü kişi adına kayıtlı olduğunu beyan ettiği,
istihkak iddiasının alacaklıdan mal kaçırmak için danışıklı olarak ileri
sürüldüğü“ gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı
üçüncü kişi vekili ile davalı alacaklı vekili tarafından temyiz
edilmiştir.1.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle
kanuni gerektirici sebeplere, uyulan bozmaya göre, davacı üçüncü kişi
vekilinin tüm, davalı alacaklı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında
kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2.Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir.İstihkak
davaları, İİK’nun 97/11.maddesi uyarınca genel hükümler dâhilinde basit
yargılama usulüne tabidir. Hacizli malın değeri ile alacak miktarından
hangisi az ise ona göre belirlenecek dava değeri üzerinden hesaplanacak
nispi karar ve ilam harcının başlangıçta 1/4’ünün peşin olarak alınması,
vekâlet ücretinin de karar tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca nispi olarak hesaplanması
gerekir. Somut olayda başlangıçta maktu harç alınarak bununla
yetinilmesi hatalı ise de; dava red ile sonuçlandığına ve başlangıçta
alınan harç da maktu red harcını karşıladığına göre bu husus tek başına
bozma nedeni yapılmamıştır. Bununla
birlikte alacaklı vekili yararına dava değeri olan alacak miktarı
(30.250,00.-TL) üzerinden hesaplanacak nispi vekâlet ücreti yerine
360,00.-TL maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir...)gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. TEMYİZ EDEN : Davalı (alacaklı) vekili HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz
edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği
görüşüldü: Dava, üçüncü kişinin takip hukukuna ilişkin istihkak istemine ilişkindir. Yerel
Mahkemece; davanın reddine dair verilen karar taraf vekillerinin
temyizleri üzerine, Özel Daire’ce yukarıda yazılı gerekçe ile bozulmuş;
yerel mahkemece önceki hükümde direnilmiştir. Direnme hükmü, davalı (alacaklı) vekili tarafından temyiz edilmiştir.Hukuk
Genel Kurulu'nda yapılan görüşmede işin esasının incelenmesine
geçilmeden önce, dava dilekçesinde harca esas dava değeri olarak
herhangi bir miktar gösterilmediği ancak icra takibinde tahsili
istenilen alacak miktarının 30.250,00 TL olduğu, yargılamaya belirtilen
dava değeri üzerinden alınması gerekli yargı harçları tamamlanmadan
devam edilmesi karşısında, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 11, 28, 30 ve
32.madde hükümleri gözetildiğinde, eksik yargı harcının (nispi karar ve
ilam harcı) tamamlanması için dosyanın geri çevrilmesi gerekip
gerekmediği önsorun olarak tartışılmış; yapılan değerlendirmede dosyanın
bu bakımdan geri çevrilmesine gerek olmadığı kabul edilerek, önsorun
aşılmış ve işin esasının incelenmesine geçilmiştir. İşin esasına gelince:Uyuşmazlık;
eldeki istihkak davasında hükmedilecek vekalet ücretinin maktu mu yoksa
nispi mi olması gerektiği, noktasında toplanmaktadır.Haczedilen
bir mal üzerinde üçüncü kişinin, bu haczin tamamen kaldırılması veya
sınırlandırılması sonucunu doğuracak nitelikte bir hak iddia etmesi ve
bu iddiaya alacaklı ve/veya borçlu tarafından itiraz edilmesi halinde
(ya da doğrudan) üçüncü kişinin (veya mal üçüncü kişi elinde haczedilmiş
ise alacaklının), söz konusu mal üzerindeki haczin caiz olup
olmadığının somut icra takibi bakımından sonuç doğuracak şekilde karara
bağlanması amacıyla, yedi gün içinde, icra mahkemesinde açtığı takip
hukukuna ilişkin davaya, hacizde istihkak davası adı verilmektedir
(İİK.m.96 vd.;Kudret Aslan, Hacizde İstihkak Davası, Ankara 2005, s.21;
HGK’nun 09.04.2014 gün ve E:2013/17-770, K:2014/505 sayılı ilamı). İstihkak
davaları, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 97/11.maddesi uyarınca,
genel hükümler dâhilinde basit yargılama usulüne tabidir. Kural
olarak, hacizli malın değeri ile alacak miktarından hangisi az ise, ona
göre belirlenecek dava değeri üzerinden hesaplanacak nispi karar ve ilam
harcının başlangıçta 1/4’ünün peşin olarak alınması, vekâlet ücretinin
de karar tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret
Tarifesi uyarınca nispi olarak hesaplanması gerekir.Ne varki, dava
dilekçesinde herhangi bir dava değeri belirtilmemiş, yargılamanın hiçbir
aşamasında dava değeri bildirilmediği gibi, davalı tarafça da bu yönde
bir itiraz yapılmamış; ayrıca mahkemece de bu yönde bir saptama
yapılmaksızın alınması gerekli peşin nispi karar ve ilam harcı
tamamlanmamış olduğu durumda, mahkemece davanın esası hakkında (kabul
veya ret) karar verilirken, alınan harç maktu ise, hükmedilecek vekalet
ücretinin de maktu olması gerekir. Nitekim, Hukuk Genel
Kurulu’nun 06.12.1972 gün ve E:1970/8-642, K:1972/1323 sayılı ilamında,
gayrimenkulün keşif sonunda tesbit edilen değeri üzerinden noksan harç
tamamlanmamış ise, vekalet ücretinin (keşifte tesbit edilen değer
üzerinden değil) dava dilekçesinde gösterilen değer üzerinden takdir
edilmesi gerektiği vurgulanmıştır (Aynı yönde bakınız. HGK’nun
26.11.1976 gün ve E:1975/8-315, K:1976/297102.02.1977 gün ve
E:1976/8-15, K:1977/95; sayılı ilamları).Somut olayda;
davalı-alacaklı tarafından dava dışı borçlu hakkında yapılan icra
takibinde 31.07.2008 tarihinde yapılan hacizde davacı-üçüncü kişinin
mallarının haczedildiği iddiasıyla eldeki davanın açıldığı; dava
açılırken dava dilekçesinde dava değeri gösterilmediği gibi, yargı
harçlarının da maktu olarak yatırıldığı anlaşılmaktadır. İstihkak
davalarında, davanın değeri, hacizli malın değeri ile takibe konu
alacak miktarından hangisi az ise ona göre belirleneceğinden, eldeki
davada takibe konu alacak miktarı (30.250 TL), hacizli malın değerinden
(40.000 TL) daha az olduğu için, alacak miktarı (30.250 TL) üzerinden
hesaplanacak nispi karar ve ilam harcının başlangıçta 1/4’ünün peşin
olarak alınması gerekirken, maktu harç ile yetinilmiş; yargılama
aşamasında davalı tarafın eksik harcın tamamlatılması konusunda bir
itirazı olmadığı gibi, mahkemece de eksik nispi harç ikmal
ettirilmeksizin yargılamaya devam edilerek, davanın esası hakkında ret
kararı verilmiş; davalı taraf lehine de, tarife uyarınca maktu vekalet
ücretine hükmedilmiştir. Buna göre, eldeki istihkak davası nispi
harca tabi davalardan olmasına rağmen, başlangıçta yatırılan maktu harç
ile yetinilerek, mahkemece eksik nispi harç ikmal edilmeksizin
yargılama bitirilip davanın esası hakkında ret kararı verilirken, maktu
vekalet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, usul
ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.S O N U Ç :
Davalı (alacaklı) vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme
kararının yukarıda açıklanan gerekçelerle ONANMASINA, aşağıda dökümü
yazılı (2.042,08 TL) harcın temyiz edenden alınmasına, 2004 sayılı İcra
ve İflas Kanunu’na 5311 Sayılı Kanun’unun 29.maddesi ile eklenen “Geçici
Madde 7” atfıyla aynı Kanun'un 366/III. maddesi uyarınca tebliğden
itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
07.05.2014 gününde yapılan ikinci görüşmede oyçokluğu ile karar verildi.
Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar
TİCARİ DEFTERLERİN TALEP EDİLMESİNE RAĞMEN İBRAZ EDİLMEMESİ / ALEYHE YORUMLANAMAMASI
Taraflar arasındaki “menfi tespit” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Yalova 2.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 21.09.2011 gün ve 2010/507 E.-2011/342 K. sayılı karar davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 12.06.2012 gün ve 2012/4241 E- 2012/99
Kesinleşmeden icraya konulamayacak kararlar
Taraflar arasındaki “şikayet” kanun yolundan dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 11.İcra Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 22.03.2013 gün ve 2013/294 E., 2013/251 K. sayılı kararın incelenmesi şikayetçiler vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 22.11.
Davadan feragat nedir?- Davanın geri alınması nedir? Davayı takipsiz bırakmak ya da davanın müracaata bırakılması nedir?
Davacı,
iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın
ödetilmesi davasının yapılan yargılaması
sonunda.....Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra
duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi tarafından
düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği
Yargıtay
Yargıtay Karar Arama
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ?
Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Kanunu
Yargıtay İş Bölümü
Yargıtay Haberleri
Karar Arama
Yargıtay Kararları
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları
BAM Kararları
Danıştay Kararları
Anayasa Mahkemesi Kararları
Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları
Karar Arama Nasıl Yapılır?
Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir?
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır?
BAM Karar Arama Nasıl Yapılır?
Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır?
Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?