Hükümlü Ş.. B.. hakkında 765 sayılı TCK’nın 448, 51/1, 59/2, 81/1, 31, 33, 491/2, 59/2, 81/2, 71 ve 72. maddeleri gereğince kurulup, Yargıtay 1. Ceza Dairesince ONANMAK suretiyle kesinleşen hükümlerden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7/2. ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 9. maddesi gereğince yeniden duruşma açılarak yapılan uyarlama sonucu kurulan hükümlerde, hükümlü müdafiinin bir nedene dayanmayan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;1-) Gerekçeli kararın Anayasa’nın 141. ve 5271 sayılı CMK'nın 34, 230 ve 232. maddelerinde belirtilen nitelikleri taşıması gerektiğinden, gerekçe bölümünde, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin açıkça gösterilmesi, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin belirtilmesi, bu kapsamda dosya içerisinde bulunan ve hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delillerin ayrıca ve açıkça gösterilmesi, ulaşılan kanaat, sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiili ve bunun nitelendirilmesi ile buna göre hüküm kurulması gerekirken, mahkemece olayın oluş şekli gösterilmeden ve haksız tahrik indirimi gerektiren eylem açıklanmadan, yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması.2-) Alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçtan yargılaması yapılan ve yargılamanın yapıldığı yargı çevresi dışında başka yer cezaevinde hükümlü olarak bulunan Şeref'in 10.05.2013 tarihli birinci oturumda müdafiisi hazır olmadan savunmasının alınması, 21.05.2013 tarihli ikinci ve son oturumda ise müdafii hazır bulundurulmasına rağmen hükümlünün yokluğunda oturuma devam edilerek hükmün kurulması suretiyle, 5271 sayılı CMK'nın 150/2, 193 ve 196. maddelerine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,3-) Gerekçeli karar başlığında, mağdurun/maktulün nüfus bilgilerinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 232/2-b maddesine muhalefet edilmesi,Bozmayı gerektirmiş olup, hükümlü Şeref müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, öldürme suçu yönünden resen de temyize tabi bulunan hükümlerin CMUK’nun 321. maddesi uyarınca tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 03/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.