Tebliğname No : 15 - 2015/293868İNCELENEN KARARIN;MAHKEMESİ : Adana 2. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 21/11/2013NUMARASI : 2013/382, 2013/525SANIK : M.. T..KATILAN : S.. B..SUÇ : Nitelikli dolandırıcılıkNitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm katılan vekili, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin (1), (2) ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 08/10/2015 tarihli ve E 2014/140, K 2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24/11. 2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden koşulları oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür........ İl Müdürlüğü hastalık servisinde memur olan M... A...., arkadaşı olan sanığın SSK güvencesinde çalışması nedeniyle, bu şahıs adına hastanede tedavi görmüş gibi bilgisayar ortamında işlemler yapıp makbuzlar düzenleyerek 22.02.2007-23.08.2007 tarihleri arasında toplam 8 adet işlem ile 15.582,30 TL'nin sanığın banka hesabına havale edilmesini sağladığı, bu bedelleri sanık vasıtasıyla bankadan çektiği olayda; yerel Mahkeme'nin 21/11/2013 tarih 2008/16-2008/143 sayılı kararıyla sanığın M... A..... işlediği nitelikli dolandırıcılık suçuna yardım eden sıfatıyla iştirak ettiği gerekçesiyle mahkumiyetine karar verildiği, Dairemizin 11/06/2013 tarih ve 2013/13069-2013/10885 sayılı kararıyla adli para cezasının belirlenmesinde hatalar yapıldığı gerekçesiyle bozulmasına karar verildiği anlaşılmakla;Mahkemece yargılama sonucunda sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmünde bir isabetsizlik görülmemiş, TCK'nın 61/4. maddesine göre önce belirlenen temel ceza üzerinden öncelikle TCK'nın 39/2-c maddesine göre indirip yapılıp daha sonra 43. madde gereği artırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi sonuç cezaya etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin alt sınırdan ayrılarak ceza verilmesi gerektiği, sanık müdafiinin suç kastının bulunmadığına dair yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 20/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.