MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : 5237 sayılı TCK'nın 157/1, 62/1 ve 52 maddeleri uyarınca 10 ay hapis ve 2000 TL adli para cezası ile mahkumiyetine, hapis cezasının 647 sayılı Kanunun 6. maddesince ertelenmesineDosya incelenerek gereği düşünüldü:T... Y...'dan suça konu 190.000 kilometrede bulunan 2004 model Pegeout marka aracı satın alan sanığın, aracın göstergesinde oynama yaparak 57.000 kilometreye indirdikten sonra galerici ...'na 28.09.2009 tarihinde sattığı, ...'nun da suça konu aracı oto pazarında 06.10.2009 tarihinde ...'e sattığı, ...'in de bir müddet bindikten sonra katılan şirketten aldığı başka bir araca takas olarak 03.12.2010 tarihinde verdiği, katılan şirket tarafından da suça konu aracın satılığa çıkartıldığı sırada kilometresinde oynama yapılarak düşürüldüğünün anlaşıldığı, sanığın bu surette hileli eylemlerle haksız menfaat temin etmek suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda,1)Sulh Hukuk Mahkemesi aracılığı ile yaptırılan tespit neticesinde dosyaya sunulan bilirkişi raporuna göre suça konu aracın en son servise girdiği tarih olan 08.11.2008 tarihinde 167.492 kilometre de olduğu, dolayısıyla kilometrede yapılan değişikliğin bu tarihten sonra olduğu, suça konu aracın sırasıyla T... Y..., ..., ... ve ...'in elinde bulunduğu, sanığın “suça konu aracı aldığında 170.000 civarında olduğunu ve hiç bir değişiklik yapmadan galerici ...'na sattığına ve satış yapılırken sözleşme yapmadıklarına” ilişkin savunması, uzun yıllar galericilik yapan ...'nun ise “satın aldığı aracın kilometresine dikkat etmediğine, aracı satın alırken sözleşme yapmadıklarına” ilişkin beyanı ve daha sonradan suça konu araca ilişkin satış sözleşmesini sunması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, öncelikle ...'nun tanık sıfatıyla beyanlarının alınması ve yaptığı iş gereği aracın kilometresini kontrol etmeme nedeninin ne olduğunun sorulması, sanığın savunmasının alınarak suça konu aracı ...'na satışını yaptığı sırada satış sözleşmesi imzalamadığı yönündeki önceki beyanı da hatırlatılarak satış sözleşmesinde ki imzanın kendisine ait olup olmadığının sorulması, imza inkarı durumunda gerekirse bilirkişi incelemesi yaptırılması, satış sözleşmesinde şahit olarak ismi yazılı Kenan Yetkin'in tanık sıfatıyla beyanının alınması ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,2) Kabule göre de, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde “120 gün” olarak tayin edilmesi,3) Sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının 5237 sayılı TCK 51. maddesine göre ertelemesi yapılması gerekirken, suç tarihi itibariyle uygulama imkanı bulunmayan 647 sayılı sayılı yasanın 6. maddesi gereğince hapis cezasının ertelenmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.