T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2012/3-1214
K. 2013/576
T. 24.4.2013
• 2004/m.67
DAVA : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan
yargılama sonunda; İzmir 10.Sulh Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen
10.8.2011 gün ve 2009/1092 E., 2011/1026 K. sayılı kararın incelenmesi davacı
vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 8.2.2012 gün
ve 2011/18888 E., 2012/2775 K. sayılı ilamı ile;
( ... Davacı, 27.3.2006 tarihinde satın aldığı davaya konu evin su
aboneliğinin taşınmazın ilk maliki olan davalı adına olduğunu, davalı ve daha
sonraki maliklere ait 2003 yılından 2008 yılına kadar su tüketim bedellerini
ödeyerek abone olan davalı hakkında başlattığı icra takibine davalının haksız
itirazı sebebiyle itirazın iptali, takibin devamı ve %40 icra inkar tazminatı
isteminde bulunmuştur.
Davalı ise taşınmazı 5.9.1995 tarihinde sattığını, daha sonra taşınmazı satın
alan kişilerin su aboneliğini kendi adlarına almadıklarını, söz konusu borç ile
ilgisi bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davaya konu su tüketim bedelinin davalıya ait olmayıp 30.6.2004
tarihinden sonraki dönemleri kapsadığı, davalının taşınmazı 1995 yılında
sattığı, üzerinden 9 yıl geçtiği, su tüketim borcunun taşınmazı daha sonradan
satın alan tapu maliklerine ait bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar
verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ödenen su bedelinin aboneden
tahsili istemine ilişkindir. Davacı, mülkiyet hükümlerine dayanmakta ise de
davalının abone olduğu anlaşılmaktadır. O halde abone olan davalının su
bedelinden ve diğer eklentilerine dair dava dışı su idaresi İZSU'ya karşı olan
sorumluluğu sebebiyle davacının bu bedelleri ödemesinden doğan karşılığı
bilirkişi marifeti ile tayin ve tespit edilerek hüküm kurulması gerekirken
mülkiyet hükümlerine göre sorumluluğu irdelemek sadece İZSU'ya ait olduğu
belirtilerek davanın reddine karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir... ),
Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan
yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
H.G.K.nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği
anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Dava, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ödenen su
bedelinin aboneden tahsili istemine ilişkindir.
Davacı, 27.3.2006 tarihinde satın aldığı davaya konu evin su aboneliğinin
taşınmazın ilk maliki olan davalı adına olduğunu, davalı ve daha sonraki
maliklere ait 2003 yılından 2008 yılına kadar su tüketim bedellerini ödeyerek
abone olan davalı hakkında başlattığı icra takibine davalının haksız itirazı
sebebiyle itirazın iptali, takibin devamı ve %40 icra inkar tazminatı isteminde
bulunmuştur.
Davalı ise; taşınmazı 5.9.1995 tarihinde sattığını, daha sonra taşınmazı
satın alan kişilerin su aboneliğini kendi adlarına almadıklarını, söz konusu
borç ile ilgisi bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davaya konu su tüketim bedelinin davalıya ait olmayıp 30.6.2004
tarihinden sonraki dönemleri kapsadığı, davalının taşınmazı 1995 yılında
sattığı, üzerinden 9 yıl geçtiği, su tüketim borcunun taşınmazı daha sonradan
satın alan tapu maliklerine ait bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar
verilmiş; hüküm özel dairece yukarda metni aynen yazılı gerekçeler ile bozulmuş;
mahkemece, önceki gerekçeler genişletilmek suretiyle direnme kararı verilmiştir.
Direnme kararını davacı vekili temyize getirmektedir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile bozma ve direnme kararlarının kapsamı
itibariyle H.G.K. önüne gelen uyuşmazlık; davacının malik, davalının su abonesi
olması karşısında su bedeli ve diğer bedellerden davalı abonenin davacıya karşı
sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davalı ile dava dışı İZSU arasında abonelik sözleşmesi bulunmakta olup,
davalının su abonesi olduğu taşınmazı 5.9.1995 tarihinde dava dışı başka bir
kişiye sattığı dosyada bulunan tapu kaydından anlaşılmaktadır.
Davacı; taşınmazı 27.3.2006 tarihinde satın almış ve 2003-2008 yılları
arasındaki döneme ait su gideri ile diğer giderleri İZSU'ya ödemiş, davalı
hakkında 3.6.2009 tarihinde başlattığı icra takibi ile ödediği bedelin davalıdan
tahsilini istemiştir.
Davacı, davalı ile İZSU arasında yapılan su abonelik sözleşmesinde taraf
değildir. Dolayısıyla sözleşmeye dayanarak İZSU'ya yaptığı ödemeleri davalıdan
isteyemez. Davacı sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıdan ödediği
bedellerin tahsilini istemiş ise de, talep edilen dönemlerde davalının
taşınmazın maliki olmadığı, taşınmazı daha önceden devir ettiği ihtilafsızdır.
Bu sebeple davalının sebepsiz olarak zenginleştiği bir değerden de bahsedilemez.
Bu durumda, davacının ödediği bedelleri davalıdan isteyemeyeceğinden davanın
reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Açıklanan bu gerekçelerle usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararı
onanmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme
kararının yukarda açıklanan gerekçelerle ONANMASINA, gerekli temyiz ilam harcı
peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 6217 Sayılı Kanunun
30.maddesiyle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa
eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 Sayılı H.U.M.K.'nun 440.maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak
üzere, 24.04.2013 gününde, oyçokluğu ile karar verildi.
Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar
İş kazası nedeniyle açılan davada ihtiayati haciz kararı verilebilir mi?
DAVA VE KARAR:
Davacı, dava sonuçlanıncaya kadar tazminat alacağının teminat altına alınması
için davalıya ait taşınmazlar ile trafik siciline kayıtlı araçların kaydına
ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında
belirtildiği şekilde
FERAGAT EDİLEN DAVANIN TEKRAR AÇILMASI MAHKEMENİN YAPACAĞI İŞ
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalının aleyhine, müvekkillerinin de paydaş olduğu taşınmazın haksız kullanımı nedeniyle 8.000.00 liralık ec-rimisil davası açtığını, davadan feragat edildiği gerekçesiyle davanın reddedildiğini, ancak şu andaki davanın davacıları olan müvekkillerinin, ilk ecrimis
Hizmet tespiti davasında ispat kuralları - Araştırılması gereken hususlar
Taraflar arasındaki “hizmet tespiti” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kadıköy 3. İş Mahkemesince davanın “kabulüne” dair verilen 14.12.2011 gün ve 2011/398-2011/1062 sayılı kararın incelenmesi davalı SGK vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 10.Hukuk Dairesinin 29.12.2011 gün v
Yargıtay
Yargıtay Karar Arama
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ?
Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Kanunu
Yargıtay İş Bölümü
Yargıtay Haberleri
Karar Arama
Yargıtay Kararları
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları
BAM Kararları
Danıştay Kararları
Anayasa Mahkemesi Kararları
Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları
Karar Arama Nasıl Yapılır?
Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir?
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır?
BAM Karar Arama Nasıl Yapılır?
Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır?
Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?