Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5749 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 5737 - Esas Yıl 2009





1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalılardan E. Aş'nin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,2-Dava zararlandırıcı sigorta olayı sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.Davacı, davalı işverenin işçisi olarak çalışırken 01.07.2002 tarihinde işverenin kusurlu davranışı sonucu gerçekleşen iş kazası nedeniyle büyük oranda iş göremez duruma geldiğini ileri sürerek 100.00- TL maddi; 25.000.00.- TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiş, davalı yanca davanın reddi savunulmuştur.Mahkemece taleple bağlı kalınarak 100,00.- TL maddi tazminat ile, 10.000.00.- manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazla istemin reddine karar verilmiş, karar davalı E. İnş.Tic.A.Ş. vekilince temyiz edilmiştir.% 0 oranında sürekli iş göremezliğe uğrayan davacının, iş kazasında, % 20 kusurlu olduğu, davalı işverenin ise % 80 oranında kusurlu olduğu, dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. BK'nın 47.maddesinde, bedensel bütünlüğün bozulması halinde Hakimin, olayın özelliklerini göz önünde bulundurarak zarar görene adalete uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar vereceği öngörülmüştür. Bedensel bütünlük, eş değişle vücut bütünlüğü kavramının fiziksel bütünlük yanında ruhsal bütünlüğü ve sağlığı da kapsadığı tartışmasızdır. Olayın özelliklerinin neler olduğu 22.06.1966 gün 1966/7-7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklanmıştır. Bunlar her olayda deeişebildiğinden Hakimin, kararında bu özellikleri, objektif ölçülere göre göstermesi gerekir.Öte yandan manevi tazminatın tutarını belirleme görevi Hakimin taktirine bırakılmış ise de, hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı ve duyulan üzüntüyü hafifletecek nitelikte olması gerekir. Hakimin bu konudaki taktir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, işçinin sürekli iş göremezlik oranı, yaşı ve olay tarihi gibi durumları göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın .manevi tatmin duygusu yaratması yanında caydırıcı nitelikte de olması gerektiği söz götürmez.Bu ilkeler gözetildiğinde- taktir olunan manevi tazminat tutarının fazla olduğu 7.000,00.- TL manevi tazminata karar verilmesi gerektiği açıktır.Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK'un 438/7. maddesi uyarınca hüküm.bozulmamalı, kararı diğer davalı şirketin temyiz etmediği de gözetilerek düzeltilerek onanmalıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının tümüyle silinerek yerine;"1-Davanın kısmen kabulüyle, 100,00.- TL maddi tazminat ile davalı E. A.Ş'nin sorumluluğu 7.000,00.- TL ve bu miktara 01.07.2002 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz ile sınırlı olmak üzere 10.000,00.- TL manevi tazminatın olay tarihi olan 01.07.2002 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazla manevi tazminat talebinin reddine,2- Hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre, vekil ile temsil edilen;a- Davacı yararına hüküm altına alınan manevi tazminat miktarı üzerinden 1.200,00-TL avukatlık ücretinin davalı E. A.Ş.'nin sorumluluğu 840,00.- TL ile sınırlı olmak üzere her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, maddi tazminat miktarı üzerinden 575,00.-TL avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,b- Reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden 840.00.- TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, 360.00-TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalı E. A.Ş.'ne verilmesine,3- Reddedilen ve kabul edilen miktarlar nazara alınarak, davacı tarafça yapılan toplam 925,70.-TL yargılama giderinden 366,00.- TL'sinin davalı E. A.Ş.'nin sorumluluğu 259,00.- TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,4-Alınması gereken 540,00.-TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 271.35.-TL'nin indirimi ile kalan 268,65.-TL ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazîneye gelir kaydına5- Davacı tarafça yatırılan 271,35.- TL. nisbi harç ile 4,96.-TL. başvuru harcı olmak üzere toplam 276,31.-TL. harcın davalı E. AŞ'nin sorumluluğu 114.31- TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 13.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.