1- Mağdur Niyazi'nin, şikayetçi olmadığını söyleyerek davaya katılmadığından, kanun yollarına başvurma hakkının bulunmadığı anlaşılmakla, mağdur sanık Niyazi müdafiinin müşteki sıfatıyla yaptığı temyiz isteminin, CMUK.nun 317. maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.2- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Yusuf'un, mağdur Niyazi’ye yönelik eylemi ile sanık Niyazi’nin, mağdur Yusuf'u kasten yaralama suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde sanık Niyazi'nin kasten yaralama suçunun niteliği tayin, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçeler ile reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık Yusuf müdafiinin eksik incelemeye, sanık Niyazi müdafiinin sübuta yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,Ancak;Oluşa ve dosya kapsamına göre, aralarında çıkan ve kimin başlattığı belli olmayan tartışmada mağdur sanık Yusuf'un, mağdur sanık Niyazi'ye biri toraksa nafiz olup diğerleri batın bölgesine olmak üzere toplam üç bıçak darbesi vurarak hemotoraksa, dalak yaralanmasına, yaşamsal tehlike geçirmesine ve dalak alınması nedeniyle organlardan birinin işlevinin yitirilmesine neden olduğu, Niyazi'nin, kaçarak kurtulduğu, Yusuf'un, ise olay yerinden ayrılarak yol üzerinde bulunan dinlenme tesislerine doğru yürüdüğü, daha sonra hastaneye gitmek için aracıyla yola çıkan Niyazi'nin, yol üzerinde bulunan dinlenme tesislerinde gördüğü Yusuf'a aracıyla çarparak yaraladığı, Yusuf'un hayati fonksiyonlarını ağır(4.) derecede etkileyecek nitelikte sol femurda kemik kırığına, organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına sebebiyet verdiği olayda;A) Sanık Yusuf hakkında mağdur Niyazi'yi kasten yaralama suçundan kurulan hüküm yönünden,a) Hedef alınan vücut bölgeleri, suç aletinin öldürmeye elverişliliği ve mağdurdaki yaraların niteliği dikkate alındığında, sanığın eylemine bağlı olarak ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğu anlaşıldığı halde, öldürmeye teşebbüs yerine, suçun niteliğinde yanılgıya düşülerek, yazılı biçimde kasten yaralama suçundan hüküm kurulması,b) Mağdur Niyazi'den sanık Yusuf'a yönelen ve haksız tahrik oluşturan söz ve davranışların ulaştığı boyut dikkate alınarak, asgari oranda indirim yerine, 1/2 oranında indirim yapılması suretiyle eksik ceza tayini,B) Sanık Niyazi hakkında kasten yaralama suçundan kurulan hüküm yönünden,a) Temel cezayı düzenleyen ve 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngören 5237 sayılı TCK.nun 86/1. maddesi ile yapılan uygulama sırasında, aynı Kanunun 61. maddesi gözetilip alt sınırdan uzaklaşılarak makul bir temel cezanın tayini yerine yazılı şekilde 1 yıl hapis cezası verilmesi,b) Sanık Niyazi’nin, mağdur Yusuf'u yaralama eyleminde aracını kullanması karşısında, TCK.nun 86/1 maddesi gereğince belirlenen temel ceza üzerinden TCK'nun 86/3-e maddesi gereğince artırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,c) Sanık Niyazi hakkında uygulama yapılırken, TCK.nun 86/1 maddesi uyarınca tayin edilen 1 yıl hapis cezasının, organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflaması nedeniyle aynı Yasanın 87/1-a maddesi uyarınca bir kat artırılarak 2 yıl olarak belirledikten sonra TCK.nun 87/1-son maddesi gereğince 3 yıla çıkarılması gerekirken, TCK.nun 87/1-a maddesi gereğince hapis cezasının 2 yılda bırakılması, suretiyle eksik ceza tayini,d) Mağdurdan, sanık Niyazi'ye yönelen ve haksız tahrik oluşturan söz ve davranışların ulaştığı boyut dikkate alınarak, üst sınıra yakın bir oranda indirim yerine, 1/2 oranında indirim yapılması suretiyle fazla ceza tayini;Bozmayı gerektirmiş olup, sanık Yusuf müdafii ile sanık Niyazi müdafıinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), CMUK.nun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarları yönünden sanıklar Yusuf ve Niyazi'nin kazanılmış haklarının korunmasına, 02/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.