Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5731 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 7126 - Esas Yıl 2015
Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokmaHüküm : TCK'nın 179/2, 62, 50/1-a-3, 52/2. maddeleri gereğince mahkumiyetTrafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:05.07.2012 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun 100. maddesiyle CMK'nın 324/4. maddesinde eklenen “Devlete ait yargılama giderlerinin 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106 ncı maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan az olması halinde, bu giderin Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilir.” şeklindeki cümle ile yargılama giderlerinin tahsili bakımından 6183 sayılı Kanunun 106. maddesine atıfta bulunulduğu, anılan maddede “Yapılacak takip sonunda tahsili imkansız veya tahsili için yapılacak giderlerin alacaktan fazla bulunduğu anlaşılan ve 213 sayılı Kanun kapsamına giren amme alacaklarında 10 Türk Lirasına (10 Türk Lirası dahil), diğer amme alacaklarında 20 Türk Lirasına (20 Türk Lirası dahil) kadar amme alacakları, amme idarelerinde terkin yetkisini haiz olanlar tarafından tahsil zamanaşımı süresi beklenilmeksizin terkin olunabilir. Bakanlar Kurulu, bu tutarları topluca veya ayrı ayrı on katına kadar artırmaya yetkilidir” düzenlemesine yer verildiği, incelemeye konu dosyada, hüküm tarihi itibariyle yargılama giderlerini 8.00TL olarak hesaplamış ise de, hükmün kesinleşmesine kadar yapılan harcamaların tamamının yargılama giderleri kapsamında olması, dosyanın Yargıtay'a gönderilmesi için yapılan giderin henüz hesaplanmamış olması ve bu giderin hesaplanmasından sonra ortaya çıkan bakiyenin, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106 ncı maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan az olması halinde hazine üzerinde bırakılabilmesi, bu hususun infaz aşamasında değerlendirilmesinin mümkün olması nedeniyle, yargılama giderinin sanığa yükletilmesi düzelterek onama konusu yapılmamış olup, tebliğnamede bu yönden düzelterek onama öneren görüşe iştirak edilmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafiinin eksik incelemeye, suçun unsurlarının oluşmadığına, iddianameye ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak,Alkolün etkisiyle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olmasına rağmen araç kullandığı tespit edilen sanık hakkında temel ceza tayin edilirken, uygulanan kanun maddesinin, “TCK'nın 179/3. maddesi yollamasıyla aynı Kanun'un 179/2. maddesi” yerine, “TCK’nun 179/2 maddesi” şeklinde gösterilmesi suretiyle CMK'nın 232/6. maddesine aykırı hareket edilmesi,Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun'un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hükmün temel cezanın tayin edilmesine ilişkin 1 numaralı paragrafındaki, “TCK’nun 179/3 maddesi” ibaresinin, “TCK'nın 179/3. maddesi yollamasıyla aynı Kanun'un 179/2. maddesi” şeklinde değiştirilmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 06/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.