MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 29/11/2010 gününde verilen dava ve 23/05/2013 gününde verilen birleşen dava dilekçeleri ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; dava ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen 24/03/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;Dava ve birleşen dava, haksız fiil nedeniyle eski hale getirme masrafının ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece dava ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.Davacı, hazine adına kayıtlı 2509 parsel nolu taşınmazdan davalının izinsiz kum alarak taşınmaza zarar verdiğini belirterek taşınmazın eski hale getirilmesi bedelinin ödetilmesini istemiştir.Davalı, maliki bulunduğu 2507 parsel nolu taşınmazda ruhsatlı kum ocağı işlettiğini, açılan davanın haksız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuş, yargılama sırasında taşınmazı eski hale getirdiğini belirtmiştir.Mahkemece, hazine adına kayıtlı 2509 parsel sayılı taşınmazdan davalının haklı ve geçerli bir neden olmaksızın kum alması sonucu taşınmazın doğal yapısının bozulduğu, kum alınan yerin sonradan doldurulmaya çalışıldığı tespit edilmiş, 08/12/2014 tarihli bilirkişi kurulu raporuyla kalan kısım yönünden dava ve birleşen dava için hesaplanan eski hale getirme bedeli hüküm altına alınmıştır.Tazminat sorumluluğunun kapsamı, gerçek zarar ile sınırlı olup; zarar da, haksız eylemden önceki ve sonraki durum arasındaki farktan ibarettir. Gerçek zararın giderilmesi ilkesi cerçevesinde eski hale getirme bedeli istenilebilir. Ancak yine aynı ilke cercevesinde taşınmazın sürüm değeri de göz önünde tutulmalıdır. Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre, eski hale getirme bedeli taşınmazın gerçek değerinin üzerinde ise eski hale getirme bedeline değil, gerçek değere hükmedilmesi gerekir. Mahkemece dava konusu taşınmazın alınan bilirkişi raporuna göre hesaplanan eski hale getirme bedeline hükmedilmiş, zarar gören taşınmazın sürüm (rayiç) değeri belirlenmemiştir. Oysa, zarar gören taşınmazın sürüm (rayiç) değerinin de belirlenerek açıklanan yerleşik Daire uygulamamız kapsamında değerlendirme yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile karar verilmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 27/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.