Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili davacı lehine, Balıkesir 2. Aile Mahkemesi'nin 2008/638 esas 2009/132 karar sayılı ilamı ile hükmedilen 175 TL yoksulluk nafakasının, aradan geçen süre ve günün ekonomik koşulları gözönüne alındığında yetersiz kaldığını belirterek, yoksulluk nafakasının aylık 600 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir.Mahkemece yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulü ile, yoksulluk nafakasının 300 TL'ye çıkarılmasına hükmolunmuş; sözkonusu karar davalı tarafça temyiz edilmiştir.TMK.'nun 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır.Somut olayda; taraflar, Balıkesir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2001/783 esas, 2002/811 karar sayılı ve 16/09/2003 kesinleşme tarihli kararı ile boşanmışlar ve iş bu dava ile davacı kadın lehine aylık 75 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir. Davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakası son olarak Balıkesir 2. Aile Mahkemesi'nin 2008/638 esas 2009/132 karar sayılı ilamı ile aylık 175 TL'ye yükseltilmiştir. Taraflar arasında görülen ve hükme bağlanan en son nafaka artırım davasından sonra tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında olağanüstü bir değişiklik ve davalı tarafın gelirinde olağanüstü bir artış olmadığı gibi, davalının cezaevinde hükümlü olarak bulunduğu anlaşılmaktadır.O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile ÜFE oranından daha yüksek miktar nafakaya hükmedilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.