MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:I-Sanıklar hakkında yakınan ...'a yönelik eylemleri nedeniyle kurulan hükümlerin incelenmesinde;Sanıkların ilçeye saat 22.00 gibi geldikleri kısa bir süre sonra hırsızlık eylemlerine başlayıp yine kısa zaman aralıkları ile eylemlerini gerçekleştirdikleri, sanıklar ile beraber ilçeye gelen yaşı küçük .... Cumhuriyet Savcılığında; sanıklar yanından ayrıldığında bir çeşme başında uyuduğunu, saat 05.00 civarında uyandığında ise sanıkların motosiklet ile geldikleri yönündeki beyanı ve olay günü güneşin saat 06.08'de doğduğu gözönüne alındığında eylemin gece sayılan zaman diliminde olduğu ve buna göre zamanaşımı süresinin dolmadığı değerlendirilerek ve ayrıca bir kısım sanığın kasıtlı suçtan hükümlülüğü bulunduğu, yakınanın zararının tam olarak giderilmediği ve sanıklar hakkında suç işleyecekleri yönünde kanaat oluşmadığından erteleme hükümlerinin uygulanmadığının anlaşılması karşısında, 5271 sayılı CMK’nın 231.maddesinin uygulama olanağı bulunmadığı anlaşılmakla yapılan incelemede:Sanıklar hakkında 5237 sayılı yasanın 143. maddesinin uygulanmaması ve sanıkların eyleminin 5237 sayılı Yasa'nın 116/2-4, 119/1-c ve 151. maddelerine de uyduğu halde bu maddeler yönünden değerlendirme yapılmaması karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.Ancak;1-Kasten işlemiş oldukları suçlar nedeniyle hapis cezalarıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanıkların 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan, aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi altsoyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm oldukları hapis cezalarından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması ile ayrıca T.C. Anayasa Mahkemesi'nin, TCK'nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK'nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,2-Sanık ... yönünden ise; Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun Dairemizce de benimsenen 08.04.2008 gün, 2008/1-157 Esas ve 2008/74 Karar sayılı ilamında açıklandığı üzere; sonraki suç tarihinin 01.06.2005 tarihinden önce olması halinde; 5237 sayılı TCK'nın lehe kabulü ile yapılan uygulamalarda aynı Kanun'un 58. maddesinde yer alan tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., ... ve ... müdafiileri ile sanık ...'ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'nun 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, T.C. Anayasa Mahkemesi'nin, TCK'nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk nedeniyle; "TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların" hüküm fıkralarından çıkartılması ile yerlerine "TCK'nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi'nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına" ibarelerinin eklenmesi ile hüküm fıkrasının sanık ... ile ilgili kısmından 5237 sayılı Yasa'nın 58. maddesinin uygulanmasına yönelik kısımların çıkartılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,II-Yakınan.... yönelik eylem ile yakınan .... aracı ve sahibi tespit edilemeyen Murat 131 marka araçtan meydana gelen hırsızlık olaylarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;Sanıkların olay gecesi önce yakınan .... sağlam ve muhkem olmayan panjurunu kırarak içeri girip bir kısım eşyayı çalmalarının ardından yakınanın .... camı kolayca indirilebilen Anadol marka aracından ve yakınanı tespit edilemeyen ve incelenemeyen eski model Murat 131 marka araçtan hırsızlık yapmak şeklinde gerçekleşen eylemlerine uyan 765 sayılı TCK'nın 492/ 1 (yakınan ....yönelik) ve 491/2 (araç sahiplerine yönelik iki kez) maddelerindeki hırsızlık suçları için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Yasa'nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde belirtilen 7 yıl 6 aylık genel dava zamanaşımının, suçların işlenme tarihi olan 02.11.2003 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., ... ve ... müdafiileri ile sanık ...'ın temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma sebebi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanıklar hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 19.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.