Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık E.. S..’nın, babası maktül İbrahim’i kasten öldürmek suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç vasfı tayin edilmiş, takdiri indirim sebebi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilerek reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedeni dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, Ancak;Dosya içeriğine göre, sanığın kardeşleri Aydın, Necibe ve Hasret'in sanığın psikolojik rahatsızlığının olduğunu belirttiği, sanığın annesi Siyahhal’ın ölü muayene tutanağındaki beyanında sanığın akıl hastası olduğunu beyan ettiği, sanık müdafiinin ise aşamalarda sanığın Adli Tıp Kurumuna sevkini istemesi karşısında, varsa tedaviye ilişkin belgelerin sanıktan sorulup ilgili yerlerden getirtilmesinden sonra sanığın dava dosyası ile birlikte İstanbul Adli Tıp Kurumu’na sevk edilerek, Gözlem İhtisas Dairesi'nde müşahade altına aldırılması, suçu işlediği tarihte ve halen akli durum ve cezai ehliyeti konusunda 5237 sayılı TCK.nun 32.maddesi kapsamında 4. İhtisas Kurulu'ndan rapor aldırılması, Gözlem İhtisas Dairesi’nin raporu ile 4. İhtisas Kurulu’nun raporları arasında çelişki çıkması halinde, sanığın Adli Tıp Genel Kurulu'na gönderilerek, muayenesi yapıldıktan sonra Adli Tıp Genel Kurulu'ndan rapor aldırılması, sonucuna göre sanığın kusurluluk durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu gözetilmeden, müşahade altında tutulmaksızın ayakta yapılan muayene sonucu düzenlenen Elazığ R. ve S. H. H.raporuna itibar edilerek hüküm kurulması,Kabul ve uygulamaya göre ise;Hüküm fıkrasındaki 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin uygulandığı bentde, sanığın 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin 1. fıkrasının a, b, c, d, e bentlerinde belirtilen haklarından, mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise 1-c bendindeki haklarından yalnızca kendi alt soyu yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılması gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle, sanık hakkında kurulan ve resen de temyize tabi olan hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 26/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.