Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5603 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 13341 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma, mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:11.07.2012 günlü sanığın yokluğunda verilen kararın, başka suçtan hükümlü olarak bulunan sanığa ceza infaz kurumunda 02.08.2012 günü tebliğ edildiği, 7 günlük yasal temyiz süresinin 08.08.2012 günü dolduğu anlaşılmış ise de 5271 sayılı CMK'nın 35/3. maddesindeki yönteme uygun şekilde okumak ve anlatmak yoluyla sanığa tebliğ yapılmadığının, bu halde tebligatın usulsüz olduğunun anlaşılması karşısında, sanığın, 10.08.2012 günlü temyizinin süresinde ve geçerli olduğu kabul edilerek yapılan temyiz incelemesinde;I-Sanık hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;TCK'nın 53. maddesinin uygulanması sırasında birinci, ikinci ve dördüncü fıkralarındaki bazı sözcüklerin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, anılan Kanun maddesinin 1. fıkrasındaki ''hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak'' hükmü gereğince infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görüldüğünden bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık ...'in temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,II-Sanık hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.Ancak;1-01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nın 73/8, 5271 sayılı CMK’nın 253 ve 254. maddeleri uyarınca, uzlaşma kurumu, başlangıçta yetişkin sanıklar için, mağduru gerçek ya da suçtan zarar göreni özel hukuk tüzel kişisi olan ve takibi şikayete bağlı suçlarla sınırlı olmak üzere kabul edilmiş olup, 19.12.2006 günlü R.G.’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5560 sayılı yasayla değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesiyle kapsamı genişletilerek ... TCK’ndaki şikayete bağlı suçlara ilaveten, başkaca suçlar yanında konut dokunulmazlığını bozma suçu da uzlaşma kapsamına alındığından, sanık lehine yorumla, 18.09.2005 olan suç tarihi itibariyle, atılı konut dokunulmazlığını ihlal suçunun uzlaşma kapsamında kalması dikkate alınarak, taraflara uzlaşma teklif edilmek suretiyle, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,2-T.C. Anayasa Mahkemesi'nin, TCK'nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK'nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'in temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 19.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.