Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5572 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 23630 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş ise de, dava değeri 21.220,00 TL'nin altında kaldığından, duruşma isteminin reddi ile incelemenin evrak üzerinden yapılmasına karar verilerek, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:- K A R A R –Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.Dava konusu taşınmazlardan kapama karışık meyve bahçesi niteliğindeki 160 ada 3 parsel sayılı taşınmaza net meyve geliri esas alınarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;Dava konusu 132 ada 32 parsel sayılı taşınmaza acele el koyma dosyasında dereden gelen toprak kanallarla sulanan 1.sınıf sulu tarım arazisi kabul edilerek değer biçilmesine rağmen, yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi kurulu rapor ve ek raporunda ayrılma nedenleri açıklanmadan soyut olarak 2.sınıf kuru tarım arazisi kabul edilerek değer biçilmiştir.Bu durumda; mahallinde yeniden keşif yapılıp mahkeme gözlemi de tutanağa geçirilerek taşınmazın niteliği belirlendikten sonra, olduğu gibi kullanılması halinde ekilebilecek münavebe ürünlerinin 2015 yılı hasat dönemi toptan kg ortalama satış fiyatları ile üretim giderleri ve dekara alınabilecek ortalama verim miktarları resmi kurumlardan getirtilerek denetlenmek suretiyle rapor alınıp, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken raporlar arasındaki çelişkili giderilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,Doğru görülmemiştir.Davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 17/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.