Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 557 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 5799 - Esas Yıl 2013





TÜRK MİLLETİ ADINA1- Temyiz edenlerin sıfatları ve dilekçelerinin içeriklerine göre temyiz incelemesi, sanıklar Muammer ve Tayfun’un “kasten yaralama sonucu ölüme neden olma”; sanık Halil’in ise "suç delillerini gizleme” suçlarından verilen mahkumiyet hükümleri yönünden yapılmıştır.2- Sanık Halil’in “suçluyu kayırma” suçundan açılan kamu davasında zamanaşımı süresi içinde hüküm kurulması mümkün görülmüştür.3- Dosya kapsamına göre, maktul Tahsin ile sanıklar Muammer ve Tayfun'un arkadaş oldukları, taraflar arasında önceye dayalı öldürmeyi gerektirecek nitelikte bir çekişmenin dosyaya yansımadığı, olay günü akşam saat 22.00 sıralarında Tahsin’in, yanında Muammer ve Tayfun da olduğu halde birlikte sokak arasında yürüdükleri, bu sırada sol göğüs ve sağ kol bölgelerinden tespit edilemeyen birisi tarafından bıçaklanan maktulün can havliyle, sokağın hemen önünde bulunan, sanık Halil’in işlettiği bakkal dükkanına girdiği, “beni bıçakladılar, kurtar” der demez aldığı darbelerin etkisiyle yere düştüğü, ardından içeri giren Muammer ve Tayfun’un, Tahsin’i dışarı çıkardıkları, akabinde o sırada tesadüfen yoldan geçmekte olan arkadaşları tanık Erol’un otomobiliyle birlikte maktulü hastaneye götürdükleri, Halil’in dükkanında oluşan kan izlerini temizlediği, acilen ameliyata alınan maktulün, yapılan müdahalelere rağmen öldüğü olayda;Sanıklar Muammer ve Tayfun’un, yapılan soruşturmada, olayın hemen sonrasında alınan, aşamalardan beri değişmeyen ve birbirleri ile temel noktalarda çelişmeyen ifadelerinde, olay günü sokakta yürürlerken döndükleri sokağın köşesinde beş altı kişilik bir grup gördüklerini, bu gruptaki kişileri bir hafta kadar önce de kendi mahallelerinden bir grup ile kavga edenlere benzettikleri için tedirgin olduklarını, hatta Tahsin’in kendilerine "bu şahıslar herhalde bizi takip ediyorlar, bunda bir iş var” dediğini, Tahsin’in bu sözü söylediğinde kendilerinden iki metre geride olduğunu, yürümeye devam ettikleri sırada bir koşma sesi duyduklarını, arkalarına dönüp baktıklarında, bu grup içinden eşkalini verdikleri bir kişinin arkalarında kalan Tahsin’i eli ile iteklediğini gördüklerini, ardından Tahsin’in koşarak Ş.. Gıda isimli bakkala girdiğini, ardından kendilerinin de dükkana girdiklerinde Tahsin’in sol koltuk altını tuttuğunu görerek bıçaklandığını fark ettiklerini, maktulün bayılması üzerine de hastaneye götürdüklerini söylemeleri, bu ifadelerin, hakkında "suçluyu kayırma” suçundan verilen beraat kararı kesinleşen ve olaydan hemen önce maktulü gören M.. A..’in beyanları ile de uyumlu olduğu, tanık Erol’un aracının bagajında bulunan ve üzerinde kan lekesi bulunmayan bıçağın sanıklara aidiyeti ile olayda kullanıldığının tespit edilemediği, bakkalın önünde, sokak üzerinde bulunan kan izlerinin, maktulün dükkandan dışarı çıkarılıp bir süre bekledikten sonra hastaneye götürülmesi karşısında, sanıkların savunmalarının aksine, fiilin dükkanın içinde işlendiğine ilişkin bir delil olamayacağı, hususları bir arada değerlendirildiğinde;a) Sanıklar Muammer ve Tayfun’un “kasten yaralama sonucu ölüme neden olma” suçundan kurulan mahkumiyetleri yönünden yapılan incelemede,Sanıkların üzerlerine atılı suçu işlediklerine yönelik her türlü şüpheden uzak, mahkumiyetlerine yeterli, kesin ve inandırıcı kanıtlar bulunmadığı halde, ayrı ayrı beraatları yerine, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek, soruşturma sırasında bir çok kez savunmaları alınan sanıklar ve tanıkların ifadelerinde yer alan ayrıntılardaki mazur görülebilecek çelişkilere ve doğruluğu ispatlanamayan maddi delillere itibar edilmek suretiyle, mahkumiyetlerine karar verilmesi,b) Sanık Halil’in “kasten yaralama sonucu ölüme neden olma” suçundan kurulan hüküm yönünden yapılan incelemede,Sanığın olayın hemen ardından dükkanındaki kan izlerini temizlemesinden ibaret eylemini, “suç delillerini gizleme” kastıyla gerçekleştirdiğine yönelik, her türlü şüpheden uzak, mahkumiyetine yeterli, kesin ve inandırıcı kanıtlar bulunmadığı halde beraatı yerine, yazılı biçimde mahkumiyetine karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş olup, sanık Muammer müdafiinin temyiz dilekçesinde ve duruşmalı incelemede; sanıklar Tayfun ve Halil müdafiilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü temyiz itirazları bu sebeplerle yerinde görülmüş olduğundan, katılanlar vekili ile Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün, tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedenine söre SANIK M.. Y..’IN TAHLİYESİNE, başka suçtan tutuklu ya da hükümlü değilse, derhal serbest bırakılması için yazı yazılmasına, 10.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.