Dosya içeriğine göre, olay gecesi kardeş olan sanık ile maktül arasında raporlarda belirtildiği üzere alkol ve uyuşturucu madde etkisinde iken bir tartışma çıktığı, tartışmanın kavgaya dönüşüp sokağa taşındığı, gece karanlığında, alkol ve uyuşturucu madde etkisinde, yerde hareketli boğuşma şeklinde devam eden bu kavga sırasında maktülün sağ arkus kosta ve sol göğüs bölgesinden iki bıçak darbesi aldığı, sol göğüse isabet eden darbenin akciğer ve kalbe nüfuzla ölüme yol açtığı, diğer darbenin öldürücü mahiyette olmadığı, olaydan sonra olaya ilk müdahale eden kolluk ekibininin maktülün sanık tarafından bıçaklandığına ilişkin edindiği bilgi tutanağı, tanıkların olaya ilişkin ilk anlatımları, sonraki anlatımlarındaki makul olmayan ve giderilemeyen çelişkiler, sanığın maktülün yaralanmasına ilişkin tutarsız ve çelişkili beyanları, başlangıçta bahsedilmeyen, maktülün ilk önce kendi kendini yaraladığına ilişkin sonradan oluşturulduğu anlaşılan ve maktüldeki iki bıçak yarasını açıklamaya gayretli beyanlar, Adli Tıp Kurumundan alınan maktülün kontrolsüz düşme ile yaralanmasının mümkün olduğu ancak iki bıçak darbesinin oluşmasının mümkün olmadığına ilişkin rapor, tek taraflı olduğu savunulan böyle bir olayda kullanılan bıçağın bütün aramalara rağmen bulunamamış olması birlikte değerlendirildiğinde, maktülün sanığın eylemi neticesinde öldüğünün sabit olduğu dikkate alınıp, sanığın olaydaki kastına, karşılıklı eylemlerin niteliğine ve oluşa uygun olacak şekilde sanığın hukuki durumunun tayini ile mahkumiyet kararı verilmesi yerine, oluşa uygun olmayan gerekçe ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş olup, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 25/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.