Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5513 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13801 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Sulh Hukuk MahkemesiMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı istirdat davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira ilişkisinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibinden dolayı cebri icra tehdidi altında ödenen paranın davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın İİK nunun 72/7 maddesi gereğince hak düşürücü süre nedeni ile reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Taraflar arasında 01/09/2000 başlangıç tarihli 1 yıl süreli kira sözleşmesi düzenlendiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı kiralayan tarafından başlatılan icra takibinde kira, aidat, su, telefon ücreti tamirat ve su boşaltma açıklamasıyla 3190 TL alacağın %10 faizi ile birlikte tahsili istenmiştir. İcra takibinin kesinleşmesi üzerine davacı borçlu kiracı tarafından takip dosyasına 05/06/2012 tarihinde 4520,19 TL ödeme yapılmıştır. Davacı kiracı vekili, takip dosyasına ödeme yaptıktan sonra 11/06/2012 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu dava dilekçesi ile, cebri icra tehdidi altında icra dosyasına haksız olarak ödenen 4250,19 TL nin davalıdan istirdadına karar verilmesini talep etmiştir. ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 24/12/2013 tarih ve 2012/66 Esas 2013/425 Karar sayılı kararı ile davanın kira ilişkisinden kaynaklanması nedeni ile dava dilekçesinin görev yönünden reddine ve dosyanın Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş olup görevsizlik kararı 24/02/2014 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı vekili 08/01/2014 tarihli dilekçesi ile dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunmuştur. Dosyanın görevli Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonucunda icra dosyasına 05/06/2012 tarihinde ödeme yapıldığı dosyanın mahkemeye intikal tarihi itibarıyla 1 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu gerekçesiyle İİK nun 72/7 maddesi gereğince hak düşürücü süre nedeni ile davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.İİK’nun 72/7 nci maddesi gereğince, borçlu olmadığı bir parayı ödemek mecburiyetinde kalan kişi, ödediği tarihten itibaren bir yıl içinde, genel hükümler gereğince mahkemeye başvurarak ödediği paranın istirdatını isteyebilir. Bu süre hak düşürücü süre olup, mahkemece resen nazara alınmalıdır. Davacı icra takibi sebebiyle icra dosyasına 05/06/2012 tarihinde ödeme yapmış olup, dava bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde 11/06/2012 tarihinde açılmıştır. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararı üzerine Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilen dava yeni ve farklı bir dava olmayıp görevsiz mahkemede açılan davanın devamı niteliğindedir. Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 04.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.