Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5462 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9736 - Esas Yıl 2014





Davacı ... ve ... Birliği vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 07/05/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 06/02/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, yayın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz olunmuştur.Dava konusu yazıda, "..." başlığı altında:"...Evet, sevgili okurlar. 28 Şubat 1997'de ... Cumhuriyet Başsavcılığı görevinde bulunan ... 'ın işbaşında iken yani Başsavcılık görevini yürütürken, kendi makamını, mevkiini, mesleğini demokratik hukuk ve adalet paralelinde icraat yapması gerekirken, mesleğini hiçe sayarak görevini kötüye kullanmak suretiyle, o dönemde MİT, JİTEM ve derin Ergenekoncuların bu bölgede yöre insanına yaptırdığı kirli uygulamaların paralelinde hareket ediyordu...Ne yazık ki o dönemin YARSAV Başkanlığı'nca da himaye ediliyordu... ...'ın üç savcı arkadaşıyla birlikte Anadolu yakasındaki ... örgütünün üyesi olmakla beraber, bir çok hakim ve savcılara kol atarak yeniden örgütlenmeye başlamışlar ve örgütün başında bulunmuşlar. Bilindiği gibi ... (... ve ... Birliği) denilen bir örgüt, Türk yargısının bünyesinde anti demokratik, hukuk dışı, ideolojik aktif bir hareketten ibaret olup, Ergenekon ve Balyozcu generallerin ve yüksek yargıda bulunan bir çok önemli şahsiyetlerin direktifleriyle hep iktidara karşı, ... politikası paralelinde adeta siyaset yapıyorlardı. Mesleklerini kirli ideolojilerine alet ederek, tüm pisliklerine adalet şalını çekiyorlardı.... ... gibi ideolojik bir örgütün varlığı,Türk yargısına derin yara açmıştır. Tümü olmasa bile oraya seçilen, önemli bazı kilit noktalara getirilen üyelerin çoğu ideolojik, Ergenekon, Balyoz anlayışına yakın Marksist, mezhepçi sol fraksiyonların yanlıları olarak görünmektedir..." ifadelerine yer verilmiştir.Dava dilekçesinde, yazıda gerçeklik olgusu bulunmadığı ve düşünsel bağlılığın da korunmadığı nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunulmuştur.Cevap dilekçesinde, hukuka uygun sınırlar içinde kalındığı savunulmuştur.Mahkemece, yazının eleştiri kapsamında olduğu benimsenmiş ve ret kararı verilmiştir.Yayın konusu ile kullanılan sözler arasında düşünsel bağlılık anlamında, öz ve biçim dengesi korunmalıdır. Yayın doğru olsa ve kamu yararı bulunsa bile; üslup uygun değilse, aşağılayıcı, küçük düşürücü, abartılı ise hukuka uygunluktan söz edilemez. Somut olayda, yukarıya alıntılanan sözler ile öz ve biçim dengesi bozulmuştur. Gerekli olmayan yakıştırmalar yapılmış ve amaç aşılmıştır. Şu durumda, yayın hukuka aykırıdır.Açıklanan nedenlerle, davacı yararına uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmelidir. Karar, bu bakımdan yerinde görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 04/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.