Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5407 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 3981 - Esas Yıl 2014





Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, 6570 Sayılı Yasanın 7/ç maddesi uyarınca kiralananın imar maksadı ile esaslı suretle tamir, tevsi veya tadil için tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece tadilatın imar amaçlı olmadığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili, tamamı müvekkiline ait olan Beyoğlu/İstanbul adresindeki U... Han’ın Zemin ve birinci katlarına ilişkin olarak müvekkili ile davalı arasında 29.06.2005 tarihli kira sözleşmesi imzalandığını, kiralanan taşınmazın eski yapı olup tamir ve tadilata ihtiyacı olduğunu, hazırlanan tadilat projesinin Belediye ve Kültür Varlıkları Koruma Kurulunca onaylandığını belirterek kiralananın 6570 sayılı yasanın 7/ç maddesi uyarınca tahliyesini istemiştir. Davalı vekili; sunulan projenin onarım amaçlı olmayıp taşınmazın otele dönüştürülmesini hedeflediğini keza proje kapsamında yapılacak iş ve işlemlerin kiralananın kullanımına engel teşkil etmediğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davacı tarafından dayanılan projenin bir güçlendirme projesi olmayıp yapının fonksiyon değişikline gidilerek otele dönüştürülmesinin amaçlandığı bu nedenle yapılacak işlemin imar amacı taşımadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.6570 Sayılı Yasanın 7/ç maddesine dayanan tahliye davalarında projenin tasdik edilmiş olması ve onun uygulanası sırasında kiralananın içinde oturulmasının mümkün olmadığının saptanmış olması ve yapılacak tadilatın imar maksadı ile yapılmak istenmesi hedeflenmiş olmalıdır.Davada dayanılan ve hükme esas alınan kira sözleşmesi 01.08.2005 başlangıç tarihli ve bir yıl sürelidir. Sözleşme ile tamamı davacıya ait olup, iş hanı olarak kullanılan binanın zemin ve birinci katları davalıya kiraya verilmiştir. Dava esaslı tadilat iddiası ile 25.08.2011 tarihinde açılmıştır. Davada, İstanbul 2 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu ve Beyoğlu Belediyesi tarafından 20.03.2009 tarihinde onaylanan restorasyon projesine dayanılmıştır. Davacı tarafından kiralanana yönelik olarak hazırlattırılan ve içeriğinde binanın taşıyıcı sisteminin kapsamlı olarak güçlendirilmesinin zorunlu olduğu bildirilen 06.03.2012 tarihli teknik raporu da dosyaya sunulmuştur. Tadilat projesinin uygulanabilir olup olmadığına yönelik olarak mahallinde keşif yapılmış ve hazırlanan 03.08.2012 havale tarihli bilirkişi raporunda, davada dayanılan projenin deprem güçlendirmesine yönelik olmayıp, yapının fonksiyon değişikliğine gidilerek otel haline çevrilmesi için hazırlanmış bir proje olduğu, hali hazırda lokanta olarak kullanılan zemin katın projede otel lobisi ve yemek alanı, normal katların ise otel olarak, çatı katının ise lokanta olarak düzenlendiği, projenin mahalline uygulanması sırasında kiralananın bulunduğu zemin ve 1.kattaki faaliyetlerin önemli ölçüde aksayacağından boşaltılması gerektiği belirtilmiştir. Bilirkişi raporunda bildirilen bu kanaate göre tadilatın esaslı nitelikte olduğu sabittir. Tadilatın imar maksadına matuf bulunup bulunmadığı noktasından ise, binanın inşa tarihi tespit edilip, aradan geçen zamana göre imar bakımından esaslı tamir, tevsi veya tadilin gerekip gerekmediği bu itibarla binanın otele dönüştürülmesi sırasında aynı zamanda bu hedefe de ulaşmanın mümkün olup olmadığının incelenmesi gerekir. Sunulan bilirkişi raporlarında bu yönde bir kanaat belirtilmemiş olup, eksik ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması doğru değildir. Öte yandan binada güçlendirme yapılması gerektiğine yönelik olarak Belediyece hazırlanan 29.03.2012 tarihli teknik rapor esas alınarak İmar Kanununun 39.maddesi uyarınca yapının tahliyesi yönünde Belediyenin aldığı karar İstanbul 7.İdare Mahkemesinin 2012/996 esas 2013/1703 kararı ile iptal edilmiş olup, mahkemece uyuşmazlığın yukarıda açıklanan yönleri üzerinde durularak bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm verilmesi doğru değildir.Hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 29.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.