MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayet olunanlar vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Şikayetçi vekili, borçluya ait menkuller üzerinde müvekkilince 28.12.2012 tarihinde ihtiyati haciz uygulandığını, menkullerin 14.05.2013 tarihinde satıldığını, 12.06.2013 tarihinde sıra cetveli düzenlendiğini, 12.07.2013 tarihinde taraflara tebliğ edildiğini, ancak sıra cetvelinin usulüne uygun olarak düzenlenmediğini, şikayet olunanlara ait alacakların işçi alacağı olduğundan bahisle kendilerine pay ayrılmadığını, ihale bedelinin sıra cetvelinde yazılmadığını, takip tarihi ve şekillerinin sıra cetvelinde belirtilmediğini, takiplerin kesinleşme tarihi ve hacizlere ilişkin tarih ve ayırt edici bilgilerin bulunmadığını, ilk kesin haczi koyan icra müdürlüğünün sıra cetvelini düzenlemeye yetkili olduğunu, ilk kesin haczin kendilerine ait olduğunu, bu nedenle paranın kendilerine verilmesi gerektiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptali ile müvekkilinin alacağının ödenmesini, mümkün olmadığı takdirde ise garameten paylaşım yapılmasını talep etmiştir.Şikayet olunan... vekili, müvekkilinin alacağının işçi alacağı olduğunu, şikayetçinin yasal süresi içinde satış talebinde bulunmadığını, haczinin düştüğünü, şikayetin her bir alacaklı bakımından ayrı ayrı yapılması gerektiğini savunarak, şikayetin reddini istemiştir.Diğer şikayet olunanlar vekili, müvekkillerinin alacağının işçi alacağı olduğunu, sıra cetvelinin usulüne uygun olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; şikayetin süresinde yapıldığı, sıra cetvelinde birinci sırada yer alan alacakların işçi alacağı olduğu, satışa konu menkuller üzerinde iki ihtiyati haciz söz konusu olduğu, bunlar arasında iştirak hükümlerinin uygulanmayacağı, bu hacizlerden biri kesin hacze dönüştüğünde iştirak söz konusu olabileceği, ilk olarak kesinleşen ihtiyati haczine ancak İİK'nın 100. maddedeki şartlara göre iştirakin mümkün olduğu, İİK'nın 206. maddesinde belirtilen imtiyazlı alacakların ancak aynı hacze iştirak derecesi içerisinde imtiyazlı olduğu, şikayetçi bankanın 28.12.2012 tarihli ihtiyati hacinin 7 günlük süre sonunda 05.01.2013 tarihinde kesin hacze dönüştüğü, İİK'nın 100. madde şartlarının bulunmadığı, şikayetçi vekilinin dosyalarında satış istendiği ancak icra müdürlüğünce şartları oluşmadığından talebin reddi ile satış avansının vezneye depo edilmesinin istendiği, satış avansının depo edildiği, reddedilen satış istemine ilişkin şikayet yoluna başvurulmadığından satış isteminin hiç yapılmadığı kabul edilebilir ise de satış isteme süresi dolmadan şikayetçinin alacaklı olduğu dosyadan 25.05.2011 tarihinde satış gerçekleşmiş olduğundan haczin ayakta olduğu, iki yıllık satış isteme süresi içinde taşınmaz başka bir dosyadan satılmış ise haczin düşmeyeceği, kesin haciz tarihi 05.01.2013 olmakla menkullerin 14.05.2013 tarihinde satıldığı, haczin ayakta olduğu, sıra cetvelinde ihale bedelinin, alacaklıların takip tarihi ve şekillerinin yazılı olmadığı, ilk kesin haczin şikayetçiye ait olması nedeniyle, sıra cetvelini düzenlemeye ... İcra Müdürlüğü'nün yetkili olduğu gerekçesiyle, şikayetin kabulüne karar verilmiştir.Karar, şikayet olunanlar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.1-Şikayet, sıra cetvelinde sıraya ilişkindir.Dosyanın tarafı olmayan ... vekilinin 02.04.2014 tarihinden sonra dosyaya sunmuş olduğu beyan dilekçesi ve eklerinden; ilk kesin haczin kendilerine ait olduğu iddiasına dayalı olarak işbu dosya konusu sıra cetveline ilişkin şikayette bulundukları anlaşılmış olup; beyan dilekçesi ekinde şikayet dilekçesi ile tevzi formunu sundukları görülmüştür.Bir sıra cetveli için muhtelif alacaklılar tarafından farklı tarihlerde şikayette bulunulmuş olsa dahi, tüm şikayetlerin birlikte incelenerek varılacak uygun sonuç çerçevesinde tek bir kararla sonuçlandırılması, birbiriyle çelişik hükümlerin engellenmesi, bir dosyada verilen kararın diğer dosyanın sonucunu etkileme olasılığından ve sıra cetveline ilişkin özel usul hükümlerinden kaynaklanan bir zorunluluktur. Aynı sıra cetveline yönelik farklı şikayetler hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması, kararların infazında da şüphe ve tereddütlere neden olabileceğinden, uyuşmazlıkların uzun süre devam etmesine yol açabilir.Bu durumda, mahkemece, HMK'nın 166/4. maddesi uyarınca, her iki şikayetin birbiriyle bağlantılı olduğunun kabulü ile birleştirme kararı verilmesi gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir.2-Bozma nedenine göre, şikayet olunanlar vekillerinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, şikayet olunanlar vekillerinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.