Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5348 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9261 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava dilekçesinin görev yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, müvekkilinin alacaklı olduğu davalı ... aleyhine başlatılan ...İcra Müdürlüğü'nün 2014/5448 Esas sayılı dosyasına SGK tarafından 52.512,72 TL'lik ödeme yapıldığını, İcra Müdürlüğü'nce derece kararı yapılmasına yer olmadığına ilişkin verilen kararda, yatırılan bu meblağın davalı ...'a ödenmesine karar verildiğini, davalı ...'un icra takibinin muvazaalı olduğunu ileri sürerek, 27.06.2014 tarihli sıra cetveli niteliğindeki kararın icra takibinin muvazaalı olması nedeniyle iptaline, icra dosyasına yatmış ve yatacak paraların müvekkili şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, sıra cetveline itiraz ile birlikte davalı tarafın alacağına konu olan kambiyo senetlerinin dayanak teşkil ettiği davalara bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemeleri'ne ait olduğu gerekçesiyle, dava dilekçesinin görev yönünden reddine, hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın davaya bakmaya yetkili ve görevli Bursa Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.1-Dava, muvazaa nedenine dayalı sıra cetvelinin iptali istemine ilişkindir. Borçluya ait mahcuz satış bedelinin bütün alacaklıların alacağını karşılamaması halinde düzenlenecek sıra cetveline itiraz, alacağın sadece esas ve miktarına ya da hem sıraya hem de esas ve miktarına yönelikse dava yoluyla genel mahkemede (İİK'nın m.142/1), itiraz sadece sıraya yönelikse şikayet yoluyla İcra Mahkemesi'nde (İİK'nın m.142/son) ileri sürülmelidir.Dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6102 sayılı TTK'nın 4. maddesi uyarınca bu hükümde sayılan mutlak ticari davaların yanısıra "her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır." hükmü ile de nispi ticari davaya ilişkin de düzenleme yapılmış olup, buna göre tarafların her ikisinin de tacir olması ve uyuşmazlık konusu işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir.İİK'nın 142/1. maddesinde "Cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel mündericatına itiraz edebilir." hükmü düzenlenmiştir. Bu hükümde yer alan "alakadarlar" ifadesi, sıra cetvelinde kendisine pay ayrılan ve dava sonucunda etkilenecek olan alacaklıları ifade eder. Bu hükümde belirtilen mahal mahkemesinin hangi mahkeme olduğu konusunda bir açıklık bulunmamakla birlikte İİK'nın 235/1. maddesindeki gibi kayıt kabul ve 154/3. maddesindeki gibi iflas davaları için Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu yolunda açık bir düzenleme bulunmadığı, somut olayda olduğu gibi taraflar arasında temel ilişki (doğrudan ticari bir ilişki) ya da TTK'nın kambiyo senetlerine ilişkin hükümlerinin uygulanmasını gerektiren kambiyo hukuku ilişkisi bulunmadığı hallerde bu mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun kabulü gerekir. Dairemizin 04.06.2013 tarih ve 3440 E., 3763 K; 15.09.2014 tarih ve 2019 E., 5643 K; 15.10.2014 tarih ve 1764 E., 6313 K. sayılı ilamlarında da açıklandığı üzere; HMK'nın yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra açılan sıra cetveline itiraz davaları için görevli mahkeme (alacağın sıra cetveline göre düşen hissenin miktarına bakılmaksızın) HMK'nın 2/1. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir. (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013, sh:738)Bu durumda mahkemece, davanın ticari nitelikte bir dava olmadığı, sıra cetvelinde yer alan alacaklılar arasındaki sıraya ilişkin şikayete yönelik olduğu, tarafların alacaklarının dayanağı olan takip dosyalarının kambiyo senetlerine dayalı takibe dayalı olmasının taraflar arasında hukuki ilişki bulunmadığından davanın niteliğini değiştirmeyeceği, muvazaa nedenine dayalı sıra cetvelinin iptali istemini inceleme görevinin İİK'nın 142/1. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesi'ne ait olduğu, gözetilerek uyuşmazlığın esasının incelenmesi, gerekirken, yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamıştır.2-Kabule göre de; 6100 sayılı HMK'nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın mahkemenin görevine ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken, karar tarihinde yürürlükte olmayan ve göreve ilişkin dava şartı öngörmeyen HUMK'nın göreve ilişkin 7 ve 27. madde hükümlerine uygun olarak gerekçede ve hüküm fıkrasında "Dava dilekçesinin görev yönünden reddine" ibarelerine yer verilmesi doğru değildir.Öte yandan, mahkemece, mahkemenin yetkisi ile ilgili herhangi bir karar verilmemesine rağmen gerekçe ve hüküm fıkrasında, "yetkili" ibarelerine yer verilmesi de doğru olmamıştır.SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 08.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.