MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Şikayetçi vekili, müvekkilinin alacaklısı olduğu .... İcra Müdürlüğü'nün 2010/25763 esas sayılı takip dosyası ile 25.11.2010 tarihinde takip başlatıldığını, takibin kesinleştiğini, borçlu...'ın hissedarı bulunduğu taşınmazın ortaklığın giderilmesi kararı gereğince satılarak paraya çevrildiğini, .... İcra Müdürlüğü'nün 2010/25763 esas sayılı takip dosyasında yapılan sıra cetvelinde paranın şikeyet olunan ...'a ödenmesine karar verildiğini, ... lehine kurulmuş geçerli bir ipotek bulunmadığını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma, deliller ve tüm dosya kapsamına göre; ipotek alacağının ...'a temlik edildiği, temlik işleminin geçerli olduğu ve ipotek alacağına dayalı olarak sıra cetvelinde birinci sırada şikayet olunan ...'ın bulunmasının usul ve yasaya uygun bulunduğu gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir.Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir.1-Borçluya ait mahcuzun satış bedelinin bütün alacaklıların alacağını karşılamaması halinde düzenlenecek sıra cetveline itiraz, alacağın esas ve miktarına ya da bununla birlikte sıraya yönelikse dava yoluyla genel mahkemede (İİK’nın mad.142/1), itiraz sadece sıraya yönelikse şikayet yoluyla icra mahkemesinde (İİK’nın mad. 142/son) ileri sürülmelidir. İİK'nın 142/1 maddesinde "Cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel mündericatına itiraz edebilir." hükmü düzenlenmiştir. Bu hükümde yer alan "alakadarlar" ifadesi, sıra cetvelinde kendisine pay ayrılan ve dava sonucunda etkilenecek olan alacaklıları ifade eder. Bu hükümde belirtilen mahal mahkemesinin hangi mahkeme olduğu konusunda bir açıklık bulunmamakla birlikte İİK'nın 235/1. maddesindeki gibi kayıt kabul ve 154/3. maddesindeki gibi iflas davaları için Ticaret Mahkemeleri'nin görevli olduğu yolundaki açık bir düzenleme bulunmadığından bu mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun kabulü gerekir. Dairemizin 04.06.2013 tarih ve 3440 E., 3763 K; 15.09.2014 tarih ve 2019 E., 5643 K; 15.10.2014 tarih ve 1764 E., 6313 K. sayılı ilamları da bu yöndedir. 01.10.2011 tarihinden sonra açılan sıra cetveline itiraz davaları için görevli mahkeme (alacağın sıra cetveline göre düşen hissenin miktarına bakılmaksızın ) HMK'nın 2/1. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir. (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013, sh:738) 6100 sayılı HMK'nın 1. maddesindeki göreve ilişkin kuralların kamu düzenine ilişkin olduğu hükmü ile HUMK'nın 428/2. maddesinin mahkemenin görevli olmamasının mutlak bozma nedeni olduğuna ilişkin hükmü karşısında, görev hususu somut olayda olduğu gibi, açıkça temyize gelmese dahi temyiz mahkemesince re'sen gözetilmelidir. Diğer yandan HMK’nın 33. (1086 sayılı HUMK’nun 76.) maddesi gereğince hukuki tavsif (niteleme) ve uygulanacak kanun maddesinin tespiti, hâkime aittir. ( YHGK, 02.10.2013 tarih ve 2013/11-30 esas - 2013/1426 karar sayılı kararı)Somut olayda, şikayetçi vekili, şikayet dilekçesindeki anlatımlarıyla temlik edilen alacağa ilişkin ipoteğin tescil edilemediğini, şikayet dışı bankanın temlik sözleşmesi ve borç durumu ile ilgili çelişkili beyanlarda bulunduğunu ileri sürerek, şikayet olunan ile şikayet dışı banka arasındaki temlikin muvazaalı bir irade açıklamasına dayandığı iddiasında bulunmuştur. Şikayetçi tarafın ileri sürdüğü bu hususlar gözönünde bulundurulduğunda, itirazın sadece sıraya ilişkin olmadığı, alacağın esasına da itiraz edildiği anlaşılmış olup, asliye hukuk mahkemesi görevlidir. Bu durumda, mahkemece asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu dikkate alınarak 6100 sayılı HMK'nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca, şikayetin usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esasına girilerek hüküm kurulması doğru olmamıştır.2-Bozma nedenine göre, şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün (re'sen) BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.