Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5311 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 16770 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİTaraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi davası sonunda; yerel mahkemece, davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...' ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.Davacı, maliki olduğu 9215 parsel sayılı taşınmazdaki iki katlı kargir binayı davalıların haklı ve geçerli bir neden olmaksızın kaldıklarını, noter vasıtasıyla gönderilen ihtarnameden sonuç alınamadığını ileri sürüp, elatmanın önlenmesini istemiştir.Davalı ..., diğer davalı ...' nin oğlu olduğunu, dava konusu taşınmazı kullanmadıklarını, taşınmazın boş olduğunu belirtip, davanın reddini savunmuştur.Davalı ..., usulüne uygun davetiye'ye rağmen, savunma getirmemiştir.Mahkemece, davalıların adresinin dava konusu taşınmazın bulunduğu yer olduğu, keşifte davalılara ait eşyaların taşınmaz içinde olduğunun gözlemlendiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.Bilindiği üzere mülkiyet hakkı Anayasa'nın 35. maddesi ile koruma altına alınmış bu husus TMK'nın 683 maddesinde ''Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir'' şeklinde düzenlenmiştir.Öte yandan elatma haksız eylem olup, elatmanın önlenmesi davaları da haksız eylemi gerçekleştiren kişi ya da kişiler aleyhine açılabilir.Somut olayda, davalı ... savunma getirmemiş, diğer davalı ... çekişme konusu taşınmazda oturmadığını bildirmiştir.HMK 190. ve TMK 6. maddesinde düzenlendiği üzere, herkes kendi iddiasını ispatlamak zorundadır.28.10.2013 tarihli kolluk araştırmasında, dava konusu taşınmazın adresinin .......... Mahallesi, .... Sokak, No:... olduğu, taşınmazın 4-5 yıldır boş durumda bulunduğu bildirilmiştir.Her ne kadar, davalı tarafın .......... Mahallesi, .... Sokak, No:... adresinde oturduğu, tebligatın bu adrese yapıldığı, buranın da çekişme konusu taşınmaz olduğu gerekçe yapılmışsa da, bu husus net biçimde ortaya konulmamıştır.Hâl böyle olunca, davalılara tebligat yapılan .......... Mahallesi, .... Sokak,.... nolu adresin çekişme konusu taşınmazın adresi olup olmadığının kuşkuya yer vermeyecek biçimde saptanması, davalı ... tarafından isimleri bildirilen .... ve .....' nun dinlenmesi, dava tarihi itibari ile davalıların taşınmazı kullanıp kulanmadıklarının saptanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Davalıların bu yöne değinen temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile yerel mahkeme kararının açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 02.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.