Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5308 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 15800 - Esas Yıl 2008





Davalı, davacı avukatın görevini gereği gibi yerine getirmediğini, azlin haklı olduğunu, haklı azil nedeniyle de herhangi bir ücret talep edilemeyeceğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu gereğince, davalının vekil olarak takip ettiği icra takibi nedeniyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan toplam 2.293.73 TL.vekalet ücreti alacağının dava tarihi olan 28.07.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin ise reddine karar verilmiş, hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerek-tirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmasına göre davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.Davacının temyiz itirazlarının incelenmesinde;Avukatlık Kanunu'nun 164/son maddesi hükmüne göre, karşı tarafa yükletilen vekalet ücreti avukata ait olup, davacı, gerek müvekkilin asile ödemesi gerekli olan, gerekse karşı tarafa yükletilen vekalet ücretinin tahsili için eldeki davayı açmıştır.Karşı tarafa tahmil edilecek vekalet ücretinin miktarı, dava ve icra takibinin sonuçlanması ile belli olur.Vekil edenin avukatına ödeme borcu da, bunun karşı taraftan tahsil edildiği anda doğar. Henüz karşı taraftan vekalet ücreti alacağını tahsil etmemiş olan müvekkilden, avukat bu ücret alacağını isteyemez.Ancak kural böyle olmakla birlikte, hakim bu kurala sıkı sıkıya bağlı kalınmamalı, Avukatlık Kanunu'nun 164/son maddesine işlerlik kazandıracak şekilde her olayın özelliğine, durum ve şartlarına göre değerlendirme yapılmalı, özellikle MK'nın 2. maddesinde belirtilen hakkın kötüye kullanılmasına, dürüstlük kurallarının ihlaline izin verilmemeli, gerektiğinde müvekkilin bu alacağını karşı taraftan tahsil etmiş olduğu da kabul edilmelidir.Açıklanan bu nedenlerle somut olayda takip sonucunda karşı tarafa tahmili gereken vekalet ücreti, bilfiil tahsil edilmiş olmasa da, davalı müvekkilin karşı tarafla anlaşması ve sonrasında da davacıyı azletmesi nedeniyle tahsili davalının kusuru ile imkansız hale geldiğinden, davacı avukatın Avukatlık Kanunu'nun 164/son maddesinde düzenlenen yasal vekalet ücretine de hak kazandığının kabulü gerekir. O halde mahkemece davacının talebi gözönünde bulundurularak, takip etmiş olduğu takip nedeniyle, Avukatlık Kanunu'nun 164/son maddesine göre davacı yararına hasma yükletilmesi gereken vekalet ücretine de karar verilmesi gerekirken, açıklanan hususlar gözardı edilerek, karşı taraftan tahsil edilmediği gerekçesiyle bu istemin reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.SONUÇl.bent gereğince davalının tüm temyiz itirazlarının(REDDİNE)temyiz edilen hükmün 2.bentte açıklanan nedenlerle temyiz eden davacı yararınaBOZULMASINA,20.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.