1) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektiri-ci nedenler ile temyizin kapsamına göre davacılar vekilinin tüm, davalı A. Elektrik Dağıtım A.Ş. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,2) Dava, 08.02.2010 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu vefat eden sigortalı S.D.’nin haksahiplerinin maddi ve manevi zararının giderilmesi istemlerine ilişkindir.Mahkemece, maddi tazminat davalarının reddine, davacı anne için 70.000,00 TL., davacı baba için 60.000,00 TL. ve davacı kardeşler için ise ayrı ayrı 25.000,00 TL.,manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmiştir.Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden; 08.02.2010 tarihinde meydana gelen zararlandırıcı olayın iş kazası olduğu, kazanın oluşumunda %70 oranında davalı şirketler, %30 oranında ise kazalının kusurlu bulunduğu, Mahkemenin 20.06.2012 tarih 2010/295 Esas-2012/451 Karar sayılı kararının Dairemizin 21.01.2013 tarih, 2012/18148 Esas-2013/592 Karar sayılı kararı ile bozulduğu anlaşılmıştır.Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile sigortalı yakınlarına verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinme-miştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay içtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, davacının sürekli iş göremezlik oranı, işçinin yaşı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez ve yine 22.06.1966 gün 1966/7-7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı'nın gerekçesinde de açıklandığı üzere zarar görenin müterafik kusurunun varlığı halinde bu durumun manevi tazminatın takdirinde göz önünde bulundurulması gerekir.Bu açıklamalardan olarak somut olayda, kaza tarihine, tarafların kusur dağılımı ile sosyal ekonomik hallerine göre ayrı ayrı tüm davacılar için hükmedilen manevi tazminatlar yine fazla miktarlı olmuştur.O halde, davalı A. Elektrik Dağıtım A.Ş. vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇHükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde A. elektrik dağıtım A.Ş.'ye iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davacılara yükletilmesine, 13.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.