Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 53 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 645 - Esas Yıl 2010





Taraflar arasındaki "kira tespiti" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Fatih 2.Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 25.12.2008 gün ve 2005/747 E- 2008/1528 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 31.03.2009 gün ve 2009/3019-5540 sayılı ilamı ile;(“.Davada 01.01.2005 tarihinden itibaren aylık kiranın 2180 YTL. olarak tespitine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile aylık kiranın endeks tatbiki suretiyle 1176 YTL olarak tespitine karar verilmiştir.Taraflar arasındaki ilk kira ûşkisi, 01.08.1998 tarihli kira sözleşmesine dayanmakta olup, tespiti istenilen dönem 01.01.2005 tarihinden itibaren başlayan döneme ilişkindir. Bu durumda, hak ve nesafet esaslarına göre aylık kiranın tespiti cihetine gidilecektir.18.11.1964 gün ve 2/4 sayılı Y.İ.B.K. ve yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre “hak ve nesafet” ilkesi uyarınca hakim bu sınırlamayı yaparken, öncelikle tarafların tüm delilleri varsa emsal kira sözleşmeleri asıl veya onaylı örnekleri dosyaya alınmalı, bilirkişi marifetiyle kiralanan taşınmaz ve taraf emsalleri tek tek görülüp incelenmeli, böylece elde edilen veriler somutlaştırılarak, dava konusu yer ile ayrı ayrı (konumu, çevresi, niteliği, kullanım şekli, kira başlangıç tarihi, kira süreleri vb.) kira parasına etki eden tüm nitelikleri karşılaştırılmalı, emsal kira bedellerinin niçin uygun emsal olup olmadığı somut gerekçelerle açıklanmalı, dava konusu taşınmazın yeniden kiraya verilmesi halinde getirebileceği kira parası belirlenmeli, hakimce bu kira parası dikkate alınmak suretiyle hak ve nesafete; özellikle tarafların kira sözleşmesinden bekledikleri amaçlarına uygun makul bir kira parasına hükmedilmelidir.Öyle ise mahkemece, yukarıdaki ilke ve esaslar gözetilerek, yapılacak yargılama neticesinde, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanlış gerekçeler ile eksik kira tayini bozmayı gerektirmiştir.”)Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.HUKUK GENEL KURULU KARARIHukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:Dava, kira parasının tespiti istemine ilişkindir.Davacı, 01.01.2005 tarihinde başlayan bir yıllık dönem için aylık kira parasının 2.180,00 TL. olarak tespitini talep etmiştir.Davalılar vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemenin “endeks uygulamasına göre 2005 yılı aylık kira parasının1.176,00 TL olarak tespitine" dair verdiği karar yukarıda gösterilen nedenle bozulmuş, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; dosya kapsamına göre, somut olayda yeni dönem kira parasının endeks uygulanmak suretiyle mi, yoksa hak ve nesafet ilkesi gereğince mi tespit edilmesi gerektiği noktasındadır.Hemen belirtilmelidir ki; Anayasa Mahkemesi’nin, 6570 sayılı Yasanın 2. Ve3. Maddelerinin iptaline ilişkin 26.03.1963 gün ve 3/67 sayılı kararı ile, amacı kiracıyı korumak olan 6570 sayılı Yasanın kira parasındaki “sınırlı artış" ilkesi esas itibarıyla benimsenmiştir.Bu nedenledir ki, kira parasının tespiti yöntemini belirleyen 18.11.1064 gün ve 2/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında, kira parasının, hak ve nesafete uygun olarak ekonomi esaslarına göre, “sınırlı artışı" öngörülmüştür. Uygulamada; şartlar değişmediği ve özel gelişmelerin varlığı ispat edilmedikçe, kira sözleşmesinde tarflarca olağan rayice uygun olarak kararlaştırılan kira parasının, yasa gereği yenilenen ilk üç yıl (dönem) Türkiye İstatistik Kurumunca yayınlanan Toptan Eşya Fiyat Endeksindeki artışın kira parasına yansıyan bölümü oranında artırımı esas alınarak bulunacak kira parasının o dönemin hak ve nesafet kurallarına uygun ve aşırı olmayan kira parası olduğu ilke olarak kabul edilmekte ve ona göre uygulama yapılmaktadır.Öte yandan, kira sözleşmesinin başlangıç tarihi itibarıyla, yukarıda sözü edilen sürelerden öncesine dayanması halinde, kiralananın serbest koşullarda getirebileceği kira parası esas alınıp, hakim tarafından hak ve nesafete uygun bir kira parası takdir edilmektedir. (Hukuk Genel Kurulu’nun 19.11.2003 gün ve 2003/3-701 esas, 2003/696 karar sayılı ilamı)Ne var ki, somut olayda bu ilkenin uygulanması mümkün değildir.Zira; dosyaya ibraz edilen 16.10.1998 başlangıç tarihli kira sözleşmesi 3 yıl süreli olup, aylık kira bedelleri 01b08b1998 - 31.12.1999 dönemi için aylık200,00 TL , 2000 yılı için aylık 360,00 TL , 2001 yılı için aylık 648,00 TL olarak belirlenmiş ve daha sonra da bir önceki dönem için açılan kira tespiti davası sonucunda mahkemece, 01.01.2004 tarihinden geçerli olmak üzere aylık kira bedeli 1.090,00 TL olarak belirlenmiş ve verilen bu karar temyiz incelenmesinden de geçerek kesinleşmiştir.Hal böyle olunca, eldeki davada mahkemece 01.01.2005 tarihinden başlayan yeni dönem için kira parası bir önceki dönem için belirlenen miktara endeks uygulanmak suretiyle belirlenmiştir.Şu durumda, bir önceki döneme ait kira bedeli hak ve nesafet ilkesine uygun olarak belirlenip, temyiz incelemesinden de geçerek kesinleştiğinden eldeki davaya konu sonraki dönem kira bedelinin endeks uygulanmak suretiyle belirlenmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır.Bu nedenle direnme kararı onanmalıdır.SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, gerekli temyiz ilam harcı peşin alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 09.02.2011 gününde oy çokluğu ile karar verildi. Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar İş kazası nedeniyle açılan davada ihtiayati haciz kararı verilebilir mi? DAVA VE KARAR: Davacı, dava sonuçlanıncaya kadar tazminat alacağının teminat altına alınması için davalıya ait taşınmazlar ile trafik siciline kayıtlı araçların kaydına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde İtirazın iptali davasında takipte talep edilen faiz için dava açılmamış olması -faiz üzerinden inkar tazminatına hükmedilemeyeceği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili gelmedi. Davalı vekilleri Avukat O.K. ve M.K.geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı avu Yargılama devam ettiği sürece ıslaha gerek olmaksızın inkar tazminatı istenebileceği MAHKEMESİ :Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Dava, faturalara day Yargıtay Yargıtay Karar Arama Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ? Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Kanunu Yargıtay İş Bölümü Yargıtay Haberleri Karar Arama Yargıtay Kararları Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Yargıtay Ceza Dairesi Kararları BAM Kararları Danıştay Kararları Anayasa Mahkemesi Kararları Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları Karar Arama Nasıl Yapılır? Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir? Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır? BAM Karar Arama Nasıl Yapılır? Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır? Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?