MAHKEMESİ :Aile MahkemesiDAVA TÜRÜ : Artık Değere Katılma Alacağı, Ziynet ve Eşya Alacağı... ile ... aralarındaki artık değere katılma alacağı, ziynet ve eşya alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ...6. Aile Mahkemesi'nden verilen ... sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili, duruşmasız incelenmesi davalı vekili taraflarından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için ... Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden ... bizzat ve Av. ..., karşı taraftan davalı vekili Av. ... geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:KARARDavacı ... vekili, tarafların 2001 yılında evlendiklerini, evlilik birliği içerisinde sahip olunan, yazlık, araçlar, tekneler, banka hesapları, ev eşyaları ile ziynet eşyaları üzerinde tasfiye alacağı bulunduğunu ileri sürerek tasfiye hükümleri uyarınca mal rejiminin tasfiyesine ve dava dilekçesinde yazılı tasfiye alacaklarının yasal faizleriyle birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir.Davalı ... vekili, davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, dava konusu mal varlığının müvekkilinin kişisel malı olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili ile davalı vekili taraflarından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hâkime aittir (6100 sayılı HMK 33. m). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, artık değere katılma, ziynet ve eşya alacağı isteğine ilişkindir.1- Dosya kapsamına, dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, mahkemece deliller değerlendirilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik olmadığına, davacının Urla'da bulunan taşınmazlara yönelik alacak talebi ile ilgili yaptığı katkı bakımından bu taşınmazın davalının kişisel malı olmadığı, davacı tarafından yapılan katkının koşulların oluşması halinde tapu kayıt maliki olan dava dışı davalının annesi ve kardeşinden genel hükümlere göre istemesinin mümkün bulunduğuna, söz konusu taşınmazlar yönünden uyuşmazlık mal rejiminin tasfiyesi çerçevesinde değerlendirilemeyeceğine göre davacı vekili ile davalı vekilinin aşağıda gösterilen nedenler dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir../.2- Davacı vekilinin ziynet eşyalarına ilişkin temyiz isteğine gelince; davalı, isticvap mahiyetindeki beyanlarında, ziynet eşyalarının kendisi tarafından kiralanan banka kasasında saklandığı, sık sık alınması ve tekrar kasaya konulmasındaki zorluklar nedeniyle son olarak kasadan alınmak suretiyle davacıya verildiğini beyan etmiştir. Bu durumda davalı ziynet eşyalarının kendisinde olduğunu kabul etmiş, bu ikrarına ziynet eşyalarının davacı eşine iade edildiği vakıasını eklemiştir. O halde, davacı ... ziynet eşyalarının davalıda kaldığını ispatla yükümlü olmayıp, davalı ...'nın ziynet eşyalarını davacıya iade ettiğini kanıtlaması gerekmektedir. Başka bir anlatımla; ispat yükümlülüğü yer değiştirmiştir. Ne var ki; gösterdiği delillerle iade vakıasını kanıtlayamamıştır. Bir kısım tanıklarca da doğrulanan açıklamalara göre davacının 50 adet tam, 50 adet yarım ve 80 adet çeyrek altın olarak nitelenen ziynet eşyalarının mevcut olduğu, davalı tarafta kaldığı ve iade edilmediğinin kabulü gerekmektedir.Bu açıklamalara göre, davacının ziynet eşyaları yönünden gerektiğinde dava tarihindeki değerinin belirlenmesi bakımından uzman bilirkişiden rapor alınarak gerçekleşecek sonucuna göre talebin kabulüne karar verilmesi gerekirken; yazılı nedenlerle reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.3- Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; dosyadaki bilgi ve belgelerden, dava konusu ... plakalı aracın 10.01.2008 tarihinde satılarak satış bedeli olan 19.200 TL'nin aynı gün davalının ... Bankası'nın ... Şubesi'ndeki hesabına yatırıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, tasfiye alacağının hesaplanmasında araç bedeli dikkate alındığı gibi ayrıca bankada bulunan mevduatlar bakımından da aynı değer üzerinden davacı lehine alacak tespiti yapılmıştır. Başka bir deyimle; ... plakalı araç üzerinden mükerrer olacak şekilde davacı lehine artık değere katılma alacağına hükmedildiği görülmektedir. Mahkemece, otomobilin satılması suretiyle bankaya yatırılan ve ikame bedel niteliğinde olan satış bedeli dikkate alınarak davacı lehine artık değere katılma alacağı belirlenmesi gerekirken, davalı aleyhine olacak şekilde mükerrer olarak 19.200 TL fazla alacağa hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, hüküm bu nedenle de bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacı vekili ile davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının (1) nolu bentte yazılı nedenlerle reddine, bozma nedenlerine göre Yargıtay duruşmasında temsil olunan taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 1.274,28 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya ayrı ayrı iadesine, 22.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.