Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARARBorçlu aleyhine, Bodrum 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/216 Esas ve 2013/845 Karar sayılı ilamına dayalı olarak ilamlı takip başlatılmıştır. Şikayetçi borçlu vekili, dayanak ilamın gayrimenkulün aynına ilişkin olduğundan kesinleşmeden takibe konulamayacağı gerekçesiyle takibin iptali talebinde bulunmuştur. Mahkemece; ilamdaki ihtilafın gayrimenkulün aynına ilişkin olmadığı alacak davası hükmü ihtiva ettiği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.6100 sayılı HMK'na eklenen "Geçici madde 3" atfı ile uygulanması gereken HUMK'nun 443/4. maddesi (6100 sayılı HMK'nun 367/2. maddesi) gereğince gayrimenkule ve buna ilişkin ayni haklara dair hükümler kesinleşmedikçe icra edilemez, buna yönelik şikayetler de kamu düzenine ilişkin olup süresiz şikayete konu edilebilir. Somut olayda; takip dayanağı ilamda dava konusu taşınmazın öncelikle tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili, olmaz ise harici satış sözleşmesi nedeni ile ödenen bedellerin iadesinin talep edildiği, Mahkemece, tapu iptal ve tescil isteminin reddine, alacak davasının kabulüne karar verildiği, hükmün temyiz edildiği, ilamın kesinleşmeden takibe konulduğu anlaşılmaktadır.O halde, Mahkemece, ilamda gayrimenkulün aynına ilişkin ihtilafın bulunduğu taşınmazın aynı tartışılarak sonuca gidildiği bu nedenle kesinleşmeden takibe konulamayacağı nazara alınarak, şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi yerine yazılı gerekçeyle reddi yönünde hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 26.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.