Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5241 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 7660 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasındaki maddi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde; müvekkili olan davacının, 3. kişinin tarlasını kendine ait biçerdöver ile biçmek üzere anlaştığını, 3.kişi ile aralarında bu işe ilişkin olarak sözleşme yaptıklarını, biçme işlemi sırasında, biçerdöverin davalı idareye ait gerilim hatlarındaki tellere değmesi sonucu yangın çıktığını ve biçerdöverin yandığını, bu olay nedeni ile, aracını kullanamadığını, biçme işini yapamaması nedeni ile de, kârından mahrum kaldığını beyan ederek, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla alacak davası için dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 3000 TL haksız fiilden kaynaklanan menfi zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, olayda kusurlarının bulunmadığını bildirerek, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davanın kabulü ile 3.000,00 TL menfi zararın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacının fazlaya ait talebinin saklı tutulmasına karar verilmiş, verilen bu hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.HUMK 275. maddesi( yeni HMK 266.) hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur.Somut olayda, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının 3.kişi ile yaptığı biçerdöver ile tarla biçme işine ilişkin olarak yapılan sözleşmede kararlaştırılan tarla biçme ücretleri esas alınmak ve bu bedellerden masraflar düşülmek suretiyle yoksun kalınan gelir tutarının 178.062 TL olduğu belirtilmiştir.Bu hali ile bilirkişi raporu bilimsel veri ve kıstaslardan uzaktır.Öyle ise mahkemece, tarla biçme işine ilişkin ücretlerin, ilgili meslek odalarından ve kuruluşlardan sorulup belirlenmesinin ardından,bilirkişiden ek rapor alınarak, hasıl olacak sonuç neticesinde bir karar verilmesi gerekir.Öte yandan; dosyada mevcut bilirkişi raporunun incelenmesinden, davalı kurumun, yönetmelik gereği yapması gereken bakımları yaptırmadığı ve bu durumun yangına sebebiyet verdiği, bu nedenle de % 90 oranında kusurlu bulunduğu, davacıya ait biçeri kullanan sürücünün ise, aracı uygun olmayan hattın altından geçirmeye çalışması nedeni ile % 10 oranında kusurlu bulunduğu anlaşılmıştır.Hal böyle olunca, mahkemece; davacının bölüşük kusuru nazara alınarak, belirlenen tazminattan uygun bir miktar indirim yapılması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus da bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.