5. Daire 2011/3832 E. , 2014/5224 K.UZMAN ÇAVUŞ, AÇIKTAN ATAMA, UZMAN ÇAVUŞLUK HİZMETİ, DERECE-KADEME"İçtihat Metni"Adalet
Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz
olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.Özeti : 3269
sayılı Uzman Erbaş Kanunu'na tabi uzman erbaş olarak en az iki yıl
süreyle çalışmış olmak kaydıyla, kendi isteğiyle sözleşmesini sona
erdirerek uzman erbaşlıktan ayrılıp Devlet memurluğuna atanan
personelin, başlangıç derecesinin öğrenim durumuna göre saptanması ve
uzman erbaşlıkta geçen sürenin değerlendirilmemiş olması halinde, normal
ilerleme ve yükselmelerinin yapılması gerekmekte ise de; yeni görevine
eski görevinde ulaştığı derece ve kademeden başlatılanların, önceki
görevlerine daha yüksek bir dereceden başlamış olmaları nedeniyle
başlangıç derecesindeki farklılığa karşılık gelen süre kadar
bekletilmelerinin, 657 sayılı Yasa'da düzenlenen ilke ve eşitlik
yönünden isabetli bir uygulama olduğu hakkında.
Temyiz Eden (Davalı) : Silivri Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanlığı
Karşı Taraf(Davacı) : …
İsteğin Özeti : İstanbul 10. İdare Mahkemesi'nce
verilen 22/12/2010 günlü, E:2009/1056, K:2010/1949 sayılı kararının
dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden
ibarettir.
Cevabın Özeti : Cevap verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : Jale Kalay
Düşüncesi : İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
Dava; 3269 sayılı Uzman Çavuş Kanunu’na tabi uzman erbaş olarak görev
yapmakta iken istifa görevinden istifa ederek açıktan atama yoluyla
infaz ve koruma memuru kadrosunda Silivri 8 Nolu L Tipi Ceza İnfaz
Kurumu'nda görev yapan davacının, mevcut derece ve kademesinde 2 yıl
bekletilmesine ve bir sonraki terfisinin 15.04.2012 tarihinde
yapılmasına ilişkin 15.05.2009 tarih ve 2009/433 sayılı işlemin iptali
istemiyle açılmıştır.
İstanbul 10. İdare Mahkemesince verilen kararla; 657 sayılı Yasa'nın
71. maddesinin son fıkrası hükmünün ancak anılan yasaya tâbi olarak, bir
sınıfta göreve başlayan ve sonra başka bir sınıfa geçerek memuriyete
devam eden kişilerin terfii durumlarını saptamakta olduğu, davacının ise
657 sayılı Yasaya tabi olmayan görev yaptıktan sonra 657 sayılı Yasaya
tabi olarak 15.07.2008 tarihinde açıktan atamasının yapıldığı, bu
nedenle sınıflar arası değişiklikten söz edilemeyeceği, 657 sayılı Kanun
kapsamında olmayan davacının, uzman çavuşluk hizmeti temel alınarak
idarece kurulan işlemde hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmadığı
gerekçesiyle işlemin iptaline hükmedilmiştir.
Davalı idare, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğunu ileri
sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını
istemektedir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 92. maddesinde; "İki defadan
fazla olmamak üzere memurluktan kendi istekleriyle çekilenlerden veya bu
kanun hükümlerine göre çekilmiş sayılanlardan tekrar memurluğa dönmek
isteyenler, ayrıldıkları sınıfta boş kadro bulunmak ve bu sınıfın
niteliklerini taşımak şartıyla ayrıldıkları tarihte almakta oldukları
aylık derecesine eşit bir derecenin aynı kademesine veya 71’inci madde
hükümlerine uyulmak suretiyle diğer bir sınıfta eşit derecedeki
kadrolara atanabilirler.
657 sayılı Kanuna tabi olmayan personelden kendi istekleri ile
görevinden çekilmiş olanlar boş kadro bulunmak ve gireceği sınıfın
niteliklerini taşımak kaydı ile bu Kanuna tabi kurumlardaki
memuriyetlere atanabilirler." hükmü yer almaktadır.
Maddenin ilk fıkrası, memuriyetten kendi istekleriyle çekilenlerden
tekrar devlet memurluğuna dönmek isteyenler hakkında uygulanacak bir
hüküm olup, buna göre ayrıldıkları tarihte almakta oldukları aylık
derecesine eşit bir derecenin aynı kademesine yeniden atanabilecek olan
eski memurlar hakkında, aynı Kanun’un 71. maddesi hükmünün de
uygulanması gerekmektedir.
657 sayılı Kanun’un 71. maddesinin son fıkrasında; “Eski
sınıflarında, görev alacakları yeni sınıfa göre memurluğa daha yüksek
bir derece ve kademeden başlamış olup da sınıf değiştirenlerin yeni
görevlerindeki ilk ilerleme süreleri eski sınıflarında kazandıkları
derece ve kademelere tekabül eden süre kadar uzatılır ve bu süre
tamamlanıncaya kadar kendilerine sınıf değiştirmeleri sırasında
bulundukları derecede kademe ilerlemesi verilmez. " hükmü yer
almaktadır.
Söz konusu hükmün, yukarıda açıklanan 92. madde hükmündeki atfa göre
uygulanması, yeniden atanan personelin daha önceki göreve, yeniden
atandığı sınıfa göre daha yüksek bir derece ve kademeden başlamış
olmaları halinde yeni görevlerindeki ilk ilerleme sürelerinin eski
görevlerinde/sınıflarında kazandıkları derece ve kademelere karşılık
gelen süre kadar uzatılması ve bu süre tamamlanıncaya kadar kendilerine
yeniden atanmaları sırasında bulundukları derecede kademe ilerlemesi
verilmemesi suretiyle yapılmalıdır. Bu hükümle benimsenen ilke, anılan
Kanuna tabi olarak çalışanlar arasındaki eşitliğin korunması amacına
yöneliktir.
Yukarıda metni yazılı 92. maddenin ikinci fıkrasında, 657 sayılı
Kanuna tabi olmayan personelden kendi istekleri ile görevinden ayrılmış
olanların memur kadrolarına atanmalarına imkan tanınmıştır. Ancak, bu
Kanuna tabi olmayanların, 657 sayılı Kanunda düzenlenen derece ve
kademeleri bulunmadığından, bunların hangi derece ve kademeden
memuriyete başlayacağına ilişkin herhangi bir kural, madde metninde yer
almamıştır.
Keza, hangi hizmetlerin kazanılmış hak aylık derece ve kademesinin
tespitinde değerlendirileceğinin düzenlendiği Devlet Memurları
Kanunu'nun 36. maddesinin “Ortak Hükümler" başlıklı bölümünün (C)
bendinde de uyuşmazlık konusu olaydaki uzman erbaşlıkta geçen
hizmetlerin kazanılmış hak aylık derece ve kademesinde
değerlendirileceğine ilişkin herhangi bir hüküm bulunmamaktadır.
Madde metninin lafzi yorumu ile hareket edildiği takdirde, uzman
erbaşlıkta görev yaptıktan sonra, kendi isteğiyle sözleşmesini sona
erdiren bir kimsenin, anılan 92. maddenin ikinci fıkrası hükmünden
yararlanarak devlet memurluğuna atanması halinde, önceki görevinden
ayrıldığı sıradaki derece ve kademesine bakılmaksızın, öğrenim durumuna
göre 657 sayılı Kanun’un 36. maddesinde belirlenen giriş derecesinden
başlatılması ve önceki görevindeki sürelerin dikkate alınmaması
gerekmektedir.
Ancak madde hükmüyle, başka istihdam biçimlerine tabi olarak çalışmış
olup da devlet memurluğuna atanma imkanı tanınan personele, özellikle
ikinci fıkra hükmünün uygulanmasında, önceki görevinden ayrıldığı sırada
mevcut derece ve kademesi varsa o derece ve kademeden atanma olanağı
sağlayan olumlu yoruma karşılık, maddenin birinci fıkrasında benzer
durumlarda yeniden atamaları yapılan devlet memurları için, Kanun’un 71.
maddesine atıf yapılmak suretiyle benimsenen " daha önceki göreve
başlaması sırasında, yeniden atandığı sınıfa göre daha yüksek bir derece
ve kademeden başlamış olması halinde yeni görevlerindeki ilerleme
sürelerinin eski görevlerinde/sınıflarında kazandıkları derece ve
kademelere karşılık gelen süre kadar uzatılması ve bu süre
tamamlanıncaya kadar kendilerine yeniden atanmaları sırasında
bulundukları derecede kademe ilerlemesi verilmemesi" yolundaki ilkenin
657 sayılı Kanun’un 92’nci maddesinin ikinci fıkrasına göre ataması
yapılanlar için de uygulanması, aynı durumdaki memurlar ile eşitlik
sağlama açısından zorunludur. Aksi düşünce, uzman erbaşlıktan kendi
isteğiyle ayrılanların 657 sayılı Kanun’un 92’nci maddesinin ikinci
fıkrasına göre devlet memurluğuna atanması halinde, madde metninde yer
almaması nedeniyle uygulama zorunluluğu da bulamadığı halde, lehe
yorumlanmak suretiyle maddenin ilk fıkrasındaki "ayrıldıkları tarihte
almakla oldukları aylık derecesine eşit bir derecenin aynı kademesine
atanma" uygulamasından yararlanan uzman erbaşlara, ilk fıkra
kapsamındakilere uygulanan 71. madde atfının uygulanmaması sonucunu
doğurmakta, aynı konumdakiler arasında nimet-külfet dengesini ihlal
edici, hakkaniyete de uygun olmayan bir durum yaratmaktadır.
Bu bakımdan, uyuşmazlık konusu olayda olduğu gibi, 3269 sayılı Uzman
Erbaş Kanunu’na tabi uzman erbaş olarak en az iki yıl süreyle çalışmış
olmak kaydıyla, kendi isteğiyle sözleşmesini sona erdirerek uzman
erbaşlıktan ayrılıp devlet memurluğuna atanan personelin, başlangıç
derecesinin öğrenim durumuna göre saptanması ve uzman erbaşlıkta geçen
sürenin değerlendirilmemiş olması halinde normal ilerleme ve
yükselmelerinin yapılması gerekmekte ise de; yeni görevine eski
görevinde ulaştığı derece ve kademeden başlatılanların, önceki
görevlerine daha yüksek bir dereceden başlamış olmaları nedeniyle
başlangıç derecesindeki farklılığa karşılık gelen süre kadar
bekletilmelerinin, Yasada düzenlenen ilke ve eşitlik yönünden isabetli
bir uygulama olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından, işlemin iptaline dair Mahkeme kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle,
İstanbul 10. İdare Mahkemesi'nce verilen 22/12/2010 günlü, E:2009/1056,
K:2010/1949 sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun
49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622
sayılı Kanun'la değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen
hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı
geçen Mahkeme'ye gönderilmesine, 13.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar
verildi.
Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar
KİŞİLER ARASINDAKİ KONUŞMANIN KAYDA ALINMASI
Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuç
EMSAL ÜCRET ARAŞTIRMASI • SENDİKALAR MESLEK KURULUŞLARI
4857 sayılı İş Kanunu'ndan 32.maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.Ücret kural olarak dönemsel (periyodik) bir ödemedir.Kanun'un kabul ettiği sınırlar içinde tarafl
Avukatlık hizmeti-Kamu görevi-Görevi kötüye kullanma-Nitelikli zimmet-Zincirleme suç
Tebliğname No : KD - 2011/271434Görevi kötüye kullanma suçundan sanık B.. G.. hakkında yapılan yargılama sonunda; atılı suçtan mahkumiyetine dair, Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 30/03/2011 gün ve 2010/126 Esas, 2011/84 Karar sayılı hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizi
Yargıtay
Yargıtay Karar Arama
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ?
Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Kanunu
Yargıtay İş Bölümü
Yargıtay Haberleri
Karar Arama
Yargıtay Kararları
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları
BAM Kararları
Danıştay Kararları
Anayasa Mahkemesi Kararları
Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları
Karar Arama Nasıl Yapılır?
Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir?
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır?
BAM Karar Arama Nasıl Yapılır?
Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır?
Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?