Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 514 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 15635 - Esas Yıl 2011





İhtiyati haciz kararı talep eden alacaklı vekili, müvekkilinin borçlu ile imzalanmış bulunan bankacılık hizmetleri sözleşmesi hükümleri uyarınca bireysel kredi kartı kullanımı nedeniyle borçludan 3.257.95 TL. alacaklı bulunduğunu, gönderilen ihtarname ile borçlunun temerrüde düşürüldüğünü ve borcun muaccel hale geldiğini, borçlu hakkında Sinop İcra Müdürlüğü'nün 2011/2228 Es. Sayılı dosyası ile yasal takip başlatılmış ise de, borçlunun borcunu ödeyemediğini, mali durumunun bozulduğunu ve mal kaçırma işlemlerine başlandığının öğrenildiğini belirterek icra dosyası üzerinden ihtiyati haciz kararı verilmesini istemiştir.Borçlu adına Tebligat yapılmamıştır.Mahkemece, dosya kapsamına göre, aynı borca ilişkin olarak Sinop İcra Müdürlüğünde açılmış bulunan bir takip dosyası bulunduğu borçlunun mal kaçırma girişiminde olduğuna dair bir delil bulunmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.Kararı, ihtiyati haciz isteyen vekili temyiz etmiştir.1- Talep, bireysel kredi kartı kullanımından doğan borç dolayısıyla ihtiyati haciz istemine ilişkindir.İhtiyati haciz talebi tüketici mahkemesi sıfatıyla asliye hukuk mahkemesine yapılmış ve mahkemece talep değerlendirilerek aynı sıfatla karar verilmiştir. Oysa taraflar arasındaki uyuşmazlık 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu'ndan kaynaklanmakta olup, anılan Kanun'un 44/2. maddesinde kart çıkaran kuruluşlar tarafından kart hamilleri aleyhine açılacak davalarda Hukuk Usülü Muhakemeleri Kanunu'nun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiş bulunmasına göre talebe konu uyuşmazlıkla ilgili görevli mahkeme dava olunan şeyin miktar veya değerine göre sulh veya asliye hukuk mahkemeleridir. Bu durumda taraflar arasındaki uyuşmazlığın açıklanan niteliğine göre talebin tüketici mahkemesinin görev alanına girmemesine rağmen yazılı şekilde tüketici mahkemesi sıfatı ile görülmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.2- Bozma neden ve şekline göre de, talepte bulunan vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇYukarıa (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararınBOZULMASINA,(2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle talepte bulunan vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 20.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.