Davacı, davalı A..A.Ş. den 25.05.2006 tarihli sözleşme ile konut satın alıp, tapusunun adına devredildiğini, satış bedelinin 120.000 TL.lik kısmını banka kredisi ile ödediğini, 10.000 TL.lik bakiye kısım için 26.01.2007 tanzim, 20.02.2007 vadeli 10.000 TL.lik teminat bonosu verdiğini, ancak davalı satıcının konutların inşaatını yarım bıraktığını, davalının teminat bonosu icraya koymaya çalıştığını belirterek davalı şirkete 10.000 YTL. borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.Davalı A.....A.Ş.davaya cevap vermemiş, yargılama aşamasında iflasa karar verilmesi üzerine ikinci alacaklılar toplantısında iflas idaresince geçilen iflas idare memuru dava konusu senedin masaya intikal etmediğini açıklamıştır.Mahkemece davalı A.....A.Ş.nin iflas edip ikinci alacaklılar toplantısı nın yapıldığı, davacı alacağının sıra cetveline nasıl kaydedileceği konusunda yasada açıklık bulunmadığı, ancak İİK'in 235.maddesi kapsamında kalan uyuşmazlık mutlak ticari dava niteliğinde olduğundan davaya bakması Asliye (Ticaret Mahkemesi görevi içinde kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir.Davacının davalı A....A.Ş.den konut satın alıp tapu kaydının davacı adına devredildiği, yargılama aşamasında davalı şirketin iflas edip ikinci alacaklılar toplantısının yapıldığı, davacının borçlu olduğu senedin iflas idaresi kayıtlarında bulunmadığı dosya içeriğinden anlaşılmıştır.Somut olayda davacı, müflisin alacaklı olduğu bir senette müflise karşı borçlu olmadığının tespiti için menfi tespit davası açmıştır. Müflise karşı açılan menfi tespit davasında müflisi İİK'in 229.maddesi gereğince İflas İdaresi temsil eder. Ancak bu nitelikteki dava, sıra cetveline kayıt kabul davası niteliğinde değildir. Bu nedenle temel ilişkideki uyuşmazlığın niteliğine göre görevli mahkemenin belirlenmesi gerekir. Davaya konu bononun konut satışı için verildiği gözetildiğinde, davaya bakmak Tüketici Mahkemesinin görevi içinde kalır. Mahkemece işin esası incelenip sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.SONUÇDavacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün yukarıda açıklanan nedenlerleBOZULMASINA,14.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.