Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5131 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8878 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasında görülen kayıt kabul davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 19.06.2014 gün ve 1404 Esas, 4714 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi müflis davalı şirket iflas idaresi vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.- KARAR -Davacı vekili, müvekkilinin müflis şirketten 225.000,00 TL bedelle daire satın aldığını, bedelini ödemiş olmasına rağmen dairenin teslim edilmediğini, daire satımına ilişkin sözleşmede teslimin gecikmesi halinde aylık rayiç kira bedeli üzerinden gecikme cezası öngörüldüğünü, 550.000,00 TL dairenin iflas tarihi itibariyle rayiç bedeli ve 5.600,00 TL gecikme cezası olmak üzere toplam 555.600,00 TL'nin iflas masasına kaydı için yaptıkları başvurunun haksız olarak reddedildiğini ileri sürerek, bu meblağın iflas masasına kayıt kabulünü talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, sıra cetvelinin son olarak ulusal bir gazetede 17.05.2013 tarihine ilan edildiğini, davanın bu ilan tarihinden itibaren 15 günlük hak düşürücü sürede açılmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, İİK'nın 223. maddesi uyarınca iflas sıra cetvelinin tebliği için avans yatıran alacaklılar bakımından dava açma süresinin tebliğden itibaren başlayacağı, davacının tebliği için avans yatırmadığı, davanın 17.05.2013 tarihli ilandan itibaren 15 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen karar, Dairemizin 19.06.2014 tarih ve 1404 E., 4714 K. sayılı ilamıyla, her ne kadar iflas idaresince 07.06.2013 tarihli tutanak ile davacının kayıt kabul başvurusu sırasında ve sonrasında tebliğ avansı verdiğine dair bir kayda rastlanmadığı bildirilmiş ise de, kayıt kabul talebine ilişkin masa kararının davacıya 21.05.2013 tarihinde tebliğ edildiği ve davacının da söz konusu tebligat için 7,00 TL masraf yatırdığını beyan ettiği hususları gözönünde bulundurularak, tebligat masrafının, davacı tarafça haricen verilen masraftan mı, yoksa iflas avansından mı karşılandığı araştırılıp, davacı tarafın tebligat masrafını yatırdığının tespiti halinde, hak arama özgürlüğünün kısıtlanmaması için davanın süresinde açıldığının kabulü ile işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur.Bu kez, müflis davalı şirket iflas idaresi vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.Dava kayıt kabul istemine ilişkindir.Davacı taraf 13.09.2012 tarihinde kayıt kabul başvurusunda bulunmuş ve iflas idaresince verilen red kararı davacı vekiline 21.05.2013 tarihinde tebliğ edilmiştir. İflas sıra cetveli ilanı son olarak 17.05.2013 tarihli ulusal bir gazetede ilan edilmiş, dava 04.03.2013 tarihinde açılmıştır. Her ne kadar davacı vekili, iflas sıra cetvelinin kendilerine tebliği için posta pulu verdiklerini ileri sürmüş ise de, iflas dairesince, kayıt kabul başvurusu sırasında ve sonrasında tebligat için masraf verildiğine dair herhangi bir kayda rastlanmadığına ilişkin 07.06.2013 tarihli tutanak tutulmuş ve dosya arasında bulunan kayıt kabul başvuru evrakında da davacı tarafın başvuru sırasında masraf ya da pul verdiğine ilişkin herhangi bir kayda rastlanmamıştır. Diğer yandan, tebligat için pul verilmiş olsa dahi, İİK'nın 223. maddesi ve bu maddeye göre çıkarılan İflas İdaresi Ücreti, Yazı ve Tebliğ Masrafı Tarifesi Hakkında Tebliğ'in 10. maddesi uyarınca tebliğ masrafının avans (para) olarak yatırılması gerekmektedir. Bu itibarla, davacı vekiline İİK'nın 234/2. maddesi uyarınca yapılan 21.05.2013 tarihli tebligat bilgi verme mahiyetinde olup, sürenin tebliğ tarihinden işlemesi imkânını vermez. Mahkeme gerekçesinde de isabetle belirlendiği üzere, dava açma süresi tebligat tarihinden itibaren değil, son ilan tarihi olan 17.05.2013 tarihinde itibaren başlar. Bu durumda Dairemizce, " Mahkemece, davanın hak düşürücü süre içinde açılmış olmasına ilişkin özel dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK'nın 114/2. ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olmasının doğru olmadığı, ancak kararın sonucu itibariyle doğru olduğu anlaşıldığından HUMK'nın 438/son maddesi uyarınca gerekçesi kısmen değiştirilerek ve hüküm fıkrasında yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, mahkeme ilamının, HUMK'nın 438/7. maddesi uyarınca hüküm fıkrası düzeltilerek onanmasına karar verilmesi" gerekirken, bozulması doğru olmamış, müflis davalı şirket iflas idaresi vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin bozma ilamının kaldırılmasına, kararın gerekçesi kısmen değiştirilerek ve aşağıda yazılı şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, müflis davalı şirket iflas idaresi vekilinin karar düzeltme itirazının kabulü ile Dairemiz'in 19.06.2014 tarih ve 1404 E., 4714 K. sayılı bozma ilamının kaldırılmasına, kararın gerekçesi kısmen değiştirilerek ve hüküm fıkrasının 1. bendi çıkarılarak yerine, "Davanın HMK'nın 114/2 ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine" ibaresi yazılmak suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacıdan alınmasına, davalının peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde iadesine, 02.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.