Davacı vekili, davalı hakkında kredi kartı borcunun tahsili amacıyla Sorgun İcra Müdürlüğü'nün 2009/2231 esas sayılı dosyasında İcra takibi yaptıklarını, davalının yasal süresi içinde borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalının itirazının tamamen yersiz ve haksız olduğunu belirterek icra dosyasındaki davalının itirazının iptaline, takibin devamına ve %40 tazminata karar verilmesini talep etmiştir.Davalı duruşmada, icra dosyasına yapmış olduğu itirazlarını aynen tekrar ettiğini, takibe konu kredi sözleşmesi altındaki imzanın kendisine ait olmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davalının davacı banka tarafından yapılan hesap kat ihbarnamesine 30 günlük yasal süre içerisinde itiraz etmediği, bu sebeple İİK 68b/3 maddesi gereğince borcu ödemeden imza inkarında bulunamayacağı, davacı bankanın yapmış olduğu faiz talebinin taraflar arasındaki anlaşmaya uygun olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ve itirazın iptaline karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.İİK 68/b maddesi, icra mahkemesince, ilamsız icra takibine itiraz üzerine açılacak itirazın kaldırılması davasında uygulanır.İtirazın iptali davası genel hükümlere göre açılan bir dava olup, taraflar iddia ve savunmalarını İİK 68/b maddesinde öngörülen usulden ayrı olarak ileri sürebilir. Mahkemece davalının kredi sözleşmesindeki imzaya itirazı üzerinde durulup imzanın davalı borçluya ait olmadığının tespiti halinde, kredi kartının kime teslim edildiği ve kullanılıp kullanılmadığı hususları üzerinde durulup, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.SONUÇYukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacı tarafın temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.