Normal
0
21
false
false
false
TR
X-NONE
X-NONE
MicrosoftInternetExplorer4
/* Style Definitions */
table.MsoNormalxTable
{mso-style-name:"Normal Tablo";
mso-tstyle-rowband-size:0;
mso-tstyle-colband-size:0;
mso-style-noshow:yes;
mso-style-priority:99;
mso-style-qformat:yes;
mso-style-parent:"";
mso-padding-alt:0cm 5.4pt 0cm 5.4pt;
mso-para-margin-top:0cm;
mso-para-margin-right:0cm;
mso-para-margin-bottom:10.0pt;
mso-para-margin-left:0cm;
line-height:115%;
mso-pagination:widow-orphan;
font-size:14px;font-sizex:11.0pt;
font-familyx:"Calibri","sans-serif";
mso-ascii-font-familyx:Calibri;
mso-ascii-theme-font:minor-latin;
mso-hansi-font-familyx:Calibri;
mso-hansi-theme-font:minor-latin;}
DAVA : Taraflar
arasındaki "icra takibine itiraz" davasından dolayı yapılan yargılama
sonunda; Ankara 3. İcra Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen
9.12.2010 gün ve 2010/1406 E-2010/1502 K. sayılı kararın incelenmesi davacı H.
D. tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 13.3.2012 gün
ve 2012/5262 E-2012/7543 K. sayılı ilamı ile;
( ... Sair temyiz
itirazları yerinde değil ise de;
Takip konusu
senetlerde tanzim yeri yazılı değildir. T.T.K.nun 688/6. maddesinde yer alan bu
unsur, senette mevcut olmadığı gibi, aynı Kanun'un 689 /son maddesinde
öngörülen keşidecinin adı ve soyadı yanında yazılı bir yer ismi de
bulunmamaktadır.
H.G.K.'nun 2.10.1996
tarih ve 1996/12-590 Esas 596/650 Karar sayılı kararında da benimsediği üzere,
bu durumda dayanak belge kambiyo senedi vasfını taşımadığından kambiyo takibine
konu edilemez.
İcra mahkemesince
anılan hususun re'sen nazara alınarak İ.İ.K.nun 170/a-2. maddesi gereğince bu
senet yönünden takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle
istemin reddine dair hüküm tesisi isabetsizdir... ),
Gerekçesiyle
bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda;
mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
H.G.K.'nca
incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve
dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği düşünüldü.
KARAR : Dava, icra
takibine itiraz istemine ilişkindir.
Davacılar, davalı
tarafından haklarında Ankara 17. İcra Müdürlüğü'nün 2010/16312 Sayılı
dosyasıyla kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi yapıldığını, takibe
dayanak yapılan bonoların kira sözleşmesinin teminatı olarak düzenlendiğini,
kira ilişkisi sona erince bonoları geri aldıklarını ancak daha sonra nasıl
olduğunu bilmediği bir şekilde bonoların iradesi dışında davalının eline
geçtiğini belirterek söz konusu takibin iptaline karar verilmesini talep
etmişlerdir.
Davalı savunmada
bulunmamıştır.
Mahkemece aynen,
"... Takip senede dayalı olarak yapılmış olup senet altındaki imzaya
davacıların itirazları yoktur. Davacıların dava dilekçelerine eklediği kira
sözleşmesi ile de takip konusu senetlere atıfta bulunmadığı gibi takip konusu
borcun ödendiği de İ.İ.K.nun 169/a. maddesinde yazılı belgelerler ispat
edilemediğinden diğer yönden takipte istenilen işlemiş faiz oranının
mahkememizce yapılan ve dosya içerisinde mevcut hesap tablosuna göre daha az
olduğu anlaşıldığından davacıların iddiaları yerinde görülmediği..."
gerekçesi ile red kararı verilmiş; davacı H. D.'ın temyizi üzerine Yüksek Özel
Dairece metni aynen yukarda yazılı olan ilamla karar bozulmuş; mahkemece,
İ.İ.K.nun 170/a-son maddesi gereğince takibe dayanak yapılan bonoların kambiyo
senedi vasfında olup olmadıklarının tartışılamayacağı gerekçesiyle direnme
kararı verilmiştir.
Direnme kararını,
davacı H. D. temyize getirmektedir.
Yerel mahkemeyle Özel
Daire arasındaki uyuşmazlık; Ankara 17. İcra Müdürlüğü'nün 2010/16312 Sayılı
takip dosyasında dayanılan belgelerin kambiyo senedi vasfında olup olmadığı;
buradan varılacak sonuca göre davacılar hakkında kambiyo senetlerine özgü takip
yapılıp yapılamayacağı noktalarında toplanmaktadır.
6762 Sayılı Türk
Ticaret Kanunu'nun 688. maddesinde, "Bono veya emre muharrer senet:
1-) Senet metninde (
Bono ) veya ( Emre muharrer senet ) kelimesini ve senet Türkçe'den başka bir
dilde yazılmışsa o dilde bono karşılığı olarak kullanılan kelimeyi;
2-) Kayıtsız ve
şartsız muayyen bir bedeli ödemek vaadini;
3-) Vadeyi;
4-) Ödeme yerini;
5-) Kime ve kimin
emrine ödenecek ise onun ad ve soyadını;
6-) Senedin tanzim
edildiği gün ve yeri;
7-) Senedi tanzim
edenin imzasını;
ihtiva eder."
hükmü bulunmaktadır. Söz konusu hükümde, senette bulunması gereken zorunlu
unsurlar içerisinde "senedin tanzim edildiği gün ve yer" de
sayılmıştır. Aynı Kanun'un 689. maddesinde ise, 688. maddeye atıf yapılarak,
"Aşağıdaki fıkralarda yazılı haller mahfuz kalmak üzere, bundan önceki
maddede gösterilen unsurlardan birini ihtiva etmeyen bir senet bono
sayılmaz"; maddenin son fıkrasında ise; "Tanzim edildiği yer gösterilmeyen
bir bono, tanzim edenin ad ve soyadı yanında yazılı olan yerde tanzim edilmiş
sayılır." hükmü getirilmiştir.
Kambiyo Senetlerine
Mahsus Haciz Yolunda Şikayeti düzenleyen, İcra ve İflas Kanununun 170/a-2
maddesi hükmüne göre; İcra Mahkemesi, süresinde yapılan şikayet veya itiraz
dolayısıyla usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takip dayanağı
senedin kambiyo senedi niteliğinde olmadığını veya alacaklının kambiyo hukuku
mucibince takip hakkına sahip bulunmadığını kendiliğinden nazara alarak takibi
iptal edebilir.
Somut olayda; takip
dayanağı senetlerin tanzim yeri yazılmadığı gibi; keşidecinin adı ve soyadı
yanında da bir yer ismi yazılmamıştır.
6762 Sayılı Türk
Ticaret Kanunu'nun 688. ve 689. maddeleri gereğince, dayanak senetler, kambiyo
senedi niteliğinde olmadığından, bu senetlere dayanarak, kambiyo senetlerine
mahsus yolla takip yapılamaz.
Hal böyle olunca;
yerel mahkemece, H.G.K.'nca da benimsenen Özel Daire bozma ilamına uyularak
takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle istemin
reddine dair verilen kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu sebeple direnme
kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı H.
Demiral'ın temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma
kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6217 Sayılı Kanunun 30. maddesiyle 6100
Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa eklenen " Geçici madde 3" atfıyla
uygulanmakta olan 1086 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 429. maddesi
gereğince bozulmasına, istenmesi halinde temyiz peşin harcın yatırana iadesine,
2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu'na 5311 Sayılı Kanunun 29. maddesiyle eklenen
"Geçici Madde 7" atfıyla uygulanmakta olan aynı Kanun'un 366/III.
maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme
yolu açık olmak üzere, 09.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.