Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 503 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 11762 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : Gediz Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 24/06/2014NUMARASI : 2014/180-2014/324Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davacı tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara gönderilen davetiyelerin tebliğ edilmesi üzerine belli günde davalı vekili Av. M.. G.. geldi. Davacı şirketi temsilen gelen olmadı. Hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir. Mahkemece bozma ilamından sonra verilen son kararda, davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili, dava dilekçesinde, davacıya ait iş makinelerinin davalı tarafından elektrik hattı inşaatı çalışmalarında kullanılmak üzere kiralandığını, iş makinelerinin kullanımı nedeniyle davalının davacıya 27.000 TL borçlandığını, davalı ve gizli ortağı M.. K.. hakkında icra takibi başlattıklarını, davalının haksız yere icra takibine itiraz ettiğini, takibi durdurduğunu ileri sürerek, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, alacağın % 40'ından aşağı olmamak üzere davalıdan icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davalının davacıya borcu olmadığını,talep edilen borcun davacıya ödendiğini ayrıca davacının sunduğu sözleşmeyi davalının imzalamadığını, M.. K.. in davalı adına sözleşme imzalama yetkisi olmadığını, yine E.. K.. imzalı 27.000 TL borç olduğuna dair belgenin kendilerini bağlamadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece 6.12.2012 tarihli ilk kararında,davanın kabulüne,itirazın iptaline karar verilmesi üzerine hüküm davalı tarafça temyiz edilmiş,Dairemizce 23.1.2014 tarihli ilam ile özetle “...takipte dayanılan ve karara esas alınan 16.10.2007 başlangıç tarihli ve belirsiz süreli kira sözleşmesinin davalı tarafından imzalanmadığı, davalı kiracı isminin altına dava dışı M.. K..’ in vekaleten imza attığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık yoktur. Yine davacı dayanağı 1.3.2008 tanzim tarihli belgede, kiraya konu iş makinesinin her gün çalıştığı, kiralama bedeli olarak davacı şirkete 27.000 TL borç bulunduğunun düzenlendiği ve belgenin dava dışı M.. K..’ in oğlu E.. K.. tarafından imzalandığı anlaşılmaktadır. Bu belge davalı kiracı tarafından veya onun yetkili temsilcisi tarafından imzalanmamış ve davalı bu belgeyi kabul etmemiş olduğundan davalıyı bağlamaz. Mahkemece davalının kira bedellerinin ödendiğini ispat edemediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de kira alacağının hangi dönemlere ait olduğu davacıya açıklattırılarak tüm taraf delillerinin toplanarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değil gerekçesiyle..” hükmün bozulmasına karar verilmiş. Mahkemece,bozma ilamına uyulmasına karar verildikten sonra verilen 24.6.2014 tarihli son kararında davanın reddine karar verilmiştir.Mahkemece,her ne kadar bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ise de bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir.Davacı tarafça davada dayanılan 16.10.2007 başlangıç tarihli ve belirsiz süreli kira sözleşmesi ile 1.3.2008 tanzim tarihli belgedeki imzaların davalıya ait olmadığı,bu nedenle davalıyı bağlamayacağı mahkemenin de kabulündedir. Ancak,davalı tarafça, davacının dayandığı belgelere karşı çıkılmış ise de davacıya ait iş makinelerinin kira karşılığı kullanıldığı kabul edilmiş,kira ilişkisine karşı çıkılmamış,ödeme savunmasında bulunulmuştur. Davacı,kira parasını gösterir davalı imzasını haiz yazılı bir kira sözleşmesi ibraz edememiş, davalı kiracı kira miktarına ve süresine karşı çıkmıştır. Davalı tarafça kira miktarı ve süresine karşı çıkıldığına göre,aylık kira parasının miktarı,ödeme zamanı ve kira süresi davacı kiralayan tarafından,kira parasının ödendiği ise davalı kiracı tarafından kanıtlanmalıdır. 1086 sayılı H.U.M.K’nun 288.’nci maddesi(6100 sayılı HMK'nun 200.maddesi) gereğince davacı tarafından iddia edilen yıllık kira miktarına göre aylık kira parası,ödeme zamanı ve kira süresi ancak kesin delillerle kanıtlanabilir. Davacı vekili, kira miktarlarını gösterir yazılı bir kira akdi sunamamış ve kira miktarını ve süresini kesin delillerle kanıtlayamamıştır. İspat yükü davacı kiralayandadır. Mahkemece ispat yükü kendisine düşen davacı tarafa kira miktarını ve ödeme zamanının kanıtlamaküzere uygun süre ve imkan tanınmalı,davacı vekili dava dilekçesinde sair delil ibaresini kullandığına göre yemin deliline de dayandığının kabulü ile gerektiğinde davacı tarafa yemin teklif etme hakkı da hatırlatılarak hasıl olacak sonuca göre aylık kira parasının,ödeme zamanının ve kira süresinin(davacıya ait iş makinelerinin ne kadar süre ile davalı tarafça kullanıldığının) tespit edilmesi,davacı tarafça aylık kira miktarı ve kira süresi kanıtlanır ise davalı tarafa ödeme savunmasını kanıtlamak üzere imkan tanınması,davacı tarafça aylık kira miktarı ve kira süresi kanıtlanamaz ise bu kez davalının bildirdiği(kabul ettiği) aylık kira parası ve kira süresi üzerinden davalı tarafa ödeme savunmasının kanıtlanması için imkan tanınmalı ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 20/01/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.