1. Hukuk Dairesi 2015/427 E. , 2015/5015 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ÇUBUK SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 18/12/2013NUMARASI : 2013/155-2013/558Taraflar
arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonucunda, yerel
mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili
tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi,
Tetkik Hakimi ..........'ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi,
gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava,
tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi ve tespit isteğine
ilişkin olup, 6100 sayılı HMK'nun yürürlüğü zamanında açılmıştır.Davacı,
dava konusu 5060 ada 6 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında,
murisleri " .... ve ... kızı 1330 doğumlu .....'ın ", soyadı
yazılmadan ".... kızı ..." olarak ; "..... ve ... kızı 1892 doğumlu
......" nin , baba adı ve soyadı yazılmadan "......" olarak; ".... ve
...... oğlu 1913 doğumlu ....'nin " ise soyadı yazılmadan "......
oğlu....."olarak yazıldığını, murisleri .... ve ....'nin, Soyadı
Kanunu çıkmadan önce öldüğünü bu nedenle tapu kaydında soyadlarının
yazılı olmadığını ileri sürerek, murisleri ile tapu kayıt maliklerinin
aynı kişi olduğunun tespiti ile tapu kayıtlarının bu şekilde
düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı Tapu Müdürlüğü, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece,
davanın kabulü ile dava konusu 5060 ada 6 parsel sayılı taşınmazda
malik görünen .... oğlu ..., ....kızı ... ve ...'nin adının ve
soyadının ve baba adının nüfus kayıtlarına uygun olarak ... ve ... oğlu
1913 doğumlu.... , .... kızı 1330 doğumlu ...... ve ..... ve ......
kızı 1892 doğumlu .... olarak tapu kaydında düzeltilmesine ve bu şekilde
tapuya tesciline karar verilmiştir.Dosya içeriğine ve toplanan
delillere göre; Mahkemece, yapılan inceleme ve araştırma sonucu dava
konusu 5060 ada 6 parsel sayılı taşınmazın tapu kayıtları ile nüfus
bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlanarak, davanın kabulüne
karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalı
vekilinin buna ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir, reddine. Ancak,
bilindiği gibi, "Mülkiyet Hakkının Tescili" başlıklı 22.07.2013
tarihli ve 2013/5150 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan
Tapu Sicil Tüzüğü'nün 28. (18.05.1994 tarihli ve 94/5623 sayılı
Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Tapu Sicil Tüzüğü'nün 25.)
maddesinde kütükte bulunması zorunlu bilgiler; malikin adı, soyadı, baba
adı, edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarası olarak belirlenmiştir. .
Tapu Sicili Tüzüğüne göre, kütükte bulunması zorunlu bilgiler
arasında tapu kayıt malikinin doğum tarihi bilgisi yer almamaktadır.
Dolayısıyla, tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan nüfus bilgisinin
ilavesi veya düzeltilmesi dava yoluyla istenemez. Şayet, tapunun
tesciline dayanak yapılan işlemde düzeltimi gerektirir bir hata
yapılmışsa, bu hata 22.07.2013 tarihli Tapu Sicili Tüzüğü'nün 75.
(18.05.1994 tarihli Tapu Sicili Tüzüğü'nün 87.) maddesi uyarınca,
ilgilisinin başvurusu üzerine o maddedeki koşullar araştırılarak,
idarece düzeltilmelidir. O halde, tapu kayıt maliklerinden ... kızı
....'nin "....." olan soyadı eklenmek suretiyle nüfus kaydına uygun
biçimde ".... kızı ......" olarak tapu kaydının düzeltilmesine ve bu
şekilde tesciline karar verilmesi gerekirken, tapu kütüğünde bulunması
gerekmeyen doğum tarihi bilgileri eklenmek suretiyle " .... kızı 1330
doğumlu .... " olarak kayıtların düzeltilmesine karar verilmesi doğru
değildir.Öte yandan, davacının murisleri, .. ve ..... oğlu
14.03.1913 doğumlu ........'nin 01.03.1931 tarihinde; .......... ve
.......... kızı 01.07.1892 doğumlu ...........'nin ise 1928 yılında
Soyadı Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden önce öldüğü açıktır.Hemen
belirtilmelidir ki, Soyadı Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden önce ölen
kişiler soyadı alamayacaklarından, bunlar yönünden asıl olan nüfus
kayıtlarına göre tapu kayıtlarının düzeltilmesi ise de bu kişilerin
tapuda mirasçılarının adlarına intikal yaptırabilmesi açısından tapu
kaydında adı geçenlerle aynı kişi olduğunun tespitinin istenilmesinde
hukuki yarar bulunduğu açıktır. Hâl böyle olunca, Mahkemece, bu yön
gözardı edilerek davacının murisleri ........ ve ......... oğlu
14.03.1913 doğumlu ...... ile kayıt maliki ........ oğlu ....'nin;
......... ve ....... kızı 01.07.1892 doğumlu ........ ile kayıt maliki
..........'nin aynı kişi olduğu yönünde çoğun içinde azda var kuralı
gereğince tespit hükmü kurulması ile yetinilmesi gerekirken yazılı
şekilde karar verilmiş olması da doğru değildir.Davalının temyiz
itirazı açıklanan bu yönler itibariyle yerindedir. Kabulü ile, hükmün
açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi
yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA,
08.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.