Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 12 - Esas Yıl 2013





Taraflar arasındaki “yetki itirazı ve takibin iptali”şikayetinden dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 9. İcra Hukuk Mahkemesi’nceşikayetin kabulünedair verilen 27.01.2012 gün ve 38/57 E., K. sayılıYargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin09.07.2012 gün ve 7138/23841 E., K. sayılı ilamı ile;(...Alacaklı tarafından, Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/127 D. İş esas 2011/127İİK.nun 261. maddesi uyarınca alacaklı, mahkemeden aldığı ihtiyati hacizBuna göre İİK.nun 261. maddesi hükmü doğrultusunda alacaklınınihtiyati hacizAnkara Asliye Ticaret Mahkemesinin bulunduğu Ankara İcra Dairesindeicra takibi başlatmasında yasaya aykırılık bulunmadığından,mahkemece borçlunun diğer itirazları incelendikten sonra oluşacak sonuca göreÖte yandan 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK'nun 297. maddesinin (1). fıkrasının (e) bendi gereği hükümde "gerekçeligerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece gerekçeliHUKUK GENEL KURULU KARARIHukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnmeŞikayet, icra dairesinin yetkisine itiraz, bu istem kabul edilmez ise borca itiraz nedeniyle takibin iptali istemine ilişkindir.Şikayetçi/borçlular vekili, müvekkilleri aleyhine Ankara 11. İcra Müdürlüğü’nün 2011/19943 esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığını, ancak takibe konu çek suretinin müvekkillerine tebliğ edilmediğini, bu nedenle takibin dayanağı olan çek hakkında müvekkillerinin hiçbir bilgisi olmadığından borca itiraz ettiklerini, ayrıca, yapılan takibin yetkisiz icra müdürlüğünde yapıldığını, yetkili icra dairesinin Kütahya İcra Müdürlüğü olduğunu, müvekkillerinin Kütahya ilinde oturduklarını, çekin ise İstanbul’da keşide edildiğini, yetki itirazının ret edilmesi halinde ise takibe ve ödeme emrine karşı yapılan itirazın kabulüyle takibin iptalineDuruşma açılmaksızın dosya üzerindenMahkemece, borçluların Kütahya ilinde ikamet ettikleri, takibe konu çekin ise İstanbul’da keşide edildiği, bu nedenle Ankara 11. İcra Müdürlüğü’nün takipte yetkisiz olduğu gerekçesiyle yetki itirazının kabulüneAlacaklı vekilinin temyizi üzerineYerel Mahkemece, öncekiHukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık;İİK’nun 261. maddesi uyarınca, ihtiyati hacizUyuşmazlığın çözümü için icra dairelerinin yetkisini düzenleyen mevzuatın açıklanması gerekmektedir.Bilindiği üzere icra takiplerinde yetki belirlemesi, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 50. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK) hükümlerine göre yapılmaktadır.Ancak, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nın 447. maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca; mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 1086 sayılı HUMK’na yapılan yollamalar, 6100 Sayılı HMK’nın bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır.İİK’nun 50. maddesi aynen “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe salahiyetlidir.Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati suretteİki icra mahkemesi arasında yetki noktasından ihtilaf çıkarsa Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 25 inci maddesi hükmü tatbik olunur” düzenlemesini içermektedir.Anılan bu yasa hükmünden anlaşılacağı üzere; para veya teminat borcu için yapılan takiplerde HUMK’nun yetkiye dair hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Bu hükümler, HUMK’nın 9. maddesi ila 27. maddeleri arasında düzenlenmiş olup (HMK m.5-18), çok genel bir açıklamayla bunlar;HUMK’nın 12. maddesinde, ihtiyati hacizden sonra hacizBu yasal düzenlemenin bir gereği olarak ihtiyati hacizyürürlükten kaldırılmıştır.6100 Sayılı HMK’da ise HUMK’nın 12. maddesinin karşılığı bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu itibarla, HUMK’nın 12. maddesi ile düzenlenen yetki belirlemesi artık uygulanmayacaktır.Doktrinde de aynı görüş dile getirilmiş olup; “01.10.2011 tarihinden sonra, eğer ihtiyati hacizEş söyleyişle, İİK’nun 50. maddesi yollaması ile kıyasen uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK’nın 12. maddesinin karşılığı (HMK’nın 447/2. maddesi atfıyla) 6100 Sayılı HMK da bulunmadığından, ihtiyati hacizBu aşamada İİK’nun 261. maddesi üzerinde de durulmalıdır. Anılan yasa hükmü aynen:“Alacaklı, ihtiyati hacizİhtiyati haciz(Ek fıkra: 17/07/2003 - 4949 S.K./61. md.) İhtiyati haczin infazı ile ilgili şikayetler infazı yapan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine yapılır” şeklindedir.Hukuk Genel Kurulu’ndaki görüşmeler esnasında bir kısım üyelerce İİK’nun 261. maddesi hükmü uyarınca ihtiyati hacizBu açıklamalar ışığında somut olaya gelince; icra takibine konu 31.10.2011 keşide tarihli, 11.918,00 TL bedelli çek için alacaklı Ali Öğlü tarafından talep edilmesi üzerine Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/127 D.İş dosyası üzerinden 26.12.2011 tarihinde ihtiyati hacizBorçluların ikamet adreslerinin Kütahya ilinde bulunduğu ile takibe konu çekin İstanbul’da keşide edildiği ve muhatabın da bu yerde bulunduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamakta olup, ihtiyati hacizBu durumda; icra dairesinin yetkisinin İİK’nun 50. maddesi atfı ile HMK’nın genel yetki kuralları uyarınca belirlenmesi gerekir. Olayda borçluların ikamet adresi Kütahya ilinde bulunduğundan icra takibinin başlatıldığı Ankara 11. İcra Müdürlüğü işbu takip yönünden yetkisizdir.O halde, icra takibi yetkisiz icra dairesinde başlatıldığından yetki itirazının kabulü doğru olup, aynı hususa işaret eden direnmeYukarıda açıklanan nedenlerle, usul ve yasaya uygun bulunan direnmeSONUÇ: Davalı/alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme