MAHKEMESİ : TUZLA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 20/07/2006NUMARASI : 1998/222-2006/600Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;Davacı, kayden paydaşı olduğu 926 parsel sayılı taşınmaza davalıların taşkın inşaat yapmak suretiyle müdahale ettiklerini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuştur.Davalılar, davanın reddini savunmuşlar, davalı N. birleştirilerek görülen davasında iyiniyetli yapı maliki olduğunu ileri sürerek, temliken tescil istemiştir.Mahkemece, iddianın sübut bulduğu gerekçesiyle, asıl davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . . raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Asıl dava çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım; birleştirilerek görülen dava temliken tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, asıl davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, özellikle bilirkişi raporu ve noksanın tamamlanması yoluyla getirtilen belgelerden; davalılara ait binanın davacının paydaşı olduğu 926 parsel sayılı taşınmaza taşkın olarak yapıldığı, yargılama sırasında dava konusu 926 parsel sayılı taşınmazın imara tabi tutulduğu ve 13 sayılı imar parselinde davacının paydaş kılındığı, davalılar binasının 13 sayılı imar parseline de taşkın olduğu, ne var ki hüküm tarihinden sonra yeni bir imar düzenlemesi yapılarak 12 sayılı imar parselinde davacının dava dışı Hazine ile birlikte paydaş kılındığı anlaşılmaktadır.Bu durumda, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, en son yapılan imar uygulaması sonucu oluşan yeni mülkiyet durumu gözetilerek çözüme kavuşturulması gerekeceği kuşkusuzdur.Öte yandan, Mahkemece, birleştirilen temliken tescil davası yönünden de olumlu yada olumsuz bir karar verilmemiştir.Hal böyle olunca, yerinde konusunda uzman bilirkişiler aracılığıyla yeniden keşif yapılması, davacının paydaşı olduğu 12 sayılı imar parseline bir müdahale olup olmadığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanması, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi; birleştirilerek görülen temliken tescil istekli dava bakımından da olumlu yada olumsuz bir karar verilmemiş olması da isabetsizdir.Davalıların, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.4.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.