Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4995 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 13944 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ : TARAKLI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ,TARİHİ : 15/05/2007NUMARASI : 2005/75-2007/16Taraflar arasında görülen davada;Davacı, miras bırakanı H.B.Ö.'ın çekişme konusu taşınmazlardaki miras payını mirasçıdan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı şekilde davalı kızına ölünceye kadar bakma aktiyle temlik ettiğini ileri sürerek, tapu iptali ve tescili, olmadığı takdirde tenkis isteğinde bulunmuştur.Davalı, miras bırakanın bakıma ihtiyacı olduğunu, bu nedenle temliki işlemi gerçekleştirdiğini, babasına ölünceye kadar en iyi şekilde baktığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, tenkis isteği yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, taraflar vekillerince süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . . raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, Borçlar Yasasının 18.maddesinden kaynaklanan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali- tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir.Mahkemece, temlikin bakım borcunun karşılığını aşar miktarda ve mirasçıdan mal kaçırmak amacına yönelik olduğu gerekçesiyle tenkis isteğinin kabulüne; bakım borcunun yerine getirilmediği iddiasıyla ölünceye kadar bakma aktini feshetme hakkının ancak miras bırakana ait olduğu, miras bırakanın fesih hakkını kullanmaması nedeniyle artık mirasçıların bu nedenle tapu iptal ve tescil isteğinde bulunamayacakları gerekçesiyle tapu iptal ve tescil isteğinin reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; miras bırakan H.B.Ö.'ın 18.5.2005 tarihinde öldüğü, mirasçıları olarak davacı kızı A., davalı kızı M. ile dava dışı kızı E., oğlu R. olma torunları Y., S.ve F.'nın kaldıkları; murisin eşi, tarafların annesi olan A. Ö.ın 22.12.1975 tarihinde ölümüyle çekişme konusu 490, 535, 679, 918, 1041 ve 2088 parsel sayılı taşınmazların, miras bırakana ve müşterek çoçukları A., M., E. ve R.'ye intikal ettiği, miras bırakanın elbirliği mülkiyetine tabi bu taşımazlardaki eşi A. kendisine intikal eden 1/4 miras payını 17.02.2005 tarihinde davalı kızına ölünceye kadar bakma akti ile temlik ettiği, çekişme konusu 2009 parsel sayılı taşınmazın ise halen A. Ö. üzerinde kayıtlı bulunduğu anlaşılmaktadır.Bireylerin yaşlanma ve yaşlılıkta yalnız kalma korkuları, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin doğumuna yol açmıştır. Ölünceye kadar bakma sözleşmeleri, ivazlı sözleşme türlerinden olup nitelik itibarıyla güvence sağlayan akitlerdendir.Bu tür akitlerin hedefi, maddi bir destek elde etmek değil, bakım alacaklısının sosyal durumuna uygun bir bakım elde etmektedir.Borçlar Yasasının 511.maddesi bakımından, alacaklıları yönünden gerçek kişi olması dışında özel bir nitelik öngörmemiştir.Bakım alacaklılarının akit sırasında özel bakıma muhtaç olmasını aramak yasada yer almayan bir unsuru ilave etmek olur.Bu ihtiyacın akitten sonra doğması yada alacaklının ölümüne kadar çok kısa bir süre sürmüş olması da aktin geçerliliğine etkili olmaz.Öte yandan, her nekadar evladın gücünün elverdiğince ebeveynine yardımcı olması özel bazı koşulların gerçekleşmesi durumunda yasal bir görev olabileceği düşünülebilirse de, bu yardım ve bakım genelde yasal zorunluluk olmaksızın daha çok insancıl yönü ağır basan, belki de evrensel bir ahlak kuralıdır.Tüm bu açıklamalara karşın, kural olarak bu tür sözleşmeye dayalı temliklerin de muvazaa ile iletli olduğunun ileri sürülmesi mümkündür.Somut olaya yukarıdaki ilkeler çerçevesinde bakıldığında; ölünceye kadar bakma aktinin yapıldığı 17.02.2005 tarihinde murisin 82 yaşında olduğu, eşi 1975 yılında ölen murisin T.'da yalnız yaşadığı, hastalanması üzerine Bursa'da ikamet eden davalı kızının yanına gittiği, Bursa'da tedavisi sırasında 2001 yılında ayağının kesildiği, bir süre Bursa'da kalan murisin bakımının davalı kızı tarafından sağlandığı, daha sonra T.'ya gelen murisin özel bakıma ihtiyacı olması sebebiyle bakımını sağlamak üzere davacı kızının eşiyle birlikte murisin evine yerleşerek bir süre bakımıyla ilgilendikleri, ancak, murisle aralarında sorun çıkması nedeniyle murisin evinden ayrıldıkları, bunun üzerine, davalının Bursa'dan gelerek murise bir süre baktığı, sonrada bakıcı tutmak suretiyle murisin bakımını sağladığı, kendiside ilgilenmeye devam ettiği, murisi, ölümünden 15 gün kadar önce Bursa'ya evine götürdüğü, evinde baktığı, murisin davalının evinde öldüğü, diğer mirasçıların murisle ilgilenmedikleri, murisin, halen eşi A.dına kayıtlı çekişmeye konu 2009 parsel sayılı taşınmazda miras hakkının bulunduğu, miras bırakanın ölünceye kadar bakma aktine konu taşınmazlardaki miras payını davalıya temlikinin makul sınırlar içinde kaldığı, mirasçıdan mal kaçırmak amacıyla hareket etmediği, özel bakıma muhtaç olduğu için bakımının sağlanmasına yönelik olarak temliki gerçekleştirdiği anlaşılmaktadır.Tüm bu nedenlerle, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin diğer mirasçılardan mal kaçırma amaçlı dolayısı ile muvazaalı olmadığı gözetilerek davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Davacının, yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine; davalının temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.4.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.