Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : İftiraHüküm : TCK'nın 267/1, 62, 51. maddeleri gereğincemahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü:1- İftira suçunun oluşabilmesi için failin yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat etmesi gerektiği, somut olayda; sanığın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına vermiş olduğu 05.07.2012 tarihli şikayet dilekçesinde kendisini arayan kişinin sesini ortağının akrabası olan Mehmet'e benzettiğini belirttiği, ve ayrıca kendisine gönderildiğini iddia ettiği "bu CD'yi dikkate al" başlıklı yazıyı da ibraz ettiği, dolayısıyla sanığın iddiasının maddi bir olguya dayandığı, bu nedenle iddialarının, suç işlemediğini bildiği kimseye suç atmak biçiminde olmayıp anayasal şikayet ve ihbar hakkını kullanma niteliğinde bulunduğu anlaşıldığından, unsurları itibariyle oluşmayan iftira suçundan sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,2- Kabul ve uygulamaya göre de;İftira suçunda korunan hukuki yarar ve suçun niteliği dikkate alındığında maddi zarar söz konusu olmadığı gözetilmeden sabıkasız olan sanık hakkında, katılanın zararının giderilmediği gerekçesi ile CMK'nın 231/5. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,./..Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 04.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.