Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4982 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9895 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiş ve 16.02.2014 havale tarihli ve davacı vekillerince imzalanan dilekçe ile davadan feragat edildiği bildirilmiş ise de, feragat beyanının 6100 sayılı HMK'nın 308/4. maddesi uyarınca kayıtsız ve şartsız olmadığı anlaşılmakla temyiz incelemesine geçilmiştir.Temyize konu karar niteliği gereği duruşmaya tâbi olmadığından duruşma isteminin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, dava dışı borclu...hakkında ... 20. İcra Müdürlüğü'nün 2010/900 esas sayılı icra dosyası üzerinden takip başlatıldığını, borçlunun eşi olan davalı ...'ın borçlu...ile anlaşmalı olarak boşandığı ve söz konusu boşanma kararı ile belirlenen nafakanın borçlu ...'ın maaşının tamamına yakın olduğunu, sıra cetvelinde nafaka alacağının öncelikli olması sebebiyle müvekkilinin alacağını alamadığını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini, müvekkilinin alacağının borçlunun maaşındaki hacizler arasında ilk sırada yer aldığını ve nafakadan önce geldiğine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili, görev itirazında bulunarak davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma, deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacının davalıların eski eşi ve babası olan ...'tan olan alacağı için ... 20. İcra Müdürlüğü'nün 2010/900 esas sayılı dosyasında icra takibi yaptığı, borçlunun maaşında nafaka borcundan dolayı kesinti olması sebebi ile alacağın sıraya alındığı, davacının alacağı için nafaka miktarını karşılar şekilde kesinti yapıldıktan sonra ödenecek miktarın kalmadığı, nafaka alacağının mahkeme kararı ile hüküm altına alındığı, aylık ödenecek yoksulluk ve iştirak nafakasının mahkeme kararı ile belirlendiği, bu sebeple borçlu ile boşandığı eşi arasında muvazaalı şekilde nafaka arttırımı yaptırıldığı hususunun değerlendirilemeyeceği, son arttırımın ... 8. Aile Mahkemesi'nin 20.02.2012 tarih, 2012/152 esas ve 2012/249 karar sayılı ilâmı ile yapıldığı, bu dosyada davalının davayı kabul ettiği, bu sebeple nafakanın yükseltildiği, kararın 06.03.2012 tarihinde kesinleştiği, mahkeme kararı ile hüküm altına alınan miktar yönünden kesinti yapıldığı, muvazaaya yönelik iddianın nafakanın indirilmesi yönünde dava açılarak ispat edilmesi gerektiği, bu davanın mahkemeden alınacak yetki ile alacaklı tarafından nafaka yükümlüsü ve nafaka alacaklısı aleyhine açılması gerektiği, nafakaya yönelik hüküm değişmeden kesinleşmiş mahkeme kararı gereğince kesintinin devam edeceği, davacının ileri sürdüğü muvazaa iddiasının sıra cetveline itiraz davasında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.1-Dosya kapsamına göre, borçlunun emekli maaşının üzerine konulan muhtelif hacizler, ... Hizmetleri Genel Müdürlüğü Kamu Görevlileri Emeklilik Daire Başkanlığı'nca sıraya konulmuş olup, davacı tarafça, nafaka alacaklısı olarak öncelikle kendisine pay ayrılan davalının alacağının muvazaalı olduğu iddiasıyla işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.İİK'nın 140/1. maddesinde İcra Müdürlüğü'nce hangi hallerde haciz sıra cetveli düzenleneceği belirtilmiştir. Maddeye göre haciz sıra cetvelinin düzenlenebilmesi için satış tutarının bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmemesi gerekir. Bu madde uyarınca düzenlenen bir sıra cetvelinde, hacizlere ilişkin takip dosyası (takip tarihi, haciz tarihi, alacak miktarı gibi) bilgilerine, ipotek veya hapis hakları varsa bu hakların tesis edildiği tarihlere ve dayanak bilgilerine yer verilmesi gerekir. Somut olayda, icra dosyasına intikal etmiş bir para bulunmamaktadır. Nafaka alacaklarının borçlunun maaşından kesinti suretiyle yapılan haciz yolu ile tahsilinde, kural olarak öncelik hakkı bulunmakta; bir diğer ifade ile nafaka alacağı için yapılan kesintilerde İcra ve İflas Kanunu'nun 83/2. maddesi hükmü uygulanmamaktadır. Bu kesintinin yapılmasından arta kalan miktar ise, anılan düzenlemeye uygun biçimde haczedilebilmektedir. Açıklanan bu durum karşısında İcra Müdürlüğü'nce yapılan maaş hacizlerinin ve yapılması gereken kesintilerin İİK'nın 355. madde hükmü uyarınca bildirilmesi üzerine ... Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü Kamu Görevlileri Emeklilik Daire Başkanlığı'nca bu madde hükmü uyarınca düzenlendiği anlaşılan, nafaka alacağı ve maaş hacizleri ile ilgili yapılan sıralamanın İİK'nın 140/1. maddesinde tanımlanan sıra cetveli niteliğinde olduğundan söz edilemez. Dairemizin 14.01.2014 tarih ve 2013/7887 E, 2014/82 K. sayılı ilamı da bu yöndedir.Bu durumda mahkemece,...Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü Kamu Görevlileri Emeklilik Daire Başkanlığı'nca yapılan bu sıralamanın İİK'nın 140/1. maddesi uyarınca İcra Müdürlüğü'nce düzenlenen sıra cetveli niteliğinde olduğu kabul edilerek, aynı Kanun'un 142/1. maddesi uyarınca açılan muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarındaki ilkelere göre uyuşmazlığın çözümlenmesi doğru olmamıştır. Zira, 04.06.1958 gün ve 15/6 sayılı İBK'da da belirlendiği gibi, HMK'nın 24/1, 25, 26,30 ve 33. (HUMK'nın 74,75 ve 76.) maddeleri gereğince hakim, tarafların ileri sürdükleri maddi vakıalar ve bunlara bağlı netice-i taleplerle bağlı ve fakat hukuki tavsiflerle bağlı olmayıp, kanunları re'sen uygulamakla ve neticeye vardırmakla yükümlüdür.Bu durumda mahkemece, davanın, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı BK'nın 18. (TBK'nın 19.) maddesinde düzenlenmiş muvazaa iddiasına dayalı olarak davalılar arasındaki işlemin iptali istemine ilişkin olduğunun kabulü ile bu madde kapsamındaki genel ilkelere ve ispat usulüne uygun olarak uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekirken, davanın tavsifinde yanılgıya düşülerek, yazılı şekilde hüküm kurulması, bozmayı gerektirmiştir.2-Bozma nedenine göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.