İcra Mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine başlatılan icra takibine vaki borçlunun itirazı üzerine davacı İcra Mahkemesinden itirazın kaldırılması isteminde bulunmuş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı borçlu tarafından temyiz edilmiştir.Davalı borçluya ödeme emri 15.04.2011 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı yedi günlük yasal itiraz süresinden sonra 25.04.2011 tarihinde icra müdürlüğüne itirazda bulunmuş ise de, davalı borçlu tarafından itiraz yasal sürede yapılmadığından takip kesinleşmiştir. Bu durumda davacının itirazın kaldırılmasını istemesinin yasal dayanağı bulunmamaktadır.Davacı dava dilekçesinde münhasıran itirazın kaldırılmasını istemiş olmakla ve açıklandığı üzere takipte yasal sürede itiraz edilmeyerek icra takibi kesinleşmiş olduğundan, davacının itirazın kaldırılmasını istemekte hukuki yararı bulunmadığından, istemin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulü ile itirazı kaldırılmasına karar verilmesi doğru değildir.Karar bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇYukarıda açıklanan nedenle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 29.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.