MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak....İcra Müdürlüğü aracılığıyla başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı borçlunun.... İcra Müdürlüğü'nün yetkili olduğunu ileri sürerek yetkisizlik kararı verilmesi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece takibin,... Asliye Ticaret Mahkemesince verilen ihtiyati haciz kararına istinaden başlatıldığı belirtilerek yetki itirazının reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.İcra dairesinin yetkisi İİK'nun 50. maddesinde düzenlenmiş olup HMK'nun yetkiye dair hükümleri icra takipleri hakkında kıyas yoluyla uygulanır. Buna göre çeke dayalı takip borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde (HMK. 6.md.), muhatap bankanın bulunduğu yer ödeme yeri sayıldığından buradaki icra dairesinde (HMK. 10.md.) ve ayrıca İİK'nun 50/1. maddesi uyarınca akdin yapıldığı yer olması nedeniyle, çekin keşide edildiği yer icra dairesinde yapılabilir.Somut olayda takibe dayanak olan 40.000 TL'lik çekin keşide yerinin.., muhatap bankanın... Şubesi .., borçlunun ikametgahının ise...-... olduğu görülmektedir.Takibe dayanak olan ihtiyati haciz kararı borçlunun itirazı üzerine 29.05.2014'te kalktığı gibi Dairemiz, ihtiyati haciz kararını veren mahkemenin bulunduğu yerin yargı çevresindeki icra dairesinde takip yapılmasını engeller bir hüküm bulunmadığından burada takip yapılabileceği görüşünde iken, HGK'nun 15.01.2014 tarih ve 2013/12-476 Esas 2014/5 Karar sayılı kararı doğrultusunda içtihat değişikliğine gidilerek İİK’nun 261. maddesinin ihtiyati haciz kararının infaz edilmesi gereken yeri belirlediği, icra takibi yönünden icra dairesinin yetkisinin anılan maddede belirlenmediği, yetki konusunda İİK’nun 50. maddesi atfı ile HMK’nun genel yetki kurallarının uygulanması gerektiği yönündeki görüş benimsenmiştir.O halde mahkemece İİK'nun 50. maddesi atfı ile HMK'nın yetkiye dair hükümleri nazara alınarak yetkiye itirazın kabulü gerekirken yazılı gerekçeyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.