MAHKEMESİ : İstanbul 6. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 30/05/2013NUMARASI : 2012/478-2013/353Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira bedelinin tespiti davasına dair karar, davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira parasının 01.01.2010 tarihinde başlayan dönem için davacıların hissesine karşılık olarak brüt 2.620 TL olarak tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece ÜFE oranında artış uygulamasına göre kira parasının 1.460 TL olarak tespitine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece verilen 15.11.2011 tarihli ilk kararda, bilirkişi raporunda hak ve nesafete göre kira bedelinin 2.700 TL olması gerektiği dikkate alınarak 2.300 TL olarak kira bedelinin tespitine karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 14.05.2012 tarihli kararı ile “…bilirkişi aracılığı ile 01.01.2009 tarihli sözleşmenin serbest irade ile yapılmış önceki sözleşmeden ayrı şartları içeren, rayiç ve emsale uygun, hak ve nesafeti yansıtan yeni bir sözleşme olup olmadığını araştırmak ve devamı olduğunun saptanması halinde % 65'in altında gerçekleşen TEFE endeksi tam olarak yansıtılmak suretiyle dava konusu dönem kira parasının tespiti gerekir. 01.01.2009 tarihli kira sözleşmesinin önceki sözleşmenin devamı olduğunun anlaşılması halinde ise; şimdiki gibi hak ve nesafete uygun kira parasına hükmedilmesi gerekir…” şeklindeki bozulması sonrasında alınan bilirkişi raporunda, 2009 yılı başlangıcında yapılan ve davacıların payına düşen 1.348 TL’lik kira bedelinin rayice uygun olduğu şeklinde ki rapora dayanarak kira bedelinin 1.460 TL olarak tespitine karar verilmiştir.18.11.1964 gün ve 2/4 sayılı Y.İ.B.K. ve yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre “hak ve nesafet” ilkesi uyarınca kira parasının tespitine karar verilirken öncelikle tarafların tüm delilleri varsa emsal kira sözleşmeleri aslı veya onaylı örnekleri dosyaya alınmalı, bilirkişi marifetiyle kiralanan taşınmaz ve taraf emsalleri tek tek görülüp incelenmeli, böylece elde edilen veriler somutlaştırılarak, dava konusu yer ile ayrı ayrı (konumu, çevresi, niteliği, kullanım şekli, kira başlangıç tarihi, kira süreleri vb.) kira parasına etki eden tüm nitelikleri karşılaştırılmalı, emsal kira bedellerinin niçin uygun emsal olup olmadığı somut gerekçelerle açıklanmalı, dava konusu taşınmazın yeniden kiraya verilmesi halinde getirebileceği kira parası belirlenmeli, hakimce bu kira parası dikkate alınmak suretiyle hak ve nesafete; özellikle tarafların kira sözleşmesinden bekledikleri amaçlarına uygun makul bir kira parasına hükmedilmelidir. Mahkemece yukarıda açıklanan yönleri içermeyen genel ifadeli bilirkişi raporuna itibar edilerek eksik incelemeyle hüküm kurulması doğru değildir. Öte yandan hak ve nesafet ilkesine göre belirlenen kira parasının ekonomik kıstaslar uyarınca hesaplanan kira parasından daha düşük olmaması gerekir.Mahkemece bozma sonrası alınan bilirkişi raporu çelişkili olup, hüküm kurmaya elverişli değildir. İlk verilen raporda 01.01.2010 tarihinden başlayan dönem için hak ve nesafete göre rayiç kira bedeli 2.700 TL olarak tespit edildiği halde 01.01.2009 tarihinden başlayan dönem için sözleşmeyle belirlenen 1.348 TL’lik bedelin rayice uygun olduğu belirtilmiş, fakat 1 yıllık süre içinda rayiç kira bedelinin%100 artışına neden olan etkenlerin neler olduğu konusunda hiçbir açıklama yapılmamıştır. Bu durumda Mahkemece yeniden bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK’ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3. madde hükmü gözetilerek HUMK’nın 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 15/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.