(.... Alacaklının borçlu aleyhinde 1.500 ABD Doları bedelli bonoya dayalı olarak, 1.500 ABD doları asıl alacak ve 180 ABD doları işlemiş faizi olmak üzere, 1.680 ABD dolarının faiziyle birlikte kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile tahsilini talep ettiği, harca esas değeri 2.268 YTL olarak gösterdiği ve takibin bu şekliyle kesinleşerek dosyada bir kısım tahsilatların yapıldığı, alacaklı vekilinin 01.03.2010 tarihinde döviz kurunun nazara alınarak bakiye borcun hesaplanması talebi üzerine, icra müdürlüğünce alacak takip tarihi itibariyle TLye çevrilerek TL olarak tahsilinin talep edildiği kaul edilerek, buna göre dosya borcunun hesaplanmasına ilişkin bilirkişi raporu nazara alınarak sonuca gidildiği görülmektedir.Alacaklının, Borçlar Kanunu’nun 83 ve TTK’nın 623.maddesi uyarınca seçimlik hakkını, fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden ödeme yapılması yönünde kullanması halinde, takip konusu alacak tahsil tarihine kadar yabancı para alacağı olarak değerlendirileceğinden, alacaklı, bu alacağa 3095 Sayılı Kanun’un 4/a maddesi gereğince vade tarihinden fiili ödeme tarihine kadar devlet bankalarının o para birimi ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranına göre faiz isteyebilir.Bu kurallar ışığında somut olayın incelenmesinde: Alacaklının takip talebinde asıl alacağı ve asıl alacağa işlemiş faizi yabancı para olarak gösterdiği ve toplam yabancı para alacağının faiziyle birlikte tahsilini istediği, bu haliyle fiili ödeme günündeki kur üzerinden ödeme yapılmasını talep ettiği anlaşılmaktadır.Bu durumda, alacaklı, yabancı para alacağı olan asıl alacak için 3095 Sayılı Kanun’un 4/a maddesi gereğince takip tarihinden fiili ödeme tarihine kadar devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden işlemişfaiz talep edebilir. Mahkemece alacaklı şikayetinin bu doğrultuda değerlendirilmesi gerekirken, takip tarihinden sonrası için alacağın TLye çevrilerek avans faizi istenebileceği gerekirken, takip tarihinden sonrası için alacağın TLye çevrilerek avans faizi istenebileceği kabul edilip buna göre bakiye borcu hesaplattırılarak sonuca gidilmesi isabetsizdir...)Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI:İstek, icra memuru işlemine ait şikayetin kanun yolu ile iptali istemine ilişkindir.Şikayetçi-alacaklı A.vekili, eldeki şikayite ile; yabancı para borcunun tahsiline ilişkin icra takibinde, alacağın fiili ödeme tarihindeki değeri esas alınarak, bakiye dosya alacağının hesabının isteme aykırı yapıldığından icra müdürlüğünün 17.03.2010 tarihli kararının kaldırılmasını talep etmiştir.Mahkemece, yabancı paranın takip tarihi itibariyle TL'ye çevrilerek TL olarak tahsilinin talep edildiği kabul edilerek, buna göre dosya borcunun hesaplanmasına ilişkin bilirkişi raporunda, şikayetçi-alacaklının bir alacağının bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.Şikayetçi-alacaklı A. vekilinin temyizi üzerine, Özel Daire'ce yukarıda yazılı nedenlerle karar bozulmuştur.Yerel Mahkemece, “dava konu Ankara 10. İcra Müdürlüğü'nün 2005/1864 Esas sayılı takip dosyasındaki takip talebi ve ödeme emrindeki alacaklı vekilince yapılan düzeltmelerin onaylı olmadığı, sonradan farklı kalemle yazıldığı, ödeme emrinde sadece %24 ibaresinin yazılı olduğu, iki form arasında bile farklılık bulunduğu görülmekle yok hükmünde kabul edildiği” benimsenerek önceki kararda direnilmiş; hükmü şikayet-çi-alacaklı A.vekili temyiz etmiştir.Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; şika-yetçi-alacaklının, yabancı para alacağı olan asıl alacak için 3095 SayılıKanun'un 4/a maddesi gereğince, takip tarihinden fiili ödeme tarihine kadar devlet bankalarınnı o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden işlemiş faiz talep edip edemeyeceği; dolayısıyla, dosya hesabının buna göre yapılması gerekip gerekmediği, noktasında toplanmaktadır.Öncelikle, konuya ilişkin yasal düzenlemenin irdelenmesinde yarar vardır:6762 sayılı (mülga) Türk Ticaret Kanunu (TTK)'nın 690. maddesi atfıyla uygulanan 623. maddesi uyarınca, bononun yabancı memleket parası üzerinden düzenlenmesine olanak bulunmaktadır.Bilindiği gibi, 23.11.1990 tarihinde yürürlüğe giren 3678 sayılı Kanun'un 29. maddesiyle 818 sayılı (mülga) Borçlar Kanunu (BK)'nın 83. maddesine bir fıkra eklenerek, yabancı para borcunun vadesinde ödenmemesi halinde, alacaklının bu alacağını aynen, vade veya fiili ödeme günündeki rayice göre Türk parası ile ödenmesini isteyebileceği kabul edilmiştir.Yabancı para alacağı bir kambiyo senedine bağlanmışsa ilke olarak kambiyo senedinde aynen ödeme şartı bulunsun veya bulunmasın, yabancı para alacaklısı, alacağının, vadesinde ödenmemesi halinde, vade veya fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden ödenmesini talep edebilecektir.Bu arada, yabancı para üzerinden tanzim edilmiş kambiyo senedinin icraya konulması halinde olaya uygulanması zorunlu İcra ve İflas Kanunu (İİK)'nın 58. maddesinin 2. fıkrasının 3. bendi hükmünün de irdelenmesi gerekir.Yerleşik görüşe göre, İcra ve İflas Kanunu'nun 58. maddesinin 3. bendinin emredici nitelikte olduğu yönündedir.İİK'nin 58/3 ve 3678 sayılı Kanun ile 818 sayılı (mülga) Borçlar Kanunu'nun 83. maddesine eklenen fıkrası uyarınca, yabancı para borcunun vadesinde ödenmemesi halinde alacaklı bu borcu vade veya fiili ödeme günündeki rayice göre, Türk parası ile ödenmesini isteyebilir. Alacaklı takip talepnamesi ile seçim hakkını vade veya takip tarihi itibariyle kullanmış ise, sonradan fiili ödeme günündeki kur üzerinden hesap yapılmasını isteyemez.Takip talebinde, alacaklının yabancı parayı Türk parasına çevirme zorunluluğu yanında yabancı para alacağı için temerrüt faizi talep etmek isterse vade tarihi ile takip tarihi arasında işlemiş temerrüt faizini yine yabancı para olarak hesaplayıp (3095 sayılı Kanun m.4/a) takip tarihindeki kur üzerinden Türk parası olarak talep etmesi gerekir. (Hukuk Genel Ku-rulu'nun 18.12.2002 gün ve E:2002/12-1058, K.2002/1064 sayılı ilamı)Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Ankara 6. İcra Müdürlüğü'nün 2005/1684 esas sayılı kambiyo senetlerine özgü icra takibinde alacaklı, takip talepnamesinde 1.500 ABD Doları bedelli bonoya dayalı olarak, 1500 ABD Doları asıl alacak ve 180 ABD Doları işlemiş faizi olmak üzere, 1.680 ABD Doları'nın faiziyle birlikte tahsilini talep ettiği; yine takip talepnamesine sonradan alacaklı vekilinin parafını da içerecek şekilde elle faiz miktarını “%24” ve “ödeme tarihindeki kur üzerinden” ibaresinin yazıldığı, takibin bu şekilde herhangi bir şekilde itiraza uğramadan kesinleştiği anlaşılmaktadır.Görüldüğü üzere, alacaklı takip talepnamesinde yabancı para alacağının fiili ödeme günündeki kur değeri üzerinden ödeme yapılmasını istemiştir. Alacaklı, BK'nın 83 ve TTK'nın 623. maddeleri uyarınca şeçimlik hakkını fiili ödeme günündeki rayice göre Türk parası ile ödenmesi yönünde kullandığından, 3095 Sayılı Kanun'un 4/a maddesi vade tarihinden fiili ödeme tarihine kadar Devlet Bankalarının Amerikan Doları ile açılmış bir (1) yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranına göre işlemiş faiz isteyebilir.Yerel mahkemece; alacaklı şikayetinin az yukarıda vurgulanan ilk eve kabul çerçevesinde değerlendirilmesi gerekirken, bilirkişi raporu benimsenerek takip tarihinden sonrası için alacağın Türk Lira'sına çevrilerek avans faizi istenebileceği kabul edilip, buna göre bakiye dosya borcu he-saplattırılarak sonuca gidilmesi isabetsizdir.Şu durumda, mahkemece, Hukuk Genel Kurulu'nca da, benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnil-mesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.SONUÇŞikayetçi-alacaklı A. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile; direnme kararının, Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 429. maddesi gereğinceBOZULMASINA istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'na 5311 Sayılı Kanun'un 29. maddesi ile eklenen “Geçici Madde 7” atfıyla uygulanmakta olan aynı Kanun'un 366/III. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 10.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.