Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Taksirle öldürmeHüküm : TCK'nın 85/1, 62/1, 50/1-a, 52/2, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyetTaksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafi ile mahalli Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü;Yapılan yargılamaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin kusura ve eksik incelemeye, mahalli Cumhuriyet Savcısı'nın bilinçli taksir koşullarının bulunduğuna ilişkin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak;1-Sanığın olay gecesi saat 00.30 da bölünmüş çift şeritli, aydınlatması bulunmayan ıslak ve nemli yolda, otomobille seyri sırasında, hız sınırının 30 km olduğu olay mahallinde, normalde orta refüjle bölünmüş olmasına rağmen, olay yerine gelmeden sanığın seyir yönüne hitaben sağda sırası ile 70 km, 50 km ve 30 km hız ve şerit değiştirme levhaları ile devamında ışıklı yön levhası bulunduğu ve duba ile sanığın seyrettiği yol bölümü kapatılıp, orta refüj aralığından sola yol verilerek diğer yol bölümü iki yönlü işlemekte olduğu halde, sanığın, yol çalışmasından dolayı yolun bu kısmının kapalı olduğuna ve trafiğin karşı şeride verildiğine dair uyarı levhaları ve işaretlerine uymayıp, yolun trafiğe kapatıldığı noktadan itibaren kapalı yol bölümünde 1700 metre kat ederek yapımı devam eden menfeze devrilmesi şeklinde meydana gelen ve bir kişinin ölümü ve iki kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan olaydan 1 saat 48 dakika sonra yapılan ölçümde sanığın alkol düzeyinin 0,23 promil olduğu da göz önüne alınarak, bilinçli taksir koşullarının sanık hakkında oluştuğu, her ne kadar mağdurlar ... ve ... sanıktan şikayetçi olmamış iseler de, mağdurların yaralanmalarının nitelikli olması sebebiyle, TCK'nın 89/5. maddesi uyarınca bilinçli taksirle işlenen suçta nitelikli yaralanan mağdurların şikayetten vazgeçmesinin sonuca etkili olmadığı gözetilerek, sanık hakkında TCK'nın 85/2. maddesi gereğince hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi;2-Katılanlardan sadece ... ve ... kendilerini vekaletnameli vekille temsil ettirmelerine rağmen, hüküm fıkrasında vekalet ücreti takdir edilirken, isim belirtilmeden tüm katılanlar lehine vekalet ücretine hükmolunması;Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA; 24.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.